GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Teodora HACUDİ
YAZARLAR
25 Aralık 2014 Perşembe

Noel ve Noel Baba’ya dair…

Bugün Noel,
Hristiyanların en kutsal günlerinden,
en önemli iki dini bayramından biri.
Noel’de İsa’nın doğumunu kutlarız,
yılbaşı ile de bir alakası yoktur.
Noel dini bir bayram,
Yılbaşı ise adı üstüne
yeni bir yılın başlangıcıdır.

Noel Baba’ya gelince,
biraz olsun dinler tarihini bilen biri,
Kuzey Kutbunda,
oyuncak yapımına yardım eden elfleriyle birlikte yaşayıp,
geyiklerin çektiği uçan bir kızağa binip
ve de bacalardan evlere giren birinin
dini bir figür olmadığını, olamayacağını bilir.

Aslında Noel Baba olarak bilinen bu efsanevi figür ortaya çıktığında
Anadolu’da yaşamış iki Hristiyan Aziz’den esinlenilmişti. 
Aziz Nikolas ile Aziz Vasilios
yoksullara gizilice yardım edip, çocuklara hediye dağıtan
iki Piskopos yani din adamıdır. 
Demreli Aziz Nikolas’ın yortusu 6 Aralık,
Kayserili Aziz Vasilios’un yortusu ise 1 Ocaktır.

İskandinav Mitolojisindeki Tanrı Odin ile
Türk, Altay ve Orta Asya Mitolojilerindeki Ayaz Ata’yı da unutmamak lazım,
Odin, uçan atı 
Sleipnir ile avlanmaya gittiğinde,
çocuklar Sleipnir için çizmelerinin içine havuç ve saman koyup
 
şöminenin yanına asarlarmış.
Odin de bu iyilik karşılığında
çocuklara hediye ve şekerlemeler getirmiş.

Ayaz Ata’nın ise
kışın soğukta ortaya çıkan
kimsesizlerle, açlara yardım eden
bir evliya olduğuna inanılır.

Kısacası elimizde binlerce yıllık,
dünyanın neredeyse her coğrafyasında
şu veya bu sebepten
yoksullara yardım edip,
çocuklara hediyeler dağıtan
efsanevi kahramanlar mevcut.

1893’de karikatürist Thomas Nast’ın Aziz Nikolas’tan esinlenerek
Harper’s Weekly dergisinde yayınlanan çizimiyle,
beyaz sakallı ve göbekli Noel Baba figürü
yavaş yavaş şekillenmeye başlar.

Günümüzdeki popüler Noel Baba imajı ise,
Coca Cola’nın
başarılı reklam kampanyasından başka bir şey değildir.
Karikatürist Haddon Sundblum
1931 yılında kampanya için,
şişman, beyaz sakallı,
Coca Cola Kırmızısı kıyafetler giyen
tonton bir Noel Baba çizmişti.

Noel Baba,
Odin,
Ayaz Ata,
Aziz Vasilios,
Aziz Nikolas,
her kim ise,
adı ne olursa olsun,
bırakalım da birileri çocukları düşünsün,
elbirliği ile cehenneme çevirdiğimiz bu dünyada
onları mutlu etsin, edebilsin.

Bugün 40 günülük oruç da bitiyor,
Peder’e söyledim, ayin sonrası ben kaçar,
kokoreç yemeğe gideceğim.
40 günlük vegan beslenme iyi oldu da
ne yalan söyleyeyim kokoreci çok özledim…

Bedensel arınma bitti,
peki ya ruhsal arınma ne olacak?
Şu ana kadar komin
(İsa’nın kanını ve bedenini temsil eden şarap ile ekmek)
alıp almayacağıma karar veremedim.
Komin almak için oruç tutmak,
günah çıkarmak
ve temiz olmak lazım.
Temiz derken bedensel temizlikten bahsetmiyorum,
ruhlarımız o kadar kirli ki
temizleyebilmek mümkün değil.

Günah çıkarma konusuna gelince
fıtratıma ters,
Peder’e takılıp duruyorum;
“benim hakkımda zaten her şeyi biliyorsun,
daha fazla ne öğrenmek istiyorsun ki”
“şu günah çıkarmayı es geçip
seninle bir rakı balık yapsak,
belki daha kolay dökülürüm…”
Şaka bir yana adam gerçekten cennetlik,
tüm bu takılmalarıma rağmen
hala yüzünde o huzur dolu gülümsemesiyle
bana katlanıyor…

Günah çıkarmak,
zor hem de çok zor,
gerçi sanıldığı gibi
günahlarımızın bağışlandığı filan yok,
amaç hatalarını kabul edip,
onları itiraf edebilmekte…

Ruhum kirli,
yüreğim kızgınlıkla dolu,
affedebilmeyi ise hala öğrenemedim,
bu kadar ağırlıkla günah çıkarsam ne olur
çıkarmasam ne olur,
marifet tekrarlamamakta
ama mümkün değil
veya ben beceremiyorum...