GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Engin ÖNEN
YAZARLAR
18 Temmuz 2024 Perşembe

Mali krizi aşmak için mal satmak!

Geçen gün Çeşme Belediyesi’nin mali kriz nedeniyle bazı arsaları satışa çıkardığı haberini okuduk. Sadece Çeşme Belediyesi değil, birçok belediyenin mali kriz içinde olduğu malum. Kimisi borç batağında, kimisi personel maaşlarını ödemede zorlanıyor falan.

Bir belediye niçin mali kriz yaşar? Ülke ekonomisindeki krizden etkilenmiştir şüphesiz. Personel maaşlarındaki (ama özellikle sayısındaki artış) ve petrol fiyatlarındaki artış ilk akla gelenler. Pandemi döneminde belediye gelirlerindeki azalmayı da buna ekleyebiliriz.

Ancak bunlar geçicidir ve bazı tedbirlerle etkisi azaltılabilir. Belediyelerdeki ve özellikle çoğu belediyedeki mali kriz ise kötü yönetimden kaynaklanmaktadır. Eş dost kayırma, aşırı personel alımı, özel kalem harcamalarındaki astronomik rakamlar, reklamlar, popüler konserler ilk akla gelenler.

Mali kriz dendiğine göre, Çeşme Belediyesi kasası da sıkıntıda. Ancak daha önce de CHP yönetiminde olduğu için detaylar açıklanmıyor maalesef. Oysa ki belediye bir parti veya arkadaş grubunun şirketi değil, kamu kurumudur.

Seçim öncesi adayların konuşmalarında, afiş ve broşürlerinde yer alan şeffaflık ve katılımcılık ilkeleri, başkan koltuğa oturduktan sonra, bir dahaki seçime kadar çekmeceye konur. Parti ayrımı olmaksızın bu böyledir. Birlikte yöneteceğiz, halkçı belediyecilik ve hesap veren belediye gibi sloganlara beş yılda bir ihtiyaç duyulur.

Bir Çeşmeli olarak belediyenin bütçesini ve personel sayısını bilmiyorum ama gelir ve olanaklarının oldukça fazla olduğunu biliyorum. Ancak mali kriz açıklaması yapıldığına göre bu olanaklar kamu yararına kullanılmamış demektir.

Daha bundan birkaç yıl önce de Ilıca Yıldız Burnu’nda denize sıfır belediye arsası, yanlış anımsamıyorsam 136 milyon TL’ye satılmıştı. Hem de ballı imar onayıyla. Kıyı kanuna aykırı bir şekilde denizi halka kapatacak altı katlı rezidans yükseliverdi bu arsada.

Aysaranda Koyu ise içler acısı durumda. Vatana ihanet örneği. Güzelim koy, rezidans çöplüğüne dönmüş durumda. Ülkesini ve şehrini seven hiç kimse buna izin veremezdi.

Port Alaçatı’daki kamu zararı ise mahkeme kayıtlarına geçmiş durumda. Kanalda kaybolan Belediye arsası ile birlikte düşünüldüğünde milyon Eurolar uçmuş gitmiş.

Çeşme Belediyesinde mülk satışı sadece mali krizde olmuyor. Mesela on yıl önce, mali, kriz olmadığı halde, Port Alaçatı’da belediyeye ait iki villa sembolik fiyata satılmıştı. Bir meclis üyesinin “neden sattın?” sorusu üzerine dönemin Başkanı, “Sattım bütçeye kattım, sana ne?” türünden bir yanıt vermişti.

Belediyeler bir süredir, parti ayrımı olmaksızın birer kamu kurumu yaklaşımı ile değil de, ele geçirilmiş ganimet sofrası gibi yönetilmektedir. Bu tutumu eleştiriyoruz Saray’dan başlayarak ve karşı mahallenin belediyelerinden örnekler vererek. Ama kendi mahallende olup bitenden söz etmek hoşumuza gitmiyor.

Belediye mülk satabilir şüphesiz. Bütçesini aşacak bir kamu yatırımı gerektiği zaman böyle bir satış meşrudur. Ama maaş ödemek ve borç ödemek için mülk satan belediyelerde yapısal sorun var demektir. Ciddi yolsuzluk var demektir. Keyfi ve denetlenmeyen bir yönetim var demektir.

Bu mali krizleri bahane etmek, var olan yapısal sorunları görmemektir. Görmek istememektir