GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Tayfun MARO
YAZARLAR
16 Ağustos 2024 Cuma

Vasatlığın dibi

Vicdan ve ahlak yoksunu vasatların bütün köşeleri tuttuğu tükeniş çağınınorta yerinde, efendilerin her türlü aşağılaması karşısında, öyle cibiliyetsiz duruyoruz. “Büyük Efendiler söylüyor, cibiliyetsiz olduğumuzu… Ben de onlardan öğrendim.”

Doğrusu, Diyarbakır’ın özgürlüğüne kavuştuğunu göremeden ölen Haniye için yas tutmayan gerçekten cibilliyetsizdir... İkinci Selahaddin’in Kudüs seferini de bekliyoruz… Musevilerin kutsal topraklarını bir kere daha başlarına geçirecek kahramanı bekliyoruz!

Vasatlığın, ucuzluğun, cehaletin efendilerinden sorulan cibiliyetimiz gereği, bu mühim meselelerin sonuna kadar takipçisi olacağız.

Adeta, cinnetin eşiği...

1400 yıldır birbirini öldürmeyi varlık nedenine dönüştüren Ortadoğu insanı, inancı katliam mazereti olarak görmekten hiç vazgeçmedi.

Ortadoğu’nun Gayya Kuyusu olduğunu bilen Atatürk ve arkadaşları, Cumhuriyet’in kuruluş sürecinde, Ortadoğu ile dış ilişkilerde ciddi mesafeler oluşturmaya özen gösterdi.

Gelin görün ki Cumhuriyet’i yıkmanın yolunun, kuruluş felsefesini yok etmekten, Cumhuriyet’i İslamlaştırmaktan geçtiğini bilen şark zihniyeti, 40 yıldır bu istikamette yol alıyor.

Ve ikibinli yıllarda, Cumhuriyet’i bitirecek nihai hedefe kilitlenen İslamcıların gözünü iyice kararttığı artık meçhulümüz değil.

Dünya düzeni yeniden kurulacak. Yeni Dünya düzeninde, o bildiğimiz devlet yapısı ve sınırlar değişecek. Bu değişimi yanlış okuyan İslamcılar ve Kürt hareketi, bilerek veya bilmeden, batılı muhafazakâr emperyal güçlerin çıkarlarının bekçiliğine soyundu. Tam da Körfez ülkelerinde olduğu gibi.

Filistin’de koparılan kıyamete bakmayın. Bütün tarafların ince hesapları, orada kırk bin insanın ölmesini gerektiriyordu. Ve öldüler. Her zaman olduğu gibi…

Aramızdan kaç kişinin öleceğinin kapitalistler için bir önemi yoktur,10 kişi veya 10 milyon kişi hiç fark etmiyor.Yüz yıl içinde yeryüzünü iki kere kana bulayan muktedirlerin gözü kara.

Sürükleniyoruz, vasatlığın dibini görmeğe az kaldı.