GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Ümit YALDIZ
YAZARLAR
27 Kasım 2010 Cumartesi

Eldeki kuş, daldaki kuş (2)

Bir Amerikan Atasözü üzerinde dönüp duruyoruz. ’‘Eldeki bir kuş, daldaki iki kuştan iyidir’’ demiş Amerikalıların ataları’… Bizimkilerse, ’‘Dimyat’’a pirince giderken, evdeki bulgurdan olmak’’ demişler.
Aynı kapıya çıkmışlar Amerikalıların atalarıyla.
 
Gelelim eldeki kuşa, daldaki kuşa’… AKP nasıl iktidar oldu, nasıl iktidarda kaldı?
Soru bu’…
AKP’’yi iktidara taşıyan hikayeye başlarken, Milli Görüş ideolojisinin 30 yıllık emeğini bir kenara yazmak lazım.
Süreç içinde özellikle de 28 Şubat sürecinde yaşanılan mağduriyetleri de not etmek, Türkiye siyasetinin 57. hükümet döneminde patlak veren 30 yıllık başarısızlığını da unutmamak, Türkiye üzerinde oynanan yabancı oyunları akılda tutmak lazım.
İşte tüm bu süreç AKP’’yi iktidara getirmeye yetmiştir.
Ama asıl olan iktidar olmak değil, iktidarda kalmaktır. İşte AKP’’yi dolayısıyla da başbakan Erdoğan’’ı başarılı kılan budur.
Şu veya bu şekilde iktidara gelirsin. Marmara depremi olmuş, üzerine 30 banka birden batmıştır. Daha da mühimi ABD Irak’’ı işgal edecektir ama Türkiye’’deki milliyetçi hükümetten rahatsızdır. Kabineye bir ajanını gönderir. Ortalığı karıştırıp DSP’’yi parçalar, MHP’’ye erken seçim kararı aldırır, ANAP’’ı yerle bir eder.
Bu sırada nükseden ekonomik kriz, tüm partilerin belini kırmış, denenmişleri, sandığa gömmüştür.
Tüm bu koşullardır AKP’’yi tek başına iktidar yapan’… Bundan tam 8 yıl önce.
 
Ama AKP şu veya bu şekilde geldiği iktidara tutunmuş hatta tutunmakla kalmayıp oylarını hem mutlak hem oransal bazda arttırarak yükselişini sürdürmüştür.
Sürdürmeye de devam etmektedir.
Bunu nasıl başarmıştır AKP?
Tabi ki oyunu kuralına göre oynayarak. Tabi ki ’‘Mış gibi’’ görünerek. Gerçek amacı kamufle edip, yavaş yavaş, mehtabı uyandırmadan kürek çekerek.
Daha da önemlisi ’‘eldeki kuşu’’ sürekli koruyarak’…
Nedir AKP’’nin elindeki kuş?
Tabi ki dindar kesim’…
Milli Görüş geleneğinin yoğurduğu, muhafazakar, dindar kesim.
AKP’’nin kurulduğu dönemde bile en az yüzde 20’’lik bir oy oranı bulunan seçmen grubu.
 
Ne diyor Milli Görüş’’ün ruhani lideri Necmettin Erbakan’…
’‘Bunlar bizim talebelerimiz. Arka bahçeden top oynamaya kaçan talebelerimiz, hepsini insan olarak severiz ama’…’’
İşte gerçek budur. Bu gerçeğin farkındadır AKP kurmayları. En başta da Sayın Başbakan’…
Milli Görüş ya da dindar/muhafazakar kesim AKP’’nin asla kaçırmaması gereken, koruması gereken ’‘eldeki kuşudur’’
Erdoğan’’ın en büyük başarısı eldeki kuşu kaçırmadan, daldaki kuşu yakalamasıdır.
Adına takiyye mi dersiniz yoksa siyaset/politika mı bilemem.
Ama Erdoğan, milli görüş geleneğinden gelen kadrosunu çekirdekte muhafaza ederek, içinde CHP’’nin Genel Sekreterliğini yapmış, CHP Genel Başkanlığı’’na aday olmuş Ertuğrul Günay’’ın da bulunduğu yeni, merkez bir parti peyda etmiştir.
 
