GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
27 Mart 2023 Pazartesi

'CHP'nin 16 vekil çıkardığı havanın aynısı!'

Başlıktaki altı kelime…

Güngörmüş İzmirli bir siyasetçiye ait…

Neden böyle dedi?

Döneceğiz kaldığımız bu yere…

***

Tam 21 yıl önceydi…

Takvim yaprakları 3 Kasım 2002 Pazar’ı gösteriyordu…

O tarihte…

Türkiye’nin nüfusu…

Bi’tık aşağı, bi’tık yukarı 66 milyondu…

Türkiye…

Yepyeni bir genel seçim için sandık başına gidiyordu…

Seçmen sayısı…

41 milyonun biraz üstündeydi…

O seçimin en önemli özelliği…

100 yaşındaki CHP’nin tarihinde ilk kez…

İzmir’den…

Tek seçimde 16 milletvekilini birden TBMM’ye göndermesidir…

Şimdi diyeceksiniz ki…

Aynı seçimde başka neler oldu?

Mesela…

TBMM, 42 yıl aradan sonra ilk kez…

Sadece “İki Partili” oluverdi…

Koalisyonlar dönemi sona erdi…

Dahası var…

Seçmenin yarısından çoğu…

Bi’önceki seçime göre parti değiştirdi…

İlk kez girdiği seçimde…

“Hükümet olan” parti gördük o yıl…

Ve yine…

Boşa giden “milyonlarca oy” gördük o yıl…

Mesela…

Seçime giren 19 partinin 17’si “sandığa gömüldü”

Dahası var…

Türkiye Cumhuriyeti tarihinde…

Yine ilk kez…

O gün Gazi Meclis’te vekilleri olan partilerin tamamı…

(DSP, MHP, ANAP, DYP)

Yüzde 10’luk seçim barajının altında kalınca…

Geriye…

Türkiye’yi temsil eden bir CHP ile…

Kurulduktan sonra ilk seçimde hükümet olan…

AK Parti kaldı…

(İktidar partisi %34 ile hükümet oldu…)

TBMM’nin “gedikli” vekilleri…

Evlerinin yolunu tuttu…

TBMM’nin 2/3’ünü AK Parti’nin vekilleri oluşturuyordu…

Alın size bir “ilk” daha…

Memleketin dört bir yanından “dokuz bağımsız vekil” Meclis’e girdi…

***

O günlerde CHP’yi Deniz Baykal yönetiyordu…

Türkiye’ye ise…

DSP – MHP - ANAP koalisyonu hükümet ediyordu…

17 Ağustos 1999 Marmara Depremi’nin yaraları…

Bi’türlü sarılamıyordu…

(Ne kadar da bugüne benziyor, di’mi?)

Memleket eşi benzeri görülmemiş bir ekonomik kriz içindeydi…

İşsiz sayısı yedi milyonu geçiyordu…

Enflasyon çift haneliydi…

Gıda ve enerji zamları duracak gibi değildi…

Vatandaş bir adet margarin için kuyruklarda sabahlıyordu…

***

İşte böyle bir tablo içinde…

Türkiye 3 Kasım 2002’de seçime gitti…

Cumhuriyet Halk Partisi…

Türkiye’nin Genel Seçim tarihinde…

TBMM’de 24 vekille temsil edilen İzmir’de…

İlk ve son kez…

“8+8” 16 vekil çıkararak tarihe geçti…

Üstelik unutulmaz bir espri eşliğinde…

Derler ki…

O gece yarısı sonrası…

TBMM’ye gitmeye hak kazanan CHP’li vekillerin bazıları…

“Kaybettik her halde; bari gidip yatayım…” diyerek…

Kesin sonuçları beklemeden derin bir uykuya dalmışlar…

Sabaha karşı çalan telefonun öbür ucundan gelen…

“Ha’di hayırlısı, vekil oldun abim; vekil...” sesiyle uyanmışlar…

Doğru mu; Allah bilir…

***

O “masal” gibi unutulmayan seçimde…

CHP İzmir takımının başında kentin tanınmış işadamlarından…

Alaattin Yüksel vardı…

Daha sonra…

CHP’de Genel Başkan Yardımcılığı görevini de üstlenen Yüksel…

21 yıl önceki seçiminden söz ederken şöyle dedi:

“Bugünkü seçim havası, CHP’nin 16 milletvekili çıkardığı 3 Kasım 2002’deki havanın aynısı… Fazlası var; eksiği yok…”

Ardından ekliyor:

“O günlerde de bugünkü gibi ciddi bir ekonomik kriz yaşanıyordu… Krizin yansıması o denli büyük oldu ki, seçmen iktidardaki partilerin tamamını baraj altında bıraktı... Sadece krizde sorumlulukları olmayan CHP ve AK Parti Meclis’e girdi… O günkü işsizlik oranı yüzde 9’du… Bir ihtimal, ANAP ile DYP birleşseydi seçimden önce, büyük olasılıkla AK Parti 21 yıl önce iktidar olamazdı…”

O unutulmaz seçimin CHP’li İl Başkanı Yüksel…

O günler ile bugünleri karşılaştırmayı sürdürdü:

“Bugünün Cumhur İttifakı, bırakın ülkeyi doğru dürüst yönetmeyi, orman yangınlarıyla bile mücadele edemediler… Sel facialarını yönetemediler… Yüzyılın depreminde enkaz altında kaldılar… 21 yıl öncenin koalisyon hükümeti de Marmara Depremi’nin altında kalmıştı… O günleri yaşayanlar iyi bilir… Bugünün Cumhur İttifakı Pandemi’yle de başa çıkamadı… Hatta maske dağıtmayı bile beceremediler… Bugün sürdürdükleri ekonomi modeli, dünyanın hiçbir yerinde yok…”

***

Bitiriyoruz…

Yaşamımızı müthiş etkileyen…

Belki de “en garip” ama aynı zamanda ister istemez inandığımız…

Bir özlü söz var:

“Tarih tekerrürden ibarettir!”

Güzel Türkçemiz’de karşılığı şudur: “Geçmişte yaşanmış olan bir olay veya durum gelecekte de tekrar edebilir…”

Bugün…

40’lı yaşlarını geride bırakanlar…

Elbette…

O günleri hatırlayacak ve bugünle karşılaştırarak…

Hür iradesiyle…

14 Mayıs’ta oyunu kullanacak…

Kısmetse…

Nokta…

Sonsöz: “Olmaz dediğin ne varsa hepsi olur… Düşmem dersin, düşersin… Şaşmam dersin, şaşarsın… Öldüm der durur yine de yaşarsın… / Hz. Mevlana…”