Türkiye’nin en büyük acılarından…
En büyük travmalarından birine tanık olduğunda…
Çok değil, dokuz yıllık avukattı…
Duruşmalarda müvekkillerini aslanlar gibi savunurdu…
Yeri geldi; susturuldu…
Yeri geldi bağırmaktan sesi kısıldı ama…
Yıllar, yıllar önce…
İnsanlığını yitirmeye ramak kalan gencecik müvekkillerini…
Aramızda “insan” diye gezen…
Canavarların eline bırakmadı…
***
An itibarıyla…
50’li, 60’lı yaşlarını sürenler…
“Manisa’daki İşkence Davası”nı…
Asla unutmadılar…
Ölünceye kadar da unutmayacaklar…
Büyük utançları peşinden sürükleyen o dava…
İzmir’in burnunu dibindeki Manisa'da…
Çoğu lise öğrencisi…
16 fidan…
Taaaa, 28 yıl önce…
Yasadışı örgüt üyesi olmak ve…
Duvarlara izinsiz yazı yazmak iddialarıyla gözaltına alındı…
Haklarında dava açıldı…
O gençlere…
Günlerce süren gözaltı sürecinde…
İnsanlık dışı…
Yazılamayacak kadar iğrenç işkenceler yaptılar…
Perişan ettiler o fidanları; bitirdiler gençliklerini…
O yavrucukların yanında…
İzmirli gencecik bir “kadın avukat” vardı…
Haksızlığa savaş açan bir “simge” olarak anılıyordu…
Ne korktu…
Ne kaçtı…
Ne de sözünü dudakta bıraktı…
O dava yıllarca sürdü…
Akıl almaz işkenceler…
Ayıptır söylemesi “kırmızı nokta” hikayelerden farksızdı…
Duyanların yanaklarını kızarttı: içini acıttı…
İşte…
İzmirli o kadın avukat sayesinde…
Manisalı gençlerin suçsuz oldukları anlaşıldı…
Beraat ettiler…
Vicdansız polisler ise…
İşkence yapmak suçundan toplam 85 yıl ceza aldılar…
O davalar…
Bu güzel ülkede insan hakları alanında verilen…
Müthiş mücadelenin simgesi oldu…
Biliyorum…
Fidanları kurtaran o kadın avukatı merak ediyorsunuz?
Zaten…
Bu hikayenin “ışığı hiç sönmeyen” yıldızı zaten o…
***
Haksızlıklarla her platformda savaşan…
O sarışın avukat hanımefendi…
Burdur’da doğdu…
Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nde başladı yüksek eğitime…
12 Eylül Darbesi’nde ara verdi eğitimine…
O dönemin hukuksuzluğuna inat…
Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdiğinde…
Takvimler 1986’yı gösteriyordu…
***
İzmir Kadın Platformu'nun doğmasında katkısı var…
Balçova Belediyesi'nin tek kadın belediye meclis üyesiydi…
Yedi yıl görev yaptı…
İzmir’in efsane belediye başkanlarından…
Yüksel Çakmur’un vekilliğini üstlendi…
Sosyal Demokrasi Derneği İzmir Şubesi'nin…
Kurucuları arasında yer aldı…
İzmir Barosu’na iki dönem başkanlık yaptı…
Ne kadar hukuksuzluk varsa…
Giydi cüppesini hepsiyle mücadele etti…
Ergenekon Davası… Balyoz Davası… Hopa Metin Lokumcu Davası… İzmir Büyükşehir Davası… İlhan Cihaner Davası…
Hepsini yüreğinde hissetti…
O yaşadıklarını yazmaya kalksa roman olur…
Şu yaşına kadar…
Hep hukuksuzlukla mücadele etti…
Büyük acılar yaşadı…
Yara almadan zaferler kazanılamıyordu…
Bunu en iyi bilenlerdendi…
***
2014 yılında CHP’den Konak Belediye Başkanı seçildi…
Çok çalıştı…
Ama İzmir’in kalbi Konak’ın Reis koltuğunda…
Elinden geleni yaptı…
Konak Belediye Başkanlığı’nı tamamlamasına…
Altı ay kala…
“Ege’de SonSöz” ekibi olarak…
Özellikle de yarınlarını konuşmak için buluşmuştuk…
Neşeli ama bi’o kadar da heyecanlıydı…
Gelecek günlerle ilgili duygularını seslendiriyordu…
O günden bugüne…
Unutamadığım cümlesi şu oldu:
“Varım, her türlü yarışa girerim…”
Belli ki…
CHP’li bir siyasi figür olarak...
“Kaliteli ve iz bırakan siyaset” adına…
Konum ayırmaksızın...
Yoluna devam etmeye kesin kararlıydı…
Bizi uğurlarken…
Veda cümlesi şu oldu:
“Bu şarkı burada bitmez…”
O sihirli cümleyi…
Ne denli azim ve kararlılıkla seslendirdiğine…
Bugün…
O’nunla konuşurken bi’kez daha hak veriyorum…
***
“Bu şarkı burada bitmez…” diyen…
Her cümlesi ile…
Siyaset duraklarında “nefeslenen” İzmirli siyasetçi…
Sema Pekdaş’tır…
Ve, an itibarıyla…
CHP’nin İzmir Birinci Bölge Milletvekili Aday Adayı’dır…
Kadim dostları…
Bunca yaşanmışlıklarının gölgesinde…
O’nu…
Prenses şehir İzmir’in…
Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki temsilcilerinden biri olarak…
Görmek istiyor…
Belli ki…
Avukat Sema Pekdaş’ın…
“Bu şarkı burada bitmez…” sözleri…
Bi’kez daha, ete-kemiğe bürünecek demektir…
Ha’di hayırlısı…
Nokta…
Hamiş: Sema Pekdaş’ın yıllardır unutamadığı bir anısı var… Yıllar önce Manisa’daki İşkence Davası’nda poliste işkence görenler arasında bir delikanlı, iki kutu hap içerek intihara kalkıştı... Avukatı Sema Pekdaş'ı arayıp, ‘‘Bu kabustan kurtulamıyorum; beni ancak ölüm kurtarır... Elvada’’ dedi... İkna çabaları sonuç vermeyince Avukat Pekdaş, bu kez ‘‘Ne olur yerini söyle... Ölmeden önce bir kez göreyim seni’’ dedi… O konuşma hayat kurtardı… O talihsiz genci Konak Meydanı'nda bir telefon kulübesinde koma halinde buldular...
Sonsöz: “Belediye başkanlığına seçilmezsem bile bundan böyle siyasi bir figürüm... Bu ülkede yaşıyorum, bu ülkenin kadın yurttaşı ve siyasi bir figür olarak yapmam gereken her şeyi yaparım... Her mücadelede olurum… / Sema Pekdaş - Konak Belediyesi önceki Başkanı…” (17 Eylül 2018)