GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Fatih YAPAR
YAZARLAR
12 Haziran 2013 Çarşamba

Oradaydım...

Türkiye Taksim Meydanı’ndaki Gezi Parkı’na AVM yapılması kararının ardından sokaklara dökülürken Dünya’nın gözü Türk medyası gibi ‘sonradan’ olsa da meseleye çevrildi. Birçok açıdan tartışılan olaylar polis müdahalesi, eylemcilerin tutumları üzerine yorumlar yapıldı, halen devam ediyor.  Bu karara ve ortaya çıkan manzaraya en sert tepki gösteren isimlerin başında iktidar içinden de eleştiriler geldi. Bu eleştirilerin başını da Kültür ve Turizm eski Bakanı İzmir Milletvekili Ertuğrul Günay çekti. Sosyal medyayı kendi tabiri ile ‘görevden ayrıldıktan sonra’ aktif kullanmaya başlayan Günay, sanal ortama hızlı girdi diyebiliriz. Yaptığı açıklamalar, yorumlar, olaylara bakışı ile farkını belli eden Günay’ın tavrı partide şimdiden çok konuşulan durum haline geldi.

Gelelim Günay’ın son İzmir ziyaretine… Geçtiğimiz Cumartesi günü kente gelen Günay, göreve atanan yeni Vali Mustafa Toprak’ı makamında ziyaret ettikten sonra çıkan olaylarda eylemciler tarafından yakılarak kullanılamaz hale getirilen AK Parti’nin Karşıyaka ve Çiğli İlçe Başkanlığı’nı ziyaret etti. Burada partililere yaptığı açıklamalar ve konuşmalar teşkilatı kamçıladı. Ardından medya kuruluşlarını ziyaret eden Günay’ın bir de ‘basına kapalı’ resmi programda olmayan bir faaliyeti oldu. AK Parti İl Başkanlığı tarafından kamuoyuna duyurulan program içinde yer almayan zirvede Günay ve partiye kendisi ile birlikte gelen Milletvekili Erdal Kalkan, bir grup partili ile buluştu. Bu ziyarette kimler yoktu ki? Partinin kuruluşunda yer alanlar, görev yapıp şimdi kızakta olanlar, ayrılanlar, küsenler, yürüyen sistemi beğenmeyenler ve aktif görevde bulunanlar…
Bu toplantının ‘basına kapalı’ olduğunu, hiçbir basın kuruluşu temsilcisinin ‘içeride’ olmadığını ifade ederek tartışmalı konuya açıklık getirelim. Toplantıda konuşulanları, Günay’ın açıklamalarını, katılanların sözlerini Egedesonsöz okurları ertesi gün “Günay'dan sürpriz toplantı ve flaş açıklamalar” başlığı altında ayrıntılarıyla okudu. O açıklamalarda neler yoktu ki? Bir yandan partideki sistemi, kişileri, partinin yaklaşımlarına yönelik eleştirileri dinleyen Günay, daha sonra 20 dakika konuştu. Hatta bizzat “bu konuşmayı kaydedin, yarın spekülasyona kurban edilmesin” diyerek... Günay toplantıda, bir yandan partililere moral verip hedef gösterirken diğer yandan başta eylemlerdeki uygulamaları nedeniyle İl Emniyet Müdürü Ali Bilkay’a, çeşitli zamanlarda parti adına kılıç sallayan bürokratlara verdi veriştirdi. Başbakanı yanıltanlara, etrafını saranlara “Dalkavuklar insanı boş kaşıkla besler” sözleriyle yüklendi. Adaylık ile ilgili soruları ustaca verdiği yanıtlarla savuştururken, parti yönetimine müdahale edeceğini, milletvekilleri ve il yönetimlerinde görev alanların yakınlarının sağda solda görevler kaptığını dile getirdi.
Bu anlattıklarımın geniş ve ayrıntılı halini yazılanlardan okuyan parti yönetimi Günay’ın toplantısına anında refleks gösterdi. İl Başkanı Ömer Cihat Akay’ın talimatı ile sürek avı başlatan Teşkilatlanmadan Sorumlu İl Başkan Yardımcısı Atilla Kaya ne olduğunu anlamaya çalışıyordu. Bir yanda partiden şikayet eden, öneri getiren, zaman zaman takdir eden kişiler diğer yanda birlikte siyaset yaptığı Günay vardı. İl Başkanı Akay, genel merkeze kadar yansıyan bu toplantının içeriğini çözmeye çalışıyordu. Bunu yaparken de en yakınındaki isim Kaya’dan yardım almayı tercih etti. Gün boyu Günay’ın yanından ayrılmayan Kaya’nın toplantıdan hemen önce yine Günay’ın ağzından çıkan, “Sen gelme Atilla, il başkanlığında kal. Ben bir davete gidiyorum” sözleriyle toplantıya götürülmediğini de ifade etmekte fayda var.
 
