Taaa, 31 yıl önce “Şehir Hatları” adına inşa edildi…
Dönemin Başbakanı Turgut Özal’dı…
Ulaştırma Bakanlığı o “güzel gemi”ye…
Atatürk’ün annesi “Zübeyde Hanım” adını verdi…
Çoook uzun zaman…
İstanbul Boğazı’nın iki yakasında…
Milyonlarca insan taşıdı…
Onları, evlerine işlerine yetiştirdi…
Ve, günü geldi…
Yıprandığı için hurdaya ayrıldı…
O sırada İzmir’den gür bir ses yükseldi:
“İsmi o kadar anlamlı ki, gemiye bize verin…”
Bakanlık onay verdi…
Bu kadim kent, “tek yürek” oldu, “Müze yapalım” dedi…
Yine “Tamam” dendi…
İstanbul’da iken motorları tamamen yenilendi…
Bütün aksamları elden geçti…
“Zübeyde Hanım”, bir kuğu gibi süzülerek…
Çekilerek değil, kendi motorları ile İzmir’e geldi…
Böylelikle, o gemi…
Kabri Karşıyaka’da olan “Zübeyda Hanım”ın adını yaşatacak…
Ve daha yıllarca…
Gençlere amatör denizciliği öğreten bir müze olacaktı…
Öyle ki…
“Zübeyde Hanım” müze gemisi…
İstendiği takdirde…
Başka deniz kıyısı kentlere bile gidebilecekti…
***
Dönemin Deniz Hizmetleri Daire Başkanı Kaptan Arslan Dede bile…
O tarihlerde duygu yüklü bir açıklama yapmış…
“Geminin tarihi bir kimliği var… İzmir Zübeyde Hanım’ın memleketi… Gemi, tam isabetle İzmir’in malı oldu” demişti…
***
Gemi, Karşıyaka İskelesi’ne bağlandı…
Meraklısı çoktu, İzmirliler’den büyük ilgi gördü…
En çok sevinen de…
Zübeyde Hanım’ın kabrini bağrında saklayan…
Karşıyaka sakinleri oldu…
***
“Zübeyde Hanım Gemi Müzesi”…
Mart 2014’te hizmete açıldı…
Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü büyük bir titizlikle…
O gemiyi bir “gelin” gibi hazırladı…
Artık o bir eğitim ve müze gemisi olarak hizmet verecekti…
Türkiye’nin dört bir yanından…
Eski pusulalar, dümenler, yoma makası, devirdaim makara, geçen asırdan kalma sağlık malzemeleri, kalorimetre, basınç gösterge aletleri, işaret fişeği tabancaları, denizci düğümleri toplandı…
Gemiye…
Tarihte ilk deniz fenerlerinde kullanılan…
Mercek sistemi bile yerleştirildi…
Hepsi bi’güzel sergilendi…
Gemi müzenin odalarından biri yemek odası olarak hazırlandı…
Diğerleri de sergi salonu olarak değerlendirildi…
Atatürk’ün annesi Zübeyde Hanım’a ait büyük boy fotoğraflar göz kamaştırıyordu… Denizcilik mesleğine ilgi duyanlar için harika bir atmosfer yaratılmıştı… Giriş ücretsizdi…
***
O sırada İzmir’de mahalli seçim heyecanı vardı…
Açılışa o tarihte AK Parti İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı…
Bugünün TBMM Başkanı Binali Yıldırım da katılmıştı…
Binali Bey, o gün şöyle demişti:
“Yüzer Müze, bir yandan büyük Atatürk’ün validesi Zübeyde Hanım’ın hatırasını yaşatırken diğer yandan da genç yavrularımıza denizciliği, deniz sevgisini öğretecektir…”
***
Aradan beş yıl geçti…
Aaaaa, o da ne?
İzmir’de Pasaport’a demirlenen gemiye dikkatli bakanlar…
Şu pankartı gördü:
“Denizci Millet Kıraathanesi yakında hizmetinize açılacaktır…”
“Amanın, n’oluyor?” demeye kalmadı…
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı…
Hepimizi “aydınlatan” bir açıklama yaptı…
Niyet ortaya çıktı:
“Gemiyi Alaybey’de bakıma aldık… Zübeyde Hanım Müze Gemisi, günün koşullarına göre yenileniyor… Daha önce sadece eski deniz ekipmanlarının sergilendiği gemide müze özelliğinin yanısıra kütüphane ve kafe gibi sosyal alanlar da yer alacak…”
Demek ki…
Ata’nın anasının adını taşıyan o müze gemi…
Bundan böyle…
Kapısında yiyecek-içecek fiyat listesinin asılı olduğu…
Deniz üstü bir kafetarya olacak; bu kesin…
***
Tepki büyük ama…
Günün modası “Millet Kıraathaneleri”, n’apalım…
İnsan merak ediyor…
Kordon’a bağlı yüzer bir “Millet Kıraathanesi” yapmak için…
Başka tekne mi kalmadı memlekette?
Demek ki, kalmamış(!)
***
Karşıyaka’nın Reisi Hüseyin Mutlu Akpınar dayanamadı…
Hükümet’e resmen müracaat etti:
“Verin o gemiyi bana… Karşıyaka hak ettiği değeri gösterir, merak etmeyin!”
Verirler mi?
Hiç sanmıyorum…
Ama…
Bu müze geminin beş yıl önce kurdelasını keserken…
Hepimizi duygulandıran bir konuşma yapan…
Sayın Binali Yıldırım isterse…
Sanıyorum, akan sular durur…
“Zübeyde Hanım Eğitim ve Gemi Müzesi”…
Kafeterya olmaktan kurtulur!
***
Bitiriyoruz…
Naçizane bi’önerim var Devlet Baba’ya…
İnternet üstünden “küçük çapta” bir referandum yapsın…
Bakalım…
Bu kadim kentte yaşan “millet”…
“Zübeyde Hanım” adıyla onurlanan O geminin…
“Millet Kıraathanesi” olmasını mı istiyor?
Yoksa…
Aynı adla “Müze” olarak kalmasını mı?
Nokta…
Sonsöz: “Aklın başına geldiğinde, pişman olacağın bir işi sakın yapma… / Hz. Mevlana…”