GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Harun ÖZDEMİR
YAZARLAR
8 Aralık 2016 Perşembe

Yeni nesil beslenme atölyeleri

Sağlık konusunu ciddiye almak zorundayız. Sağlıklı değilsek yiyip içmenin ve çalışmanın tadı ve verimi de olamaz.

Daha uzun yaşayabilecek durumda iken bu kadar fazla hastalığın çevremizde kol gezmesi ve basit bir ihmalde ölüme yakalanmamız akıl alır gibi değil! 

Oysa yaşamak ve başarmak zorundayız. Hem kaliteli yaşamak hem de kaliteli üretmek zorundayız.

***

Başarı sadece üretimle açıklanamaz. Düşünmeden yapılacak işleri robotlar daha iyi yapıyor.

On binlerce yılın bilgi birikimi ile bugün birçok işi insanın yapmasına gerek kalmayacak noktaya geldik.

İş diye önümüze koyulanlar, hakikaten “ot yolmak”tan başka bir anlamı yok. Çünkü üretim, otomasyon teknolojiler ile yapılacaksa boşta kalan insanların zamanların nasıl değerlendirileceğine ilişkin bir politikamız yok.

Çalışma saatlerinin azaltılmasına da bir çözüm yok. Boş durmak veya aylak gezinmek kadar tehlikeli bir durum olamaz; öyle düşünülüyor.   

Gezmenin, okumanın, yazmanın, tartışmanın, sanatın, edebiyatın, sporun, yarışmanın, yeni yeni insanlar tanımanın verimliliğe, barışa, sağlığa, huzura, mutluluğa neler katabileceğine ilişkin ciddi bir görüşümüz yok.

Hangi yaşamın daha maliyetli ve sorunlu olduğunu tartışmıyoruz.

Açıkçası böyle bir gelecek konusunda fikrimiz yok.  

Bu durumda binlerce yılda büyük zorluklarla biriktirdiğimiz bilgiler bir yanda, bizler de diğer yanda birbirimize bakışıp duruyoruz.

Bazıları bu bilgileri gereksiz görürken diğer bir azınlık da insan birikintilerini fazlalık görüyor!

İyi bir noktada değiliz.

Bundan dolayı da kolay ölüyoruz.

Ölmeyenler direniyorsa terör, iç savaş, bölgesel savaş, gıda ilaç terörü… bunların hepsi ölüm kusan birer sektör.

***

Beslenme Tedavi Merkezleri:  

Eminim sizler de farkındasınızdır, her konuda bilgi yığını altında eziliyoruz. Ama biri çıkıp

İsteyen sentetik ilaçlarla tedavi olmaya devam etsin. Biz de isteyenlere tıbbi destek amaçlı, yeni restoranlar zincirinde üç öğün, doktorunun tavsiyesiyle hastalığına göre doğal gıdalarla ilacımsı yemek yapıyoruz” demiyor.

Ne yazık ki, yaşamdan kopmak istemeyen nice insan, parası olsa da sağlığını koruyamıyor. Hastalansa da tedavi olamıyor.

Bu arada “Ne yapsam acaba, daha çok kazansam!” diye düşünenlerden biri çıkıp “Yeni Nesil Beslenme Atölyeleri”ne yatırım yapıp vatandaşı “sentetik ilaçlardan ve aktar”dan kurtarmıyor. 

***

Dünyayı değiştirmek herkesin arzusu! Ama onu önce akletmek, sonra da yaşama geçirmek herkese nasip olmuyor.

Türkiye’nin diğer devletlerden ayrı ve orijinal bir sağlık politikası olması gerekmiyor mu?

Bir yeniliği mutlaka ABD veya AB mi başlatmalı?

ABD ve AB’ye dünyanın anlayacağı dilden posta koymanın yolu “yeniyi yaratmak”tan geçiyor. Mutlaka füze, mühimmat, bilgisayar, akıllı telefon yapmaya gerek yok!

***

2010’dan beri üzerinde düşündüğüm, araştırdığım bir konu var. Bunu Ekim 2014’de yayımladığım “2053 Ütopya’dan Gerçeğe Gelecekte Kentsel Yaşam” adlı kitabımda da anlattım.

Ayrıca bir beslenme atölyesinin Mc Donalds, Burger King…’dan çok daha önemli olduğunu ve bu mekanların Türkiye’de ve dünyada nasıl örgütlenebileceğini yazdım.

Kitabımı Türkiye’de önemli karar alıcılara imzalayıp gönderdim.

İlk aldığım tepki utanç vericiydi:

Şimdi sen bu projelerin için telif istersin!

Allah aşkına, kimden kaç kuruş telif aldım, biri çıksın bir açıklama yapsın!

Ama yazdıklarımdan hesaplayamadığım çıkarlar sağlayanlar oldu. Bunu inkâr etseler de gerçeği babalarını ve oğullarını bildikleri gibi biliyorlar.

***

Eminim ki, gün gelecek yeni nesil beslenme atölyeleri kurulacaktır. Buralara önce hastalar hücum edecek, çok geçmeden bütün insanların “doyma” konusundaki düşüncelerinde köklü değişiklikler olacaktır.

Böylece “doyma”nın yerini “beslenme” alacaktır.

Sağlıklı insanlar da kaliteli ve uzun yaşamak için bu atölyelerde hem beslenecekler hem de sağlıklarını koruyacaklardır.

Belki de beslenme atölyeleri yeni dünyanın yeni ekonomisinde en canlı, cirosu en yüksek ve nitelikli eğitim almış insanların en çok istihdam edildiği bir sektör olacaktır. Hastanelerdeki yığılmalar, besin atölyelerine taşınacaktır. Besin atölyeleri müşteri yoğunluğundan dolayı çok farklı mimari tasarımları ile insanların sosyalleştiği en önemli mekânlardan biri olacaktır.

İnanıyorum ki olacaktır!

NOT: Bu konuyu köşe yazılarıma aktarmamı isteyen sanayici dostum Orhan Çakmak’a önce şifa, sonra da şükranlarımı sunuyorum Değer eşleri sanayici ve Ressam Nilgün Çakmak’a da hassaten teşekkür ediyorum. İyi ki varsınız.