Bugünlerde nereye baksam Altay görünüyor gözüme...
Nereye baksam o siyah-beyaz görüntü...
Nereye baksam o siyah-beyaz sevgi...’¶
Ve nereye baksam siyah-beyaz örtü içerisinde sarmalanmış insanlar!..
Tartışmalar gelip geçiyor gözümün önünden:
"Melih Tandoğan yönetimi amma da cömertmiş!"
"Sarnıç'a iyi dolaplar dönmüş!"
"Helal olsun Melih Başkan'a, bir anda sildi 350 bini!.."
"Baksana daha da silecekmiş..."
Ve daha nicesine varan söylemler, akıp gidiyor Altay camiası içinde...
Gördünüz, okudunuz; Altay'ın eski başkanı Melih Tandoğan Ege'de Son Söz'e yaptığı doyurucu açıklamalarla gerekli bilgileri verdi kendince...
Tandoğan'ın bu açıklamaları bana farklı gibi gelmedi...
"Neden?" derseniz?
Kuşkularım tabi ki kendisiyle ilgili değil...
Ve tabi ki, kendisinin de söylediği süreçle ve birlikte yöneticilik yaptığı şimdiki başkan Niyazi Konuşmaz ile ilgilidir...
Daha bir hafta önce yazdığım bir yazıda, "şeffaflık" isteyen Konuşmaz'a, "Geçmiş yönetimler araştırılsın" diyen Konuşmaz'a sorduğum, kulübü borçlandıranlar ortaya çıksın soruma yanıt alamadığımı anımsatmak isterim.
Sayın Tandoğan'ın açıklamalarından okuyoruz ki, kendisi dönemine ait eğer bir yolsuzluk varsa, Konuşmaz o dönemde yöneticidir ve yetkilidir, haberdardır, imzası vardır... O halde kim kimi suçluyor?
İnanılır gibi değil...
Kulüplerin yönetim noktasında olan ya da bir önceki yönetimlerinde görev almış olanların bugün, "Konuşursam yer yerinden oynar" açıklamalarını anlamak da olanaksız...
Madem açıklık istiyorsunuz, o zaman bir konuşun da kamuoyu aydınlansın demek hakkımız var...
Konuşun da, neler olmuş bitmiş, trilyonların yoğunlaştığı borçlar nerelerden gelmiş bakalım...
Konuşun, siz konuşmazsanız, biz konuşturacak belgeleri sunacağız arkadaşlar...
Ve sizleri konuşturacağız. Hele bir konuşun da görelim!..
Olayı Altay üzerine kilitlemiş oluyoruz belki. Gerçek de bu. Gelsin Altay'ın çokbilmişleri çözsün işi...
Trilyonluk faturaları, Sarnıç arazilerini bilirmiş de bilmezmiş gibi görünen koca kulübün "Yüce Divanı" bir çözsün de görelim bakalım...
Haydı Çözün!..