GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Nedim ATİLLA
YAZARLAR
11 Kasım 2022 Cuma

Sivil Toplumun Gücü ve COP27

Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 27. Taraflar Konferansı (COP27), Mısır'ın Şarm El-Şeyh kentinde geçen Pazar başladı, önümüzdeki Cuma gününe kadar (18 Kasım) devam edecek. Çeşitli kanallardan izlemeye devam ediyoruz.

COP 27 ev sahibi Mısır'ın ülkelere “taahhüt çağından uygulama çağına” geçme çağrısı yapmasıyla başladı ama Zirve’nin samimiyeti sürekli eleştiriliyor. Mısır’daki insan hakkı ihlalleri de önemli eleştiri mevzularından biri.

COP27 açılırken BM, “iklim kaosu kronolojisi” olarak tanımladığı yeni bir rapor yayımladı.

2022 Küresel İklimin Durumu araştırmasında küresel iklim krizine ilişkin dramatik değişiklikler özetleniyor.

Rapora göre, deniz seviyesi 1993'ten bu yana yükseliyor ve 2022’de yeni bir rekor seviyeye yükseldi, Avrupa Alpleri'nde de benzeri görülmemiş buzul erimesi belirtileri izleniyor.

Dünya Meteoroloji Örgütü'nün (WMO) raporuna göre ise küresel sıcaklığın bu yıl 1850-1900 yılları arasındaki “sanayi öncesi döneme” kıyasla yaklaşık 1,15 derece artması bekleniyor ve son 8 yıl dünyadaki en sıcak yıllar olarak kayıtlara geçebilir.

COP27’de raporu sunan WMO Başkanı PetterTaalas, “Atmosferde o kadar yüksek karbondioksit seviyesi var ki, Paris Anlaşması'nın (küresel sıcaklık artışını) 1,5 derece ile sınırlama hedefine zar zor erişilebiliyor. Birçok buzul için artık çok geç ve erime binlerce olmasa da yüzlerce yıl devam edecek. Bunun da su güvenliğine önemli etkileri olacak” dedi.

Daha ne desin?

Zirveyle ilgili Uluslararası İklim Eylem Ağı’nın (CAN International) koordinasyonu ile sivil toplum örgütlerinin BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC) toplantılarında yayımladığı ECO haber bülteninin başlıklarını bianet’te Ayşe Bereket'in çevirisi ile okuyoruz. Ayrıca STK toplantılarını Zirve’de bulunan 30’u aşkın rotaryen dostumuzun notlarından okuyoruz.

Rotaryenler, tüm dünyayı kendi bahçeleri olarak kabul ederler. Dünyanın hemen her yerinde Rotary iklim değişikliğinin etkileri üzerine farkındalık projeleri yapmaya çalışıyor. Harekete de geçiyorlar. Sorunu her zaman yaptıkları gibi ele alıyorlar: Projeler üretmek, politikayı değiştirmek için bağlantılarını kullanmak ve geleceği planlamak.

Uluslararası Rotary 22-23 Başkanı Jennifer Jones da Mısır’da idi ve her gün değerli mesajlarla bizi bilgilendirdi. Şimdi biraz pozitif ayrımcılık yapayım ve J. Jones’un mesajlarını aktarayım: “Dünya kritik bir eşikte ve kaybetmek istemiyoruz” diye başladı sözlerine Başkan.

Ve özetle şunları dile getirdi: “COP27'de dünya liderleri insanlar ve gezegenimiz için nasıl birleşebileceğimizi tartışmak üzere bir araya geldiler. Harekete geçme ve iklim değişikliği ile mücadele zamanı şimdi. Rotary'nin iklim değişikliğini sona erdirme çabalarından gurur duyuyorum ve burada bu tartışmalara katılmaktan gurur duyuyorum.”

