GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Engin ÖNEN
YAZARLAR
15 Temmuz 2024 Pazartesi

Işık söndürme eylemi neden başarısız oldu?

TÜİK’in sahte enflasyon oranı, emeklilere cüzi maaş zammı ve asgari ücreti sabit tutma kararı açıklanınca, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, buna tepki göstermek için, yurttaşları ışık söndürme eylemine davet etti. Ancak az çok tahmin edildiği gibi, bu çağrı karşılık bulmadı.

Peki, bu sonuca bakarak, yurttaşların hayatından memnun olduğu sonucu mu çıkar? Tabii ki hayır. Hiç de memnun değiller. Hatta geniş kitlelerin öfkesi giderek artıyor.

Ancak Özel’in davetini pek de dikkate almadı yurttaşlar. Böyle bir tepkiyi benimsemediler.

Bazen spontane başlar kitlesel eylemler. Gezi’de olduğu gibi. Biriken gazın bir kıvılcım ile patlaması gibi. Ama bu davetin böyle bir etki yapması beklenmiyordu ve yapmadı da.

Bir süredir doğal olarak ana muhalefet CHP, çeşitli mitingler düzenliyor. Emekliler, çiftçiler ve işçilere yönelik temalarla. Meydanlara bakıldığında bu mitinglerin de yeterince kalabalık, coşkulu ve umutlu olduğu söylenemez.

Son yerel seçimlerde uzun yıllardan sonra birinci parti olmanın da öz güveni ile CHP yöneticileri, kendilerine yerel yönetimlerde oy veren seçmenleri harekete geçirebileceklerini düşündüler. Ama olmuyor. Peki neden?

Her şeyden önce seçim sonuçlarını doğru okuyamadıkları ve seçmenin ruh halini yeterince anlayamadıkları için. Belediye seçimlerinde CHP’ye yönelen oyların büyük bölümü tepki oylarıydı. Bu Erdoğan ve AKP’yi cezalandırmaya yönelik, birikmiş bir öfkenin yansıması idi.

Yoksa İstanbul, Ankara ve Adana gibi birkaç yer hariç, CHP’ye verilen oylar aday ve partiye yönelik teveccühün ürünü değildi. Evet, Kılıçdaroğlu yerine başka birinin (Özel veya başkası da olsa fark etmezdi) genel başkan olması, küskün seçmenin bir kısmını motive etti.

Ancak öyle CHP’li bazı yöneticilerin ifade ettiği gibi, Özgür Özel’in kampanyası ile bu başarı sağlanmış değil. Özel ve CHP ile son seçimde CHP’ye yönelen seçmen kitlesi arasında öyle canlı, heyecanlı ve duygusal bir bağ söz konusu değil. Seçmenin İmamoğlu ve Yavaş ile olan duygusal ilişkisi ve güven bağının aynısı Özel için geçerli değil.

Buna yönelik bir iki gözlem örneği verelim. CHP’nin çok yüksek ve sürpriz oy aldığı çeşitli il ve ilçelerdeki seçim mitinglerini hatırlayalım. Hiç de umut vermiyordu. Bu yüzden Özel, İzmir’de haftada iki üç defa miting yapıyordu. Ama yüz binlerce nüfusa sahip ilçelerde bir iki bin seçmen katılımı zor sağlanıyordu.

İkinci gözlem de şu: Ankara ve İstanbul gibi adayın çok etkili olduğu üç beş yer dışında, CHP’li belediye yönetimlerinin olduğu hemen her yerde CHP, ciddi oy kaybetti. İzmir Büyükşehir ve hemen hemen her ilçede geçen seçimden ciddi düzeyde az oy aldı CHP’li adaylar. Geçen seçimde ittifak vardı evet ama bu seçimde de vardı. Partiler arasında olmasa da. HDP ve İYİ Parti oyları nereye gitti ki?

Emeklilerin, çiftçilerin ve gençlerin sessiz öfkesi CHP mitinglerine yansımadı ama sandığa yansıdı.

Seçmen analizini yaparken, CHP yöneticileri kendi kendilerine gaz vermek yerine daha soğukkanlı analizler yapmalıdır. Bu sandık başarısında aday belirleme yönteminin etkili olduğunu da söylüyorlar zaman zaman. Hiç alakası yok oysa ki. Var ama negatif yönde var. Adaya tepki duyan bazı seçmenler, bazı ilçelerde CHP’nin oyunu epeyce geriye çekmiştir.

Çok sayıda genç ve kadın aday yaptık yargısına gelelim. Doğrudur. Ve bu söz bir değer olarak herkesten destek alır. Ne güzel, genç ve kadın belediye başkanları çoğaldı. Oysa ki, genç ve kadın olmak, otomatik olarak liyakatli ve iyi olmak anlamına gelmez.

Ayrıca bu bir değer yargısıdır. En azından İzmir ilçeleri örneğine baktığımızda, genç ve kadın adayların oyları artıramadığı ve hatta epey düşürdüğü de görülecektir. Onlar düşürmese de, genç ve kadın diye seçmen otomatik olarak tercihini o yönde kullanmamaktadır.

Işık söndürme davetinde olduğu gibi, bir partiye oy veren seçmen o parti ile yoğun bir özdeşlik içinde olmayabilir. Her ne kadar Saray basını, artık Özgür Özel lider oldu dese de, o iş de öyle kolay olmuyor