GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Nedim ATİLLA
YAZARLAR
28 Kasım 2022 Pazartesi

Zeytin kenti Akhisar’da

Yıllardır Akhisar’a zeytin hasat zamanı gidemiyordum. Sadece zeytin ve zeytinyağı mı? Ciddi bir tarımsal üretim merkezi olan 60’tan fazla ülkeye ürünlerini ihraç eden Akhisar bu açıdan ülkemizin liderlerinden biri…

Geçen haftanın son iş gününü değerli kardeşim Mustafa Alhat ve Akhisar Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Alper Alhat ile birlikteadeta zeytin denizinde geçirdim. Çok da lezzetli bir gündü açıkçası. Lezzet notlarımı dergide okursunuz gelelim zeytin ve zeytinyağına. Çok uzun sohbetimiz oldu, açıkçası 3-4 yazı kaleme alacak malzeme birikti. Peyderpey yazacağım.

20 sene kadar önce Artun Ünsal Hocam ile sohbet ederken “en iyi zeytinyağı Akhisar’ındır” dediğinde itiraz etmiştim, benim gibi Ayvalık yağları ile büyümüş bir insanın kabul edebileceği bir şey değildi bu. Akhisar’ın yağları şimdi çok başarılı, gelişen teknolojiye uygun üretim gördüm.Akhisar gerçekten de ekmeğini öncelikle zeytinden çıkaran bir kent. Tam 67 tane zeytinyağı sıkan işlik var, 165 tane de sofralık zeytin üreten işletme.  Sofralık zeytinde Türkiye’nin tüm ihtiyacını karşılayacak kadar üretim yapıyorlar.

14 milyondan fazla zeytin ağacı var ama bu ağaçların yüzde 70’si Gemlik, kalanı Edremit ve bölgenin iki özgün çeşidi olan “domat” ve “uslu” . Daha önceki Kırkağaç ziyaretimde gördüğüm 1650 yıllık ağaç ise Edremit-Ayvalık çeşidi…

Domat ve Uslu için coğrafi işaret alınmış ama bu işaretletin anlamlı olabilmesi için bu ağaçların sayısını artırmak gerekiyor. Gastronomi turisti dediğin insan farklı lezzet peşinde koşuyor, Uslu gibi benzersiz bir çeşidimiz var, kıymetini bilirsek üzerinden daha çok kazanmamız mümkün. İspanya’da bile Uslu çeşidini geliştirmek için bilimsel çalışma yapıldığını da bu ziyarette öğrendim.

Akhisar’dan 95 ülkeye zeytin, 42 ülkeye zeytinyağı ihracatı gerçekleştiriliyor. 40 bin tondan fazla zeytinyağı üretiliyor her yıl.

Mustafa Alhat enteresan yazılar kaleme alıyor sosyal medyasında, onunla gün boyu devam eden sohbetimizden parçalar da gördün yazılarında. Altını gülümseyerek çizdiğim “Girit’te 3500 yaşında bir zeytin ağacı var. Dile kolay. Kaç nesil kaç devir hatta kaç çağ ölmeden bugüne gelmiş.Bu yüzden iklim değişsede bir şekilde zeytin ağacı kendini kurtarır da,zeytin ağacının asıl korkması gereken insanoğludur. Daha doğrusu para kazanma hırsı” sözlerine katılmamak elde mi?

Onun sosyal medyasından inciler aktarayım:

“Zeytinliklerin büyük bir kısmı ya yazlık evlere yada sanayi tesislerine kaptırdık veya kaptırmak üzereyiz. Bunu yapanlara kızamıyorum çünkü paranın yüzü sıcak. Ömrü boyunca çalışsa zeytinlikten toplayamayacağı paranın misli mili fazlasını müteahhitler teklif ederken hayır demek çok kolay değil.”

“Rekabetin çok arttığı bir ortamda fiyat artırmak müşterileri kaybetmeye yani işi tamamen sürdüremez hale getirebilir.”

“Zeytin çoğaldı toplayacak işçi bulmak zorlaştı Acilen makinalı hasat sistemlerini yaygınlaştırmamız gerekiyor. Küçük çiftçilerin birleşmesi belki bu sayede olabilir.”

“Zeytin karasuyunu belli dozlarda sulama suyuna karıştırarak tarımsal sulamada kullanmanın hiçbir zararı olmayacağı gibi aksine toprak patojenleri ile mücadele ve içerdiği değerli bitki besin maddeleri ile gübre görevi görmesi ve temiz su kaynaklarımızın daha az kullanımı gibi faydalar elde ederiz. Bunun için çevre bakanlığının mevzuatlarında basit birkaç değişiklik yeterli olacaktır.”

“Zeytinyağı sektörü kendi içinde rekabet etmek yerine ikame diğer bitkisel yağların piyasayı ele geçirip zeytinyağını niş ürün pozisyonuna düşmesinin sebeplerini düşünmeye başlamalıdır.”

“AB ülkelerine niye ambalajlı zeytinyağı satamıyoruz?Kısa cevap: 40 yıllık korkular ve ezberlerimiz yüzünden.”

“Yanlış bilinen: Avrupa Birliği ülkelerindeki alıcılar için Türkiye’den dökme zeytinyağı ithalatı serbest ama ambalajlı zeytinyağı ithalatı yasak.

Doğrusu: AB aynen bizde olduğu gibi kendi zeytinyağı üreticilerini korumak için hem ambalajlı hemde dökme zeytinyağı ithalatına yüksek gümrük vergisi uygulamaktadır. Bazı ülkelere buna Türkiye’de dahil ikili anlaşma ile belirlenen tonajlar için vergi muafiyeti sağlanmaktadır.”

Akhisar zeytini ve zeytinyağı üzerine yazmaya devam edeceğim.