GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Dr. Hakan Tartan
YAZARLAR
15 Nisan 2022 Cuma

Suriyeli olayında bir yanlış var!

Hangi sohbete katılsam “bin bir şikayet”

Hangi Meclis’te bulunsam “yoğun tepki”...

“Ülkelerinde savaş varken nasıl kaçıp sefa sürerler?” eleştirisi!

Gazete - dergi ve televizyonlarda “şiddet – kavga – silah”

O zaman bu işte bir yanlış var!
Türkiye’deki Suriyeli olayını irdeleyelim birlikte…

Resmi - gayriresmi sayıları 6 milyon dolayında.
Akıl almaz bir rakam! Savaş bitse de artıyor, dozu azalsa da..
Artık bayramlarda “düzenli turlar” başladı, “şöyle bir memlekette görünüp gelelim”...
Bu işte bir yanlış var!

***

Avrupa ülkeleri net tavır koydu.
Okumuş, irfan görmüş 3-5 bine kapı açtı, o kadar!
Türkiye’de “hüzün veren” gettolar, 15-16 yaşında zorla evlendirmeler, kumalar, çocuk gelinler..
Bir de “canavar” gibi aportta “fuhuş sektörü”

Bu işte bir yanlış var!

***

İşçi – memur - emekli zorda.
Hayat “ateş pahası”.
Çarşı - pazarda bırakın yarım kiloyu tane devri…

Sağlık hizmeti “pahalı mı pahalı”

Avrupa Birliği ve gelişmiş ülkelerin “yardım sözü” boş…

Bütçede sıkıntı, faiz sarmalı, domates- biber - patlıcan da “20-25 lira sancısı”
Ama.. “Zoraki misafirler’e bedava sağlık ve eğitim, kasadan maaş!”

Bu işte bir yanlış var!

***

Bir de olaylar..
Sokakta silahlı şovlar..
Kadına - kıza sarkıntılık..
İstanbul’da Bağcılar’daki gibi bizlere “Erkekseniz gelin” efeliği…

Beni en çok yaralayan “benim fedakar - çilekeş polisimin önünde” bacak bacak üstüne atıp küstahlık!
Kavgalar, çeteleşmeler..
Hastanede, devlet dairelerinde böbürlenmeler..
Sokaklarda “çete usülü çocuklarla dilencilik”..
Yollarda “elde kirli bez cam temizliği”!
Vermeyene küfür - tükürük, sildirmeyene çizik!
Bu işte bir yanlış var!

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun son açıklaması; 20 bin Suriyeli gönderilmiş.
6 milyon geliş, 20 bin gidiş..
Yüzde 1 bile değil.. Yüzde sıfır nokta sıfır bilmem kaç!
Üstelik ortada onca sancı varken!
Bu işte bir yanlış var!

***

Şunu da söyleyeyim; elbette doğru değil, bir toplumu toptan yargılamak. Önyargılı değiliz. Kızgın ve kin dolu da.. Onların içindeki doğru insanların varlığı da bir gerçek. Ama.. İşin bitmek bilmeyen “Ama”ları var..
Ne yazık ki; örnekler hep rahatsız edici.

Gelelim sadede… Çözüm yolu..

Artık dönüş planları yap(tır)manın, bunu teşvik etmenin, kalıcı olanlarda “toplumsal değerler, milli gelenek ve görenekler” ve Türk halkına uyum anlamında rehabilitasyon, eğitim ve iyileştirme programları uygulamanın TAM ZAMANI..

Yoksa iş işten geçecek, sorunlar büyüyecek…

“Bu işte bir yanlış var!” demeye devam edeceğiz!