GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Ümit YALDIZ
YAZARLAR
29 Kasım 2010 Pazartesi

Türk’’ün Wikileaks’’la imtihanı!

’‘Delikli demir icat oldu, mertlik bozuldu’’ diyen Köroğlu, Bolu Beyi’’ne karşı yürüttüğü mücadeleyi kaybedişine kılıf buluyordu belki de.
Bana göre ise, ’‘hattatları korumak gibi romantik bir gerekçe ile’’ matbaayı 300 yıl sonra kabul etmiş Türk için teknolojinin anlamını özetliyordu.
 
Ah teknoloji, vah teknoloji! Delikli demirden bu yana çağ üzerine çağ atlayan teknoloji’… İnternet, cep telefonu, uydu alıcıları, dijital platformlar, bilgisayar altyapısı, akıllı televizyonlar’…
Kablolar, kablolar’… Ahtapotun kolları gibi sarmalayan belki de hayatı bize zindan eden kablolar. Özel hayattan, kamuya her alanda hayatı sarmalayan, tüm detaylarıyla, çıplaklığıyla ortaya çıkaran, tarihe not düşen teknoloji’…  
İnternet üzerinden tanışmalar, internet yüzünden ayrışmalar.
SMS, MSN, facebook, twitter, 3G, 4G’…
Evimize, ofisimize hatta cebimize kadar giren dost görünümlü düşman belki de.
Ülkemizde 100 binin üzerinde kişinin devlet tarafından dinleniyor olması bile teknolojinin geldiği noktayı göstermesi bakımından önemli.
On binlerce sıradan insan teknolojik yöntemlerle izleniyor, fişleniyor. Olmadık bir davanın iddianamesine düşüyor özel yaşamların bilinmemesi gereken ayrıntıları.
 
**
Ve internet.
Kontrol edilemeyen devasa bir güç’…
Sosyal medya, enteraktif gazetecilik derken internet ülkeleri, ülkeler arası ilişkileri hatta dünyayı sarsan gelişmeleri peş peşe yaşatıyor şu sıralar.
 
**
Wikileaks sitesinin yaptığı mesela’… Hiroşima patlaması kadar etkili oldu bence.
Uzunca bir süredir merakla beklenen ABD Dışişleri Bakanlığı'na ait belgelerinin yayınlanması ile "sanal kıyamet" koptu.
Toplam 251 bin belgeden 250’’si açıklandı sadece. Dünya toz duman oldu.
Türkiye hakkında tam 7 bin 918 belge var. Rekor Türkiye’’de. ABD’’nin Ankara Büyükelçiliği’’nden Washington’’a ulaştırılmış buz gibi istihbarat raporları bunlar. Kimi doğru kimi hamasi değerlendirmeler.
Neler yok ki içinde’…
Başbakan Erdoğan’’a yönelik kişisel psikolojik çözümlemelerden, AK Partili bakanların, vekillerin yolsuzluklarına varıncaya kadar. Ordu’’nun, PKK’’nın, CHP’’nin tutumlarına kadar binlerce belgeden söz ediyoruz.
Dedik ya birkaç yüz belge yetti ortalığı karıştırmaya diye. Türkiye’’de Wikileaks’’ın bir dönüm noktası olması, pek çok konuda Wikileaks’’tan önce (WÖ), Wikileakstan sonra (WS) diye ayrımların yaşanması olası artık.
Wikileaks belgelerinin iç kıyamet koparması işten bile değil. Açıklananlar bile hem hükümete hem muhalefete darbe vurmaya yetebilir.  
 
*
Sitenin amacı neydi, ne değildi bilinmez. Bu da tartışılacaktır süreç içinde.  
*
 
Ama Türk medyasını dikkatli okumanızı tavsiye ederim. Yandaşıyla karşıtıyla, solcusuyla, sağcısıyla herkesin Wikileaks’’ı kendine’…
 
Türk’’ün Wkileaks’’la imtihanını izliyoruz bir bakıma.
Yandaş medya, padişah gibi gördüğü, yere göğe sığdıramadığı, toz kondurmadığı Başbakan Erdoğan’’ın CİA belgelerine yansıyan ’‘İsviçre Bankaları’’ndaki 8 özel hesabından tek satır söz etmiyor.  
Ya da belgelerde ikisi bakan, üç siyasetçi (A. Kadir Aksu, Kürşat Tüzmen, Mehmet Müezzinoğlu gibi) için ’‘en rüşvetçi’’ tanımı yapıldığını’…  
Sonuçta tüm bunlar iddia. CİA’’nın saha raporları. Beyaz Saray bile belgeleri kabul ediyor.
Ama Türk medyasının bir bölümü ciddiye almıyor, haber değeri görmüyor.
Ya da işine geldiği gibi kullanıyor.
Medyanın bir bölümü böyle yaparken diğer bölümü CİA raporlarında hükümetin yolsuzluk iddialarına, rüşvet ve İsviçre bankalarındaki hesaplara odaklanıyor.
 
**
Gerçek şu ki, Wikileaks belgeleri Türkiye’’de daha çok ama çok tartışılacak. AKP hükümeti ve Sayın Başbakan belki de bu belgeler üzerinden güç kazanacak. Ya da gerçekten belgelere yansıyanlar doğruysa zor durumda kalıp ciddi anlamda güç kaybedecek.
Ama medyanın ikiyüzlülüğü, Türk’’ün Wikileaks’’la imtihanı olarak tarihe geçecek.
Sizlere naçizane tavsiyem belgeleri mümkünse doğrudan kaynağından ya da www.egedesonsoz.com gibi objektif yayınlardan izleyin.
Nalına da mıhına da vurabilen, bağımsız medyaya ne kadar ihtiyaç olduğu bir kez daha ortaya çıktı.
 
**
Öte yandan Türkiye’’nin ABD belgelerinde en fazla kripto ile başı çekmesi de bir o kadar manidar. ABD cephesinde ne denli önemli, stratejik bir ülke olduğumuz CİA saha raporlarına da yansıyor. Belgeler açıklandıkça yalnızca AKP ve hükümet düzeyinde değil, Türk siyasetine ilişkin çok daha özel bilgiye sahip olacağımızı düşünüyorum.
Mesela Baykal’’a yönelik kasetli skandal, bir dönem parlatılmaya çalışılan Sarıgül, Pensilvanya’’dan Türkiye’’yi yöneten Fethullah Gülen, bakanlıklardaki cemaatsel yapılanmalar, Türkiye’’yi yöneten kadro, Imralı’’daki teröristbaşına ilişkin bilinmeyen verilere ulaşmayı umuyorum kendi adıma.
Tabi ki belgeler ABD’’nın bilgisi ve kontrolü altında yayınlanmıyorsa’…
Çünkü sadece Türkiye için değil, dünyada at izi ile it izini birbirine karıştırdı Wikileaks belgeleri’…
Ve tozun dumanın oturması, bulanan suyun durulması gerekiyor gerçeği daha net görebilmek için.
Ama şu kadar söyleyebilirim.
Şu ana kadar kötü bir sınav veriyoruz medya olarak. Buz gibi CİA belgelerine bile sadece haber gözüyle bakamıyoruz. Daha ne olsun.