GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Adnan SÖKMEN
YAZARLAR
8 Aralık 2017 Cuma

Rakı, kadın ve erkek

Can Baba, "Rakı içen kadın"ı yazmış...

Ben de onunla aşık atmak için "Rakı içen erkeği" yazdım...

Okuyun bakalım, sakalının tek teline yetişebilmiş miyim...

 

RAKI İÇEN KADIN...

Rakıyı içen kadın gülüyorsa, o gülüşün ardında en az dokuz roman, 14 de film repliği gizlidir...

Rakıyı içen kadının gülüşünde, bu dünyanın en zararsız mutluluğu vardır...

Çünkü, büyük gülerler, büyük susarlar…

 

Rakı içen kadın, rakıyı çok sık içmez...

Ama rakıyı içtiği an, bil ki içme zamanı gelmiştir ve konuştuklarında net konuşurlar...

 

O kadınlar keyfine doyum olmayan bir akşamüstü sonrasında, bir kıyıda köşede, gecesefası gibi açarlar...

 

O kadınlar, afet-i devrandır…

 

Rakı içen kadının elleri güzeldir…

Senden başkasını severlerken bile seni incitmezler...

 

Şarkı söyleyesi varsa susmalısındır... 

İzlemelisindir...

Dinlemelisindir...

Rakı içen ve şarkı söyleyen o kadını...

 

Rakı içen kadın, herkesle rakı içmez... 

Seninle rakı içiyorsa, senin için kalbinde en az yüz elli metrekare daha yer vardır...

 

Ve sen bunu bildiğin için, o kadına kalbinin tüm kapılarını beklentisizce açmış, cebindeki tüm anahtarları da hiç bulmamak üzere yutmuşsundur...

 

Rakı içen kadın, cihanda sulhtur...

Ağdalı değil, nağmeli sever...

Rakı içen kadın güzeldir...

Ve tabii, masasındakiler de… 

 

(CAN YÜCEL)

 

Ve benden…

 

RAKI İÇEN ERKEK...

Rakıyı içen erkek tebessüm ediyorsa, o dudaklarının kıvrımlarında binlerce öpücük izi vardır...

 

Rakıyı içen erkeğin kahkasında içe atılmış acıların, kırılmış kalplerin, zamansız ayrılıkların çığlıkları raks eder... 

Yüksek sesle güler, usulca ağlarlar...

 

Rakı içen erkek, rakıyı her dem içer...

Çekince karşılarına bir büyüğü anlatır, döker tüm içindekileri...

 

Kadehlerin anason kokan keskin tortusundan feyz alır, dert alır, nasihat alır o erkekler...

 

Ve o erkekler... 

Gece siyah perdesini çekince üzerine...

Bir parkta...

Bir sokakta... 

Ya da yar'in kapısının önünde kandil mumu gibi yanar, erir, için için..

 

O erkek, Allam-i cihandır...

Sen sevmesen de, senin onu sevme ihtimalini sever...

 

Kalkıp Zeybek oynamaları vardır, vakur ve sessiz duruşlarında...

Seyretmelisindir...

Görmelisindir...

Rakı içen ve dizlerinin üzerine çöken o adamı...

 

Rakı içen erkek, herkesle rakı içer...

Ama senin gözlerinin derinliklerine bakarak içiyorsa, bil ki yüreğinde senin için gökyüzünün tavanı kadar uçsuz bucaksız bir yer vardır...

 

Sen de bunu bildiğin için, o erkeğe yüreğinin tülünü, yeni gelinin yüzünü açtığı gibi açar ve bu onuru da boynuna beşibiryerde gibi takarsın...

 

Rakı içen erkek poyrazdır... 

Lodostur...

İmbattır...

 

Nietzsche gibi, "Denizleri seviyorsan, dalgaları da seveceksin" der...

 

Ve...

Rakı içen adamın hayatı yakışıklıdır... 

Tıpkı gönlündekilerin, tıpkı aklındakilerin olduğu gibi...