GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Nüvit TOKDEMİR
YAZARLAR
25 Ocak 2010 Pazartesi

BAK SEN ŞU İŞE!..

Altay'ın geçtiğimiz hafta içerisinde, geçmiş yönetimlerde yaşattığı sıkıntıları bir damla (!) da olsa anlatmaya çalıştık...
Bu tür sıkıntılar bugün salt bir kulüpte değil, hemen tümünde yaşanmıştır; yaşanıyor olabilir...’¶
Altay'da yaşananlar işin bir ucu; diğerlerinde ve belki yine Altay'da araştırılsa nelere ulaşılabilir diye düşünürüm yıllardır...
Bu bir gazetecilik deneyimidir; hissedersin ve bir yerlerden yakalarsın olup biteni!
Araştırmacı gazeteciliğin verdiği ödevle, eğer görevini yapmaya adamışsan kendini; Masada oturmak değil; Onun bunun dedikodusunu yapmak ve özellikle de iki yüzlülük yapak değilse görevin; işinin başında, kimin ne yaptığının takipçisi sayarsın kendini...
   
Oturup, masa başında insanlara "bel altından" sallamayı görev edinmişsen; Yaptığını gazetecilikten öte başka alanda sallıyorsan, zaten senin adın gazeteci değildir...
Sana, "ikiyüzlülük adına" bilgi veren; Bırak ikiyüzlülüğü, onun da ötesinde bir harekette bulunuyor, "Bu iş orda kalsın" diyorsa, orada bir düşün kardeşim!..
Kendi meslek grubum adına söyleyeceklerimden ibarettir bu tümceler...
İşini, gücünü bırakıp; Gazetecilik mesleği adına bugüne değin ne yaptıklarını; Hangi mesleki örgütlenmenin, mücadelenin içerisine katıldıklarını bilmediğim, görmediklerime ilişkindir söylediklerim!..
İşte bu noktada, "BAK SEN ŞU İŞE" diyorum...
İnsanın yaptıklarına ve yapacaklarına dair düşünceleri vardır...
Biz, yaptıklarımızdan edindiğimiz dersle, yapacaklarımızı göstermeye çalışıyoruz.
Edindiğiniz "İn"de bilgisayar ekranının ardına sığınıp, insanlara onursuzca saldırmayı; bilmediğimiz, başkalarından edindiğimiz görüşlerle saldırmayı; sizlerce başkalarının görüşlerine saldırmayı görev edinmiyoruz...
Yaşamlarında gazeteciliği belirli dönemlerde sadece kullanmış olanlara; basın ve düşünce özgürlüğü adına söyleyeceklerimiz vardır bizim; Düşünce özgürlüğünü salt insanlara küfür etmek, hakaret etmek gibi kısıtlayanlara söyleyeceklerimiz vardır bizim...
Siz hangi basın özgürlüğü; Düşünce özgürlüğü; Basın çalışanlarının 212 sayılı yasası değiştirilirken verilen mücadelenin neresinde oldunuz?
Bu soruları sormak hakkımızdır...
Olmadığınız, görülmediğiniz, imzasını bile atmadığınız mücadelelerin arkasından, insanlara "ikiyüzlü" diye takındığınız tavır ancak sizin gibi kaç yüzlü olmayan, ancak inine sığınmışlara yakışır...
 
***
 
Şimdi yine dönelim asıl sorunumuza...
Bildiğiniz gibi, Altay'ın geçmiş dönem başkanı Melih Tandoğan'dan ötürü yaşadığı Sarnıç arazisi sorunu, ekonomik girdi-çıktıları Ege'de Son Söz'de belgeleriyle ortaya konuldu. Bu belgelerin yayınlanmasıyla birlikte, tarafların görüşleri de yansız olarak sergilendi.
Ege'de Son Söz, tarafsız yayınını belgeleriyle sürdürüyor.
Yayınladığımız belgelerin üzerine, Melih Tandoğan'ın, "350 bin lirayı temlik alacağımdan düşün" açıklaması sonrası, Altay Kulübü Başkanı Niyazi Konuşmaz, "Bu olumlu bir gelişmedir. Ancak kamuoyu Altay'ı 17 trilyonluk borca sokanları da sorgulamalıdır" demiş!..
Ne güzel bir deyiş!..
O halde Sevgili Konuşmaz, ben size konuşmanız için bazı sorular yöneltebilir miyim?
 
1. Altay'ın 7 trilyon vergi borcu vardı. 2009 Ağustos ayından bu yana da ödenmedi ve maliye daha önceki yönetimce yapılmış anlaşmayı bozdu mu?
2. Sizin de yönetimde profesyonel şube başkanı olduğunuz, Melih Tandoğan başkanlığında, önce taksitlerin 55 bin, ardından 85 bin lira olduğu aylıklar kaç kez ödenmedi?
3. Siz de biliyorsunuz ki; iki kez üst üste ödenmeyen taksitler, üçüncü kez ertelenmiyor ve bugüne geliniyor. Sayın Tandoğan'dan sarkan ve sizin döneminize ait olan taksitlerin de ödenmemesiyle 7 milyar (trilyon)'lık borç, 12 milyar (trilyon)'a çıkmış mıdır?
4. Bu borcun ötelenmesi için başta Altay Divan Başkanı Erdoğan Tözge olmak üzere, TFF Başkanı Mahmut Tözgener olmak üzere çeşitli birimleri devreye soktuğunuz, bir sonuç alamadığınız, İzmir Defterdarı ile defalarca görüştüğünüz ne derece doğrudur?
 
İşte bu sorulara yanıtlar aldığımız zaman, sizin de sorgulanmasını istediğiniz bir sürecin belli yanıtlarını almış olacağız Sevgili Başkan Niyazi Konuşmaz!..
İşte o zaman Altay'ın çözülmezlerini çözmüş olacağız...
İşte o zaman "BAK SEN ŞU İŞE" demekten kurtulacağız...
 
Bilgi Notu: Altay Başkan Niyazi Konuşmaz'ın Karşıyaka'da kayıtlı olduğunu 3 yıl önce yazdığımda herkes gülmüştü. Şimdi aidatını ödemediği için ihracı isteniyormuş!
Gülenlere sevgilerimle...