Dolduruşa gelmedim, endüstriyel futbolun en az bulaştığı alan olduğunu düşündüğüm Avrupa Futbol Şampiyonasına giden milli takımımızdan umutluydum.
İtalyanların turnuvanın en iyi takımı oluşuyla açıklamaya çalıştım ilk yenilgiyi… Ama Galler ve az önce biten İsviçre maçlarındaki zavallı halimizden sonra Dünya Kupası elemelerinde harika işler çıkaran “bizim çocuklar” için duyduğum bu iddiayı yazmaya karar verdim…
Yani bence başarısızlıkta en büyük etken tek başına Şenol Güneş değil. Şenol Hoca’nın Fenerbahçeli, Galatasaraylı futbolcuları oynatmaması önemli bir iddia tabii ki. Bir ilahi adalet olarak oyundan almak istediği futbolcunun o anda golü atması da unutulmaz bir anı olarak kaldı.
Final hayalleri gören, sonra bir mucize olacak da en iyi üçüncülere kalacak falan diye umulan Milli Takım genel sıralama açıklandığında turnuvayı 24. Yani sonuncu olarak bitirecek gibi duruyor… Yazıktır. Sıfır puan, sıfır gol ve eksi 7 averajla daha da iyi olunamazdı zaten… Bizim çocukları bu hafta Çeşme ve Bodrum’da beachlerde ya da ayak tenisi oynarken görürüz zaten…
Peki ne oldu da “bizim çocuklar” böyle oldu. Neden saha içinde, maça çıkarken, attığımız tek golün sevincinde bile bu genç insanlar neden birbirlerine coşkuyla sarılmadılar, dostça davranmadılar. Neden bu yaşta arkadaş olmak varken, adı üzerinde “takım sporu” oynarken takım gibi olamadılar…
Şenol Güneş’in yakın arkadaşlarından birine Galler maçından sonra dert yanarken dile getirdiği konuyu öğrendim.
Görmüşsünüzdür bu futbolculardan kulüp oyuncusu olarak reklam yıldızı çıkarma şansı olmayan reklamcılar “milli” kimlikleriyle yararlandılar. Tabii ki “fırsat bu fırsattır” diyen sporcular da profesyonelliğin gereği paraları ceplerine koymanın sevincini yaşadılar. Bu arada o reklamların 3 yenilgiden sonra yayından çekilmeyip rezil olunması da ayrı bir rezillik. Ama bir daha yazalım Murathan Mungan’ın satırını, “Türkiye’de her şey olunur rezil olunmaz”…
Kuymağını ne zaman yiyeceğini merak eden de kripto paraların reklam yüzü olan da iyi paralar almıştır. Ama her futbolcu oynamadı ki reklam filminde…
Bunlar genç çocuklar, kültürlü insanlar oldukları da söylenemez ama bu nedenle birbirlerini kıskanmalarını da normal karşılamak gerek.
İşte benim aldığım duyum bu yönde… Reklamlarda oynayan futbolcularla oynamayanlar ikiye bölünmüş ve takım ruhu dağılıp gitmiş… Özetle yazık olmuş…
Bu arada TRT Spor’da akıl almaz paralara yorumculuk edenler de bu durumu biliyormuş ama elbetteki mafyanın omerta kuralını uyguluyorlarmış…
Muş, müş, mış… Bu jenerasyona yazık olmaması ve Dünya Kupası elemelerinde iyi gitmek için Şenol Güneş’le yollar ayrılmalı ve milli futbolculara reklam yasağı getirilmeli diye düşünüyorum… Bizde yürümüyor bence…