Bu arada, kamuoyuna yansıyan ve olayların büyümesine neden olan ‘sandalye çarpma’ konusunu da aydınlatmak gerek... İl Yönetim Kurulu Üyesi İzzettin Mizan’ın mekanında yapılan toplantıya Milletvekili Ali Aşlık da katıldı. Ali Aşlık’ın bir gün sonra “Tesadüfen oradaydım, davetli değildim…” ifadeleri ile başlayan Tweet serisine eğilelim. Aşlık’ın orada ‘tesadüfen’ olduğu doğrudur. Danışmanı ve şoförü ile mekana yemeğe gelen Aşlık o toplantıya davet üzerine katılmıştır. Konuşanlar arasında yer alan bazı isimlerin “Başbakan’ın Kasımpaşalı tavrı İzmir’de tepki ile karşılanıyor. Son dönemde yaptığı açıklamalar olumlu olabilirdi” sözlerine sinirlenen Aşlık’ın Günay’ın yanından kalktığı da doğrudur. Ama Aşlık, kamuoyuna yansıyan “sandalyeyi çarpıp çıktım” ifadesindeki eylemini gerçekleştirmemiştir. Sinirli halde kalkan Aşlık’ın sandalyesi sadece zemine sürtmüş ve ses çıkartmıştır. Bu arada Aşlık, kendi ekibi ile birlikte mekanın kapalı bölümüne geçip yemek yemiştir. Başka bir yere, alana, ilçeye falan da gitmemiştir. Yarım saat kadar sonra tekrar toplantıya katılan ve Günay’ın yanında konuşulanları dinleyen Aşlık toplantı sonuna kadar da orada kalmıştır. Aşlık’ın buradaki tek handikabı ‘terk ettiğini’ söylediği toplantıya 5 metre uzakta yemeği yedikten sonra geri gelerek katılması ve konuşulanlara eşlik etmesi, eleştirmesi, açıklama yapmasıdır. Gündeme yansıyan “Başbakanın eleştirildiği yerde durmam” ifadeleri başta Günay’ı zor durumda bırakmış, Günay’ın da daha sonra kendisine tepki göstermesine neden olmuştur. 

Günay’ın, Aşlık’ı daha sonra telefonla bizzat arayarak tepki gösterdiği de bilinen bir gerçek.
İl Başkanı Akay’ın çabaları ile parti içinde yayılan toplantıdan gelen sese ilk kulak veren Aşlık ile daha sonra topa giren ve sert açıklama yapan diğer Milletvekili Aydın Şengül, bu tavırları ile başbakana ‘sıcak’ yapabilir. Ama ortada, Günay ve ekibi ile bağları kopartan Aşlık-Şengül yapısı var. Bu yapıya daha sonra Hamza Dağ ve Nesrin Ulema’nın da katılması sürpriz olmaz. Bu arada Ulema’nın abisi İl Genel Meclis Üyesi Ali Fuat Yakın’ın da toplantıya katıldığını hatırlatmadan geçmeyelim. Günay ve en yakınandaki Erdal Kalkan “istifa etmeyeceğiz” dese de parti ile yavaş yavaş köprüleri atmaya başladı. Kalkan’ın gece yarısı yazdığı daha sonra da sildiği içinde ‘malvarlığı, susun, açıklarım’ gibi ifadelerin bulunduğu Twett’ler de işin geldiği noktayı gösteriyor.
Bu durumun tabi ki Günay açısından da dezavantajları olabilir. Bakanlık koltuğundan ayrıldıktan sonra ilk kez geldiği İzmir’de davul zurna ile karşılanan, ‘bakan protokolü’ uygulanan, vali ve emniyet müdürün her gelişinde önünü iliklediği ama ‘düz’ milletvekili olan ‘eski bakan’ Günay için genel merkezden ‘yalnızlaştırın’ talimatı gelebilir. Bu duruma doğru giden süreci zaten dört gözle bekleyen il yönetimi böylece hem kendi açısından ‘genel merkez karşıtı’ toplantılara çanak tutmayacak, hem de yapılanlardan sorumlu olmayacaktır.  İl Başkanı Akay da bundan sonra olacak toplantılar, parti içi yapılanmalar, karşı hareketler için  “zaten başbakanı eleştiriyorlar” diyerek rahatlayacaktır. Böylece her alternatif toplantı için bu anlayışı öne sürebilecek kozu eline geçiren Akay yürüdüğü yolda taşları da ortadan kaldırmış olacaktır.

Sözün özü: 
Farklı açıklamalar, tartışmalar, ifadeler ile iyice karmaşık hale gelen, herkesin bir yere çektiği toplantıda olanları, öncesini ve sonrasını bizzat ifade etmek istedim. Neden? Çünkü ben de oradaydım…