Gezegenimiz inkar edilemez bir şekilde krizde boğuşuyor. Şimdiye kadar, Dünya sanayi devrimi öncesi seviyelere göre 1 ?'nin biraz üzerinde ısındı, bu da iklim sistemine zaten zarar verdiğimiz anlamına geliyor. Sera gazı emisyonlarımız şimdiden deniz seviyesinin yükselmesine, kutuplardaki buzulların küçülmesine ve okyanusun daha asidik hale gelmesine neden oldu.

Korkutucu bir şekilde, iklimi daha da kötü sonuçlar doğuracak tehlikeli yeni bir rejime sürükleme riskini alıyoruz. Eylül ayındaki araştırmalar, Grönland'ın buz tabakasının çöküşü gibi beş ana iklim “devrilme noktasını” geçmenin eşiğinde olduğumuzu gösteriyor. Bu noktaları geçmek, tüm sera gazı emisyonları dursa bile, gezegeni iklime sürekli zarar vermeye kilitleyecektir.

Avrupa'daki bazı ülkeler, yenilenebilir enerjiye geçerek sera gazı emisyonlarını azaltmayı başarıyor. Ancak küresel olarak yeterince hızlı olmuyor. Bu haftaki bir BM raporu, ulusların 2030 için iklim eylemi hedeflerini yerine getirmeleri halinde, Dünya'nın bu yüzyılda hala yaklaşık 2,5 ? ısınacağını - Paris Anlaşması'nın küresel ısınmayı 2 ?'nin çok altında tutma hedefini aşacağını duyurdu.

Böyle bir ısınma, özellikle küresel emisyonlara çok az katkıda bulunan dünyanın daha fakir bölgelerinde felaket olurdu. On yıllardır dünya karbondioksit emisyonlarını azaltmaktan bahsediyor. Ancak yıllık küresel emisyonlar, 1992'deki ilk COP’den bu yana yüzde 50'den fazla arttı. BM, ısınmayı 1,5? ile sınırlamak için hala “inanılır bir yol” olmadığı konusunda uyarıyor.

Net sıfır emisyona yaklaşana kadar, atmosferimizdeki karbondioksit miktarı artacak ve gezegen ısınacak. Mevcut hızımızla, gezegeni her on yılda bir yaklaşık 0,2 ? ısıtıyoruz.

Tabii ki tek sorun net sıfır emisyon değil.

Mercan resifleri gibi en hassas ekosistemlerimizi yok etmekten yalnızca tüm ulusların ortak çabalarıyla kaçınılabilir. Fosil yakıtlardan uzaklaşarak bunu durdurmak için elimizden gelen her şeyi yapmalıyız. Herhangi bir yeni fosil yakıt gelişimi sorunu daha da kötüleştiriyor ve gelecekte insanlığa ve çevreye çok daha pahalıya mal olacak.

Geçmişteki küresel iklim görüşmelerinde ilerleme olmaması, COP27'nin ihtiyaç duyulanı başaracağı konusunda iyimser olmamamızı gerektiriyor. Ama yine de iyimserliğe ihtiyacımız var.

COP27, yeni fosil yakıt gelişmeleri dahil olmak üzere fosil yakıtlardan hızlı bir geçişe ve iklim değişikliğinin en büyük etkileriyle uğraşan ülkelere daha fazla destek sağlamalıdır. Önümüzdeki birkaç on yıl içinde küresel net sıfır emisyona ulaşmak için güvenilir bir yolda olmalıyız

Rotary gibi STK’lardan dünyanın beklentisi büyük. Çünkü bir çok devlet dışı kuruluş, küresel çabada çok uzun süre arka planda kaldı. Bu artık mümkün değil. Ellerindeki önemli teknik, mali ve entelektüel kaynakları, küresel net sıfıra ulaşmak için hükümetler ve sivil toplumla birlikte çalışmak üzere kullanmaları gerekiyor.

Bu, kimsenin tek başına yürüyemeyeceği bir yolculuk. COP26’da olduğu gibi COP27’de de sivil toplumun gücü sınanıyor.