GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Fatih YAPAR
YAZARLAR
2 Haziran 2016 Perşembe

‘İzmirli Başbakan’ın ardından…

İzmirli başbakan sıfatına her gün vurgu yapılan Binali Yıldırım başbakan olduktan sonra,  milletvekili olduğu kentine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte geldi. Tabi ki ilgi, alaka ve gözler Yıldırım’dan çok Erdoğan’ın üzerinde olduğu için Yıldırım ancak ikinci gün Erdoğan gittikten sonra İzmirliler ile gerçek anlamda buluşabildi. Erdoğan’ı uğurladıktan sonra hemen Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ile başbakanlık ofisinde bir araya geldi. Ardından basın temsilcileri ile buluştu, akşamına ise kanaat önderleri, STK ve işadamları ile yemekte mesajlar verdi.



Arada fırsat buldukça kısa kısa özel görüşmeler de yaptı. Mesajlarını, yaptığı açıklamaları, değerlendirmeleri tekrar yorumlamaya gerek yok. Kendisinin deyimiyle “statüsünde ufak bir değişiklik” olsa da Yıldırım’ın İzmir ziyaretinde kente hakimiyeti, kişilere ilgisi ve sorunların çözümüne yönelik çabaları dikkatlerden kaçmadı. Bundan sonra İzmirli başbakan söylemini taşıyıp taşımayacağını yapacağı çalışmalar gösterecek.

Bu arada Erdoğan ve Yıldırım ziyaretinde dikkat çeken durum ise Kocaoğlu’nun tavrı oldu. Erdoğan’ı havalimanında karşıladı, uğurladı. Sonra da özel olarak başbakanlık ofisinde “İsteğim, dileğim kabul oldu” diyerek desteklediği Yıldırım ile buluştu. Aslında “devlet geleneği” olan bu protokol uygulamasına kendi partisinden çok kişi eleştirdi. Özellikle devletin ajansı AA’nın basına servis ettiği “Erdoğan karşısında eğildiğini gösteren” fotoğraf tartışmanın fitilini yeniden ateşledi.



Kocaoğlu’nun bu konuyla ilgili daha önce yaptığı, “Türkiye Cumhuriyeti’nin başbakanını, Reis-i Cumhurunu karşılamaya zorunlu olmasa da giderim. Bu benim görevim. Ben bu kentin seçilmiş tek sahibiyim. Ankara’dan gelen hangi siyasi büyükse kentim adına karşılamak durumundayım. Kim ne dersin hiç ilgilenmiyorum” açıklama da fayda etmedi. Bu kez tartışmaya yine kelli felli adamlar, duayen gazeteciler attıkları mesajlarla tekrar girdi. Kocaoğlu bu tavrı ile CHP içinde “geçici olarak” eleştirilse de AK Parti cephesinde  “kalıcı olarak” büyüdü, yüceldi ve takdir edildi.

Yıldırım ile birlikte en merak edilen konular arasında ayrıca teşkilatların durumu yer aldı. Şu bir gerçek ki yeni dönemde Türkiye genelinde köklü bir değişim, dönüşüm gerçekleşecek. Peki İzmir’in durumu ne olacak, Yıldırım, daha önce referans olarak atanmasına katkı koyduğu İl Başkanı Bülent Delican’ı genel başkan sıfatıyla görevden alacak mı? Yeni dönemde Yıldırım’ın teşkilatta değişiklik yapmasına kesin gözüyle bakılıyor. Delican’ın başkanlığında bir yeni ekip oluşturulur mu, yoksa tamamen görevden alınır mı o durum netleşmiş değil.  Net olan tek şey ise il başkan adaylarının arttığı... Burada hemen parantez açmak gerekirse Yıldırım’ı etkileyen ve yanında bulunan isimler İzmir’de değişiklik istiyor. Delican’a Ramazan sonrasına kadar süre tanıyanlar da var.  Bu açıdan bakıldığında partide il başkanlığı yapmış eski Milletvekili Aydın Şengül’ün ismi ön plana çıkıyor. Yıldırım’ın basın kuruluşları temsilcileri yaptığı toplantıda Delican ve milletvekillerinin bulunduğu ortamda Şengül’ün de katılması partide bazı kesimler tarafından “mesaj” olarak algılanmış durumda. Şengül dışında, Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Nükhet Hotar’ın desteğini hiç esirgemediği fakat Yıldırım’ın ise “seçim döneminde yaşananlar nedeniyle şüpheyle yaklaştığı” Aliağa eski Belediye Başkanı Tansu Kaya, MKYK Üyesi Milletvekili Hamza Dağ ve Milletvekili Atilla Kaya’nın son dönemde  “ortak noktada buluşmasına neden olan” İl Yönetim Kurulu eski Üyesi Özgür Hızal, 2014 yerel seçiminde Yıldırım’ın ekibinden Karşıyaka Belediye Başkan Adayı Tanfer Kemerli, Yenişakran eski Belediye Başkanı İbrahim Ethem Yorulmaz, Seferihisar eski Belediye Başkanı ve mevcut İlçe Başkanı Hamit Nişancı, DYP Eski Milletvekili Yıldırım Ulupınar ve eski Milletvekili Ali Aşlık gibi isimler de nabız yokluyor.  Kısaca teşkilatın genelinde “partinin selameti” için bir kan değişimi, yeniden bir yapılanma, revizyon beklentisi oluşmuş durumda.