Sanmayın ki AKP yekpare bir partidir.
Kimi zaman CHP’’yi tanımlarken kullandığımız ekiplerin dik alası aslında AKP’’de mevcuttur.
Ana nüve Milli Görüşçüler tabi ki’…
Merkez sağcısından solcusuna kadar her siyasi yelpazeden isim vitrindedir.
Ama Pensilvanyacılar’’dan, Nakşibendîlere, Alevilerden, Solculara, Kürtlere, MHP’’lilere kadar her yapıdan siyasetçi AKP içinde kendini ifade edebilir. Ama bir yere kadar’…
Köşk’’e çıkamaz, bazı bakanlıklara giremez, TBMM başkanı, Başbakan olamaz.
 
Belki de AKP’’yi Türkiye Partisi yapan ama her daim Milli Görüş çizgisinde de tutan model tam olarak budur.
Nereden bakarsanız bakın Erdoğan, Merkez Parti modeliyle, adeta Özal’’ın dört eğilim modelini de aşan bir yapı ortaya koymuştur. Ama eldeki kuşu yani milli görüşçüleri, muhafazakarları, dindarları hiçbir zaman ürkütmemiş, küstürmemiş, elinde/cebinde tutmayı başarmıştır.
Mesela Türban meselesi’…
Bu konuda izlenilen politikaya dikkat ederseniz ne demek istediğim daha net anlaşılacaktır.
Başbakan Erdoğan’’ın ’‘eldeki kuşunun’’ yumuşak karnıdır türban. Partisini kapatmanın eşiğine getiren, ’‘Velev ki siyasi simge olsa’’ ifadesini kullanan, Türbanı üniversitelerde serbest bırakmak için yasal düzenleme yapan Erdoğan, bu konuyu başkasının çözmesine izin vermemektedir.
Hatta başka bir siyasi yapının çözüme ortak olması bile Erdoğan’’ı çileden çıkarmaya yetmektedir.
İşte CHP’’den gelen ’‘çözüm’’ önerisini o nedenle sulandırmış, meseleyi üniversite boyutundan, ilköğretime, kamuya kadar belki sırf bu yüzden indirmiştir.
Çünkü bu sorun üzerinden eldeki kuşunu bir noktada tutabilmektedir. Çözüm beklentisi sıcak/güncel tutuldukça bu kesimin oylarını istediği gibi yönlendirebilmektedir. Belki de türban sorununun tamamen çözülmesinin bile Erdoğan’’ı siyaseten rahatsız ettiği söylenebilir bugün.
Çünkü sorun ortadan kalkarsa siyaseten kullanılamaz. Dolayısıyla da eldeki kuş başka mecralara uçabilir.
İşte terör sorunu yıllardır neden çözülmüyorsa türban sorunu da biraz o nedenle çözülmüyor hatta aynı nedenden kaşınıyor, öteleniyordur belki de.
*
MHP’’nin eldeki kuşu milliyetçi Türkler, BDP’’ninki Kürtler, Kürtçülerdir.
*
Ya CHP’’nin eldeki kuşu?
*
İşte bana göre kurultaya giden CHP’’nin iktidara giden bir model oluştururken dikkat etmesi gereken nokta budur.
Eldeki kuşu doğru tespit ederek başlamalıdır Kılıçdaroğlu yönetimi’…
Daldaki kuşu yakalamak isterken, eldeki kuşu kaçırma lüksü yoktur çünkü. Elindekini muhafaza edip, üzerine bir şey koymak dururken, eldekini bırakıp, daldakine yeltenmek, sanıldığının aksine doğru sonuç vermeyebilir.
Yeni CHP’’yi dizayn eden Kılıçdaroğlu yönetimi, pirince giderken, bulgurdan olanın durumuna düşebilir.  
CHP’’nin eldeki kuşu da bellidir.
Oy aldığı coğrafyaya, seçmen kitlesinin genel özelliklerine bakılarak, bu kuşun fotoğrafı çok net çizilebilir.