GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Fatih YAPAR
YAZARLAR
24 Mayıs 2016 Salı

Kabine ve ‘A Takımı’ analizi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kararı ile başlayan nefes kesen süreç sonunda bitti. Bir ülkede başbakan ve iktidar partisinin genel başkanının nasıl gittiğini, yenisinin nasıl geldiğini ayrıntılarıyla anlatmaya gerek yok. Kesin olan şudur ki yaşadığımız son bir aylık zaman Türk siyaset tarihinde konuşulacak, üzerinde tez yazılacak bir sürecin özetidir.  Ülkenin yeni başbakanının İzmir’in yakından tanıdığı bir isim olmasını çok kez yorumladık, değerlendik. İktidar ve muhalefet partisinin genel başkanlarının İzmir’den siyasete yön verecek olması da ayrı bir önem taşıyor. Arada ciddi bir rekabetin olacağı, kentimizin bundan sonra da çok sık gündeme geleceği bir gerçek. Umarım aradaki rekabet İzmir’in sorunlarının çözümü için yeni bir başlangıç, hizmet için de bir dönemeç olur.

Ülkenin en tepe noktalarında yaşanan bu gelişmenin yansımalarını kabine değişikliği ve yeni AK Parti yönetiminin belirlenmesinden bağımsız düşünmek yanlış olur. Olağanüstü kongre kararının ardından yönetimlerde yer alamayan bazı isimlerin kabinede, kabine dışında kalan isimlerin de parti yönetimlerinde görev aldığını görüyoruz. Bu durum özellikle ardı ardına gelen seçimlerle birlikte çok ismin değişmesine neden oldu. Bazen bir bakan parti yöneticisi, bazen de parti yöneticisi bakan oldu ya da devre dışı kaldı. Adeta başımız döndü. Şimdilik uzun süre değişmeyecek bir yapılanmanın tamamlandığını görüyoruz.

Yeni hükümet ve kabine değişikliğinin yansımalarına bakacak olursak İzmir’in milletvekili Binali Yıldırım’ın başbakan olması ‘Acaba bakanımız da olur mu?’ sorularını akla getirmişti. Tabi ki başbakan olan bir kente ikinci kez bir bakanlık koltuğunun teslim edilmeyeceği süreç içinde parti yönetiminin verdiği mesajlar arasında yer alıyordu. Mesajlar karşılığını buldu. Kabine değişikliğinden sonra İzmir ile birlikte Denizli’de, eski Bakan Nihat Zeybekci’yi geri alarak avantajlı konuma geçti. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu’nu parti yönetimine taşıyan Denizli, yeni dönemde Zeybekci’nin idaresinde yoluna devam edecek. Komşumuz Manisa’da da ilginç bir değişiklik oldu. Büyük Birlik Partisi kökenli isim Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ ne MKYK’da ne de kabinede yer bulamadı. Manisa’da sistemin başında olan Özdağ’ın siyasi yolculuğunun sekteye uğradığını ifade edebiliriz. Ama Özdağ, kongrede seçildiği Siyasi Erdem ve Etik Kurulu’ndaki görevini de başarıyla yapıp, arka plandan öne çıkacak bir isim. Manisa’da bundan sonraki siyasi sürecin kaptanlığını ise eski Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın manevi oğlu olarak bilinen Milletvekili MKYK Üyesi Murat Baybatur yapacak. Kongrede parti, Manisa gibi bir de Aydın’da sürpriz yaptı. Milletvekili Mehmet Erdem’in yerine MKYK’ya Mustafa Savaş’ı aldı. Deneyimli isim Erdem’in kaderi tıpkı Özdağ gibi oldu.

Gelelim kabine ve parti yönetimindeki son durumun İzmir açısından önemine. Doğrudan Erdoğan ile çalışan Genel Başkan Yardımcısı İzmir Milletvekili Prof. Dr. Nükhet Hotar aralıksız sürdürdüğü görevini bu kez “Ar-Ge’den Sorumlu” sıfatı ile yine kaptı. Partinin İzmir’deki seçim stratejisinde Binali Yıldırım ile birlikte denge olsun diye ikinci bölgenin başına koyduğu Hotar bundan sonraki süreçte de İzmir’de söz sahibi olacak. Partinin yeni lideri Yıldırım’ın yardımcısı olarak çalışacak olan Hotar’ın teşkilatlar konusunda nasıl bir yol izleyeceğini de zaman gösterecek.

Kongre sonrasında durumu “sürpriz” olarak nitelendirilen Milletvekili Atilla Kaya da yedek sıralamada yer almıştı. Yıldırım’ın İzmir’deki siyasi çalışmaları Kaya üzerinden yürütüp yürütmeyeceği ise kısa zaman geçmeden netleşecek. Seçim sonuçlarına göre bulunduğu yedek 24. sıradan 2.sıraya yükselen Kaya’nın asıl üye gibi çalışma yapması bekleniyor.  Partide dikkat çeken bir diğer isim ise Milletvekili Hamza Dağ oldu. Geçen dönem ailesi ile birlikte Ankara’ya yerleşen Dağ, siyasetin merkezinde bulunmanın avantajını kullandı. Yıldırım ve İzmir’deki milletvekillerinden ayrı parti içinde doğrudan Erdoğan’a yakın isimlerle çalışan Dağ, bu çalışmanın mükafatını da MKYK’ya girerek aldı. İktidar partisinde bir genel başkan, bir genel başkan yardımcısı, biri yedek iki MKYK üyesi ile temsil edilen İzmir’in kazancının ne olacağını zaman geçtikçe göreceğiz.  Parti teşkilatlarında motivasyonun arttığı, İzmir isminin sık sık gündeme gelmesinin avantaj sağlayacağı inancı hakim. Dileriz herkes için hayırlısı olur.