GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Engin ÖNEN
YAZARLAR
30 Haziran 2023 Cuma

Kamusuz yönetim!

Kamu yönetimi kurallar ve kurumlardan oluşur. Bir ülkedeki yöneticilerin belli yasalara uygun bir şekilde ülkeyi, şehri, kurumları yönetmesi ve denetlemesini içeren kapsamlı bir mekanizmadır bu...

Bu mekanizmada, yani kamu yönetiminde daima kayırmacılık, kural dışına çıkma ve yasa dışı uygulama olur ama bu istisnadır ve yine kamu adına hareket eden Adalet kurumları devreye girer böyle durumlarda.

Bir süredir, çok ciddi düzeyde çoklu kurumsal çöküş gerçekleştiği için, kamu yönetimi gerçek işlevinden epey uzaklaşmış bulunuyor. Yönetimde kamu yararı esasına aykırı davranmak adeta sıradan bir iş haline geldi. Soygun veya yağma için ya yasa değiştiriliyor ya da yasa çiğneniyor. Özal’ın başlattığı bu gelenekte, bu yöntem, “yasayı bir kere delmekle bir şey olmaz” şeklinde ifade ediliyordu. Şimdi deliklerin sayısını tespit etmek mümkün değil artık.

AKP iktidarı ve Erdoğan’ın yerleştirdiği ve topluma da kabul ettirdiği anlayış, kamu yönetimi ilkelerinden çok, hep birlikte kamu kurallarını ihlal edelim anlayışı. Bu yüzden yurttaşların çoğu bu yönetimin yolsuzluklarını yadırgamıyor. Çünkü toplumun büyük bölümüne de bu olanağı sunuyor bu iktidar.

İktidar sahipleri topluma, yolsuzlukta ortaklık öneriyor ve bu teklif kabul görüyor. Bu iktidarın en önemli toplumsal desteklerinden birini bu mekanizma sağlıyor. İslamcı ideolojiye yapılan yatırım ve destek de var şüphesiz ama tek başına bu yetmez. Usulsüzlükte, yasa dışılıkta ve yolsuzlukta ortaklı duygusu da en az ideoloji kadar önemli.

Bundan dört beş yıl önceydi. Çeşme’de hazineye ait makilik bir alanda iş makineleri getirip, arazi açmaya başlayan yurttaşı, bazı arkadaşlarımız kaymakamlığa şikayet etmişti. Kaymakam bu şikayet karşısında arkadaşlarımıza, “kim bilir arkasında kim vardır” diye karşılık verip, işlem yapmakta isteksiz kalmıştı. Bu örnek bugünkü sistemin çok veciz ve acı bir ifadesidir. Kamu yönetimin iflasının ilanıdır.

Son yıllarda Saray iktidarı, kamusuz bir yönetim anlayışını yerleştirerek hırsızlıkta ve yolsuzlukta toplumla ortaklık duygusunu yaygınlaştırdı.

Özellikle imar hırsızlığı ile diğer pek çok yolsuzluk alanında yasalar etkisini yitirmiş durumda. Usulsüzlük ve yolsuzluklar çok yaygın hale gelip, bunlara karşı kamu yaptırımı de etkisiz kalınca, suçluluk duygusu da etkisizleşiyor.

İktidarın yerleştirdiği bu kamusuz yönetim anlayışı ne yazık ki, kaba popülizme boğazına kadar batmış, konser ve festival belediyeciliğinde de destek buluyor. Kaçak inşaatlar, kamu arazileri yağmaları hem iktidar hem de belediyeler tarafında destekleniyor. Sadece yaşanan büyük deprem sonrası, bazı belediye yönetimleri, ne olur ne olmaz diye, kaçak yapılar hakkında tutanak tutuyor. Aynen Mustafa Destici’ye hazırlattığı İmar Affı Kanun teklifini, iktidarın, büyük deprem sonrası görüşmekten vaz geçmesi gibi.

Köyümde geçen dönem aday olmaktan vaz geçen muhtar arkadaşıma, neden bırakıyorsun diye sormuştum. “İşbirliği yapacağım kurum kalmadı ki” karşılığını vermişti. Ve belediyeden başlayıp, Kaymakamlık ve Jandarma ile örnekleri sürdürmüştü.

Yönetimin her kademesine yerleşen bu anlayışı ortadan kaldırmak kolay değil. Ortağı ve desteği çok çünkü.