AK Parti İzmir’de uzun süredir gündemde olan teşkilattaki revizyon çalışmaları başladı. Bilindiği gibi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başbakanlığı döneminde bizzat görev vererek il başkanlığına atadığı isim olan Bülent Delican kısa süre içinde ülke gündeminin de yoğunluğu ile üst üste seçim süreci geçirdi. Tüm teşkilatta olduğu gibi atandıktan sonra belirlediği, sonra da kongrede şekillendirdiği çalışma ekibinde geçen zamanda değişiklikler yaptı. Fakat görevde olan 30 ilçenin başkanları ve yönetim kurulları büyük oranda kongreyle geldikleri ilk haliyle devam ediyor. Uzun süredir her il başkanı için söylenen “görevden alındı-alınacak” sözleri Başbakan Binali Yıldırım’ın geçtiğimiz aylardaki kesin kararı ile rafa kaldırılmış oldu. Parti genel merkezi başka Teşkilatlanmadan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Ataş’ın da verdiği raporlar doğrultusunda İstanbul-Ankara ve İzmir il başkanları ile göreve devam etme kararı aldı.
Başbakan Binali Yıldırım ve Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Nükhet Hotar gibi güçlü isimlerle Ankara’da temsil edilen, MKYK Üyeleri Hamza Dağ, Atilla Kaya, Kerem Ali Sürekli gibi deneyimli teşkilat kökenli milletvekillerini bünyesinde bulunduran İzmir’de planlanan değişim için düğmeye basılmış oldu. Böylesi bir yapıda olan İzmir teşkilatının da diri, iri ve reflekslerinin güçlü olması kanaati herkes tarafından benimsendi. Bundan önce kadın ve gençlik kollarında revizyon yapılan partide geçen zamana bakıldığında en eski kademesi olan ilçe başkanlarından üç isim genel merkez tarafından alındı.
Gelelim meselenin arka planına ve konuşulanlara… Partide yapılan ilk operasyon kamuoyuna “çalışma yetersizliği ve koordinasyon eksikliği” gibi yansıtılsa da Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ) bağlantıları da dillendirilmiyor değil. Yani üç ilçe başkanının durumlarını ayrı ayrı incelediğinizde bu konu ile ilgili “kesinlikle yok” denilemiyor. Partinin 2014 yerel seçim sürecinde iddialı olduğu yerler arasında bulunan Bayraklı’da uzun süredir ilçe başkanlığı görevini yürüten Avukat Yakup Gülcan’ın eşi Milli Eğitim Bakanlığı’nda yürütülen soruşturma kapsamında Karabağlar’daki öğretmenlik görevinden açığa alınmış... Gülcan, ailesi üzerinden yürütülen kampanyaya da bizzat kendisi sosyal medya hesabından geçtiğimiz günlerde, “Bizler hasbi ve samimi bir şekilde nöbet tutarken, teşkilatımıza ve oradaki halka hizmet ederken, arkamızdan iftira ve dedikodu yapan onursuz ve fitne fücur şahıslar sizi de unutmadık. Kim olduğunuzu ve çevirdiğiniz dolapları biliyorum. Şuan sıra ve odaklanmamız FETÖ’cü vatan hainleri üzerine. Zamanı geldiğinde sizler de hak ettiğiniz muameleyi göreceksiniz. Belki de FETÖ’cü vatan hainlerinden ya da işbirlikçisisiniz ki bizler aleyhinde bu iftira ve fitne için o mukaddes nöbet evresinde bu eylemleri yaptınız” açıklamasını yapmıştı. Yine görevden alınan diğer bir isim Bergama İlçe Başkanı Mustafa Durmaz’ın da geçmişte FETÖ bağlantılı olduğu ileri sürülen Bergama Sanayici İşadamları Derneği’nde aktif görev almışlığı var. İlçenin bu konuda tescilli derneğinin en aktif isimleri arasında gösterilen Durmaz, 17-25 Aralık sürecinden sonra bu konuda etrafındakilere “bağlantım kalmadı” dese de geçmişi nedeniyle hakkındaki iddiaları silemiyor. AK Parti’nin MHP kökenli 2009 Karabağlar Belediye Başkan Adayı Dr. Sıddık Topaloğlu’nun meclis listesinden siyasete girerek ilçede adını duyuran Karabağlar İlçe Başkanı Erol Körüklü de bir dönem bu konuda tartışılmıştı. Yapısal olarak “içine kapanık ve sosyal yönleri zayıf” olan Körüklü’nün FETÖ’den daha önce gözaltına alınan eski İlçe Başkanı Osman Sakman’ı ziyaret etmişti. Fotoğrafları gündem olan Körüklü’nün FETÖ ile doğrudan bir bağlantısı bulunmasa da yaptığı manevra ve çalışmalar partide konuşulanlar arasında yer alıyor.
Peki bundan sonra ne olacak? Genel merkezden gelen bilgilere göre partinin il başkanlığı ile koordineli yürüttüğü bir süreç adım adım ilerliyor. İlk olarak üç ilçeyle çalışmalara başlayan partinin listeyi bu şekliyle bırakmayacağını söylemekte fayda var. İzmir’de 20’ye yakın ilçe başkanı ve yönetiminin gözden geçirilmesi konusunda genel kanaat oluşmuş durumda. Tabi ki birçok gerekçe var. En belirgin gerekçeler ise “motivasyon düşüklüğü, koordinasyon eksikliği ve başarısız çalışma programları” olarak ortaya çıkıyor. Milletvekillerinin bilgilendirildiği, Genel Başkan Yardımcısı Ataş ve İzmir Koordinatörü Yıldırım’ın periyodik raporları üst makamlara iletiliyor. İzmir İl Başkanı Bülent Delican’ın talebi doğrultusunda ilerleyen süreç ne zaman son bulur bilinmez ama teşkilattaki hareketliliğin durmayacağı da kesin. Bu arada ilçelerden sonra yönetimin de yeniden şekillenebileceğini ifade etmekte fayda var. Kısaca AK Parti İzmir’de sıcak yaz günleri yeni başlıyor.