GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Gönül Soyoğul
YAZARLAR
3 Eylül 2009 Perşembe

Yemişim kampanyanızı!

Mayıs ayı başıydı’… Otobüsteydim, Konak’’a gidiyordum. Galiba Borsa binasının üzerinde dev bir afişte ’“Eve kapanma, pazara çık’” yazıyordu. ’¶ Kırmızı ışıkta duran otobüsün içindeki yolcuların (en azından görebildiklerimin) yüzleri, binanın üzerindeki dev afişe kilitlenip kalmışken, hemen ön koltuğumda oturan iki delikanlıdan biri yanındakine dönüp ’“Manyak mı bunlar ya’… Sen ver parayı, pazara değil, Himalayalar’’ın tepesine bile çıkarım’” diye güldü. Son durağa gelene dek sürdü aralarındaki bu gülüşmeler/konuşmalar/reklam mavraları.
 
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği önderliğinde Hak-İş, Türk-İş, TESK, TİSK ve Kamu-Sen, TİM, TÜSİAD ve  MÜSİAD’’ın bir araya gelerek ''Kriz varsa çare de var'' kampanyası, benzeri seçme/saçma sloganlarla, bir süre daha sürdü. Mesela bir sloganları da ’“Kimse işini kaybetmesin’”di ki; bence işveren temsilcilerinden çok el açan ’“diyanet işleri’”ne yakışır nitelikteydi.
Hoş, boş, kof ve hiç içerikli...
 
İç tüketimdeki durgunluğu aşmak için yapılan kampanyanın sinir bozmaktan başka ne işe yaradığını anlayamadan, şimdilerde benzer bir kampanya daha taşındı gündemimize.
Gözden kaçırmış olamazsınız; zira tv’’de hemen her kanalda birkaç haftadır dönüp duruyor kampanya filmleri.
Türkiye Reklam Konseyi tarafından başlatılan kampanyanın oyuncuları da Garanti Bankası eski genel müdürü Akın Öngör, öğretim görevlisi/köşe yazarı/ futbol yorumcusu/popüler iktisatçı Deniz Gökçe, Merkez Bankası eski Başkanı Yaman Törüner ile gazeteci Meliha Okur.
 
Akın Öngör simitçi, Yaman Törüner oyuncakçı, Meliha Okur çiçekçi, Deniz Gökçe ise bakkal. Öngör simit, Törüner oyuncak, Okur çiçek, Gökçe ise sakız alın diyerek milleti alışverişe teşvik ediyor, bir sakız almanın bile ekonomik durgunluğu aşacağını anlatmaya çalışıyor millete.
 
O filmleri izleyince ne oluyor, ya da ne olacağını sanıyor bu arkadaşlar bilmiyorum.
Rol gereği simit satan ve sıçan bıyıklarının altından çapkınca gülümseyen Akın Öngör mesela, milletin yastık altına sakladığını düşündüğü 50 kuruşlardan birini kapıp bi koşu gevrek alacağını falan mı sanıyor?
Ya da ne bileyim, mesela bir berber dükkanıyla bir eş ve 3 çocuğa bakmaya çalışan (ve kirasını zar zor ödeyen) annemin kiracısı Adem Bey’’in, ekonominin çarkı dönsün diye eve gelirken oyuncakçıya falan uğrayacağını mı?
Millette zaten o para olsa, kriz diye bir şey olmayacağını bilmiyor mu bu arkadaşlar?
Hadi dağıtsın işveren/hükümet bayram öncesi alışveriş çeki de; bakın harcanıyor mu harcanmıyor mu görün?
Bu ne dangalaklık ya!
Sen kamuda çalışan işçilere 2009’’un ilk altı ayı için % 3, ikinci altı ayı için % 5,5; 2010 yılında da her altı ay için eşit iki parça halinde % 2,5 + % 2,5 zam ver,
Kamudaki memura, 2009 Ocak ayından itibaren % 4, Temmuz ayından itibaren ise % 4,5 zam yap,
Asgari ücret diye 496.53 TL sefalet ücreti belirle; ondan sonra milletle dalga geçer gibi, ’“paraları yastık altı yapmayın, evde oturmayın, gidin çarşıya pazara simit alın, sakız alın, gül alın, gonca alın’” de!
Çünkü bu ’“sırtı pek/karnı tok’” beylere göre; bu ülkenin kamu/özel ücretlileri aslında çok zenginler ama paracıklarını harcamaya kıyamadıkları için ekonomi çöküyor!
Hani utanmasalar, ’“krizi siz çıkarttınız, pamuk ellerinizi cebe götürün de çıkarttığınız krizden kurtulalım’” diyecekler.
 
Yaman Törüner de, Akın Öngör de Deniz Gökçe de özellikle iyi bilirler ki, krizi çıkartan sermaye, faturasını ödeyen ise çalışandır.
Onun için kaldırın şu kampanyanızı, daha da asap bozmayın.
İlle de sermayeye şirinlik yapacaksınız, daha zekice işler kotarın.
Daha da iyisi, gölge bile etmeyin!