VALİLER KARARNAMESİ

Yeni başbakan için bekletilen valiler kararnamesi onaylandı. Listede, merkeze çekilerek şaşkınlığa neden olan isimlerin olduğu gibi görev yerleri değişen ve alt kademelerden gelerek yeni vali olan sürpriz isimler de mevcut. Öncelikli olarak bu kararnameye Ege Bölgesi’nde en çok sevinen isim AK Partili Balıkesir Belediye Başkanı Edip Uğur… Çünkü Vali Mustafa Yaman ile sürekli kavga ediyordu. O da zaten durumu “Ne eyledi rahat, ne verdi huzur. Dayansın ehli Mardin” diyerek rahatladığını ifade etmiş. Kararname kapsamında tabi ki dikkat çeken en önemli unsur ise İzmir Valisi Mustafa Toprak’ın Malatya’ya atanması oldu. Çünkü İzmir’in valisi ya Ankara’ya gitmeliydi, ya İstanbul’a… Milli Eğitim Müdürü Vefa Bardakçı’nın bile Ankara’ya müdür olduğu bürokratik düzende Toprak, Malatya’ya gönderildi. Bu durum kim ne derse desin tenzili rütbedir.  Hele ki, Erzincan doğumlu hemşehrisi “İzmirli başbakan” Binali Yıldırım ile bu kadar yakın çalışmış, onun her dediğini yapmış, Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’na AK Parti İl Başkanı Bülent Delican’dan bile zaman zaman daha fazla muhalefet yapmış birisi olarak “geri plana” gönderilmesi kamuoyunda şaşkınlık yarattı. Belli ki Toprak bu durumdan memnun değil. Kararname ile merkeze çekilenlerin listesine baktıkça biraz olsun rahatlamış görünüyor.  Kendi durumunu ise, “Önemli olan gök kubbede bir hoş seda bırakmak, memleketin her yeri bizim” sözleriyle açıklıyor. Gelelim yeni valimizin durumuna… Toprak’ın yerine Aydın Valisi Erol Ayyıldız atandı. Ayyıldız, CHP’li Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu ile kavgası ile biliniyor. Gelen gideni aratır mı bilinmez ama İzmir’in yeniden bir tartışmaya, kavgaya harcayacak zamanı yok. Ayyıldız, Aslen Giresun Piraziz’li. İnatçı, hırslı ve kararlı tavrı ile biliniyor. Yani biraz Karadenizli damarı var. Onu da,  İzmir’in yıllarca tozunu yutmuş BMC eski CEO’su şimdi Giresun AK Parti Milletvekili olan Cemal Öztürk ile konuştuk. Öztürk,  Ayyıldız için, “Sert leblebidir, kolay kırılmaz. Isırırken dişlere zarar verebilir” diyor. Ne diyelim İzmir için hayırlısı olsun. Son olarak iki ile daha dikkat çekmekte fayda var. Manisa Yırca’da zeytin katliamı yapılırken Kolin şirketinin yayında saf tutan Vali Erdoğan Bektaş Rize’ye gitti. Görev yaptığı dönemde Muğla ve Antalya’da özellikle turizm ve tanıtım konusunda başarılara imza atan Erzurum Valisi Ahmet Altıparmak’ın da Denizli’deki yeni görevi ile Ege’nin parlayan yıldızı Denizli’nin önünün daha da açılacağına inanıyorum…