GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Tayfun MARO
YAZARLAR
31 Temmuz 2024 Çarşamba

Servetler hiç olmadığı kadar kirli

Kapitalist sistemde o bildiğimiz sömürünün sınırları fena halde aşılmış durumda; servetler, büyük sermaye gruplarının kontrolünde durmadan büyüyor. Sermaye sınır tanımıyor.

Mal ve hizmet arzına koşut oluşan para dolaşımında gerçekleşen karlarla birlikte sistemin metropollerine geri dönenpara, yeniden dolaşıma giriyor ve toplumun en ücra köşelerine ulaşabiliyordu.

Sorun şu ki paranın topluma geri dönüşünü sağlayan enstrümanlar uzun zamandır doğru dürüst çalışmıyor. Servet tepelerde birikip duruyor.Tam da Marks’ın Kapital’de sendrom olarak işaret ettiği “artı değerdeki sınırsız genişleme” ile ortaya çıkan marazi durum.

“Mülkiyet hırsızlıktır. Servet kirlidir.” Dünya ahvali, bu gerçeğiher an yüzümüze vuruyor; temiz servet olmaz. O servet sahiplerinin komünist, kapitalist, dindar veya ateist olması, gerçeği değiştirmez.

Hele, CHP’de solculuk yaparak o servetlerin kirini örtmek hiç mümkün değil.

Sanayi devriminden sonra, aydınlanma, ilerleme, modernite, demokrasi, devrim, insan hakları derkeninsanlığın geldiği yeriçler acısı… Yeryüzü, her türlü insanlık suçuna tanıklık ediyor. Bir zamanlar büyük insanlığın vicdanının sesi olan sosyalistler ise söz israfıyla durumu idare ediyor.

Açlıktan her gün 20 binden fazla insanın öldüğü dünyamızda, geçmişteki olaylarda ölenlerin hesabını sormaktan söz edenlerin durumu, umutsuz vaka. Önüne baksa açlıktan ölen 20 bin insan… Aç, bir milyar insan… En iyisi, gerilere bakıp sisteme meydan okumak... Ucuz ve risksiz.

Gerçek yürüyor; kapitalist sistem dengeden çıktı ve dengeye geri dönme ihtimali yok gibi... Muhtemelen, 500 yıllık tarihsel ömrü son bulan kapitalizm, tarih sahnesinden çekiliyor.

Ancak kapitalizm sonrasına açılan yollar hiç tekin değil. Servetler, az sayıda muktedirin kontrolüne girdi. Yoksulluk derinleşiyor.

Ve bu trajik durum, ülkeleri yöneten efendilerin pek umurunda değil. Belli ki açlık ve salgınlarla nüfus planlaması yapacaklar.

Vicdan yitimiyle malul çağımızda, zengin olmak netamelidir, vebali büyüktür.

İhtiyaç fazlası harcanan her kuruş, yoksulların itlaf yollarına döşenen taştır. Bileceğiz ki keyifle harcadıklarımız ve tükettiklerimizle yoksulluğu, sefaleti, açlığı büyütüyoruz.

Çağın gerçeği; Servetler hiç olmadığı kadar kirli.Ve yoksulların büyük isyanı için koşullar hiç olmadığı kadar elverişli.