GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Tayfun MARO
YAZARLAR
8 Şubat 2022 Salı

Neo liberal dönem sonlanırken

Zamanında, yeryüzünü tüketim cehennemine çeviren liberal akıl; İdeolojinin sonu, dedi… Dinler çağını ilan etti… Sosyal devleti hibe ekonomisiyle ikame etti…

Dünya Ticaret Örgütü, sistemin merkezinde yer alarak endüstriyel üretime yön vermeye başladı.

İletişim çağında, globalleşme aşkıyla tüketim ilahlarına tapar olduk.

Türkiye’de neo liberal dönemin miladı, “24 Ocak Kararları”dır. Zirvesi ise Cumhurbaşkanlığı yönetim biçimidir.

Muhafazakârlar neo liberal düzeni Özal ile keşfetti. O gün bu gündür, çağdan çağa atlaya zıplaya tarih yazıyoruz. Budalalığın tarihi…

Liberal gerçeklik; Kimlik siyasetiyle ülkenin parça parça edilmesi neo liberal dönemde küresel iradenin buyruğuyla mümkün oldu.

ABD’den gelen, ırk ve kimliği öne çıkaran ideolojinin tuzağına nasıl düştüğünü yeni yeni anlayan Avrupa’nın ve sağa yatan solun günah çıkarması, neo liberal dönemin sonlanırken getirdiklerinden olmalı…

Çok değil, elli yılda başımıza gelmeyen kalmadı. Bütün derinlikler satıhlaştı, bütün değerler parayla alınır satılır oldu, toplumsal gerçekliğin yerini gösteri ve gürültü aldı, hayatın ereği tüketim oldu.

Hazin ama gerçek, ülkeyi yönetenler ve yönetmeye talip olanlar, değerler sistemi yerle bir olurken hepsi de oradaydı. İktidarı, muhalefeti, sağcısı, solcusu, dindarı, milliyetçisi, ilericisi, gericisi, hepsi oradaydı. Din ve etnisiteye dayalı kimlik siyasetinden hepsi nemalandı. Yazık, gözümüzün içine baka baka yalan söylüyorlar.

Çaresizlik ve çıkışsızlığın kuşattığı halk acı çekerken gerek muhalefet gerek iktidar saflarında süren aldatıcı gösteri, insanda sabır bırakmıyor.

Neyse, belli ki “Bu aptallıkla, nasıl olsa söylediklerimize yine inanırlar.” yaklaşımı öne çıkmış…

Gerçek yürüyor, neo liberal dönem sonlanıyor. Kapitalizmin metropollerinde kırk yıldır savunulan “post” fikir ve değerler tarihin karanlık odalarına çekilmeye başladı bile…

Türkiye’de ise siyasal alan bu değişime henüz hazır değil. Bekliyorlar. Kendileri yerine düşünen ve davranan dış dinamikler nasıl olsa her zaman olduğu gibi bu meseleyi de halleder…