GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Hanzade ÜNUZ
YAZARLAR
24 Kasım 2014 Pazartesi

Mozart da çok neşeliydi...

Mozart dinlerken hafiften omuz oynatmak...
Neşeli, yerinde duramayan şöyle klarnetli, biraz da darbukalı bir Mozart dinletisi, mümkün mü?
Artık mümkün.

Tepecik Filarmoni Orkestrası
ile her şey mümkün.

İlk konserlerini önceki gün veren genç yetenekler topluluğu Tepecik Flarmoni Orkestrası, ses verdikleri notalarla İzmir’den “Biz de varız” diye haykırdı adeta.

Gözlerinin içi gülen 12 delikanlı, sahnede müziğin evrensel diliyle konuştu.

“İlle de Mozart Olsun”
dedi.



Aslında her şey, Tepecik mahallesinde yaşayan 12 yetenekli Roman delikanlının konservatuvar sınavlarını kazanmasıyla başladı.

Kulaklarında müzikle doğdukları rivayet edilen ancak genelde babadan oğula müzik eğitimi alan alaylı müzisyen Romanlar, böylece ilk kez okullu oldu.

Zaten çocuk yaştan itibaren kendiliğinden konuşturdukları kemanları aracılığıyla bu kez Mozart, Bach, Beethoven gibi müzik dehaları ile tanıştılar.

Kimi piyano çaldı, kimi keman...

Parmaklarının ucunda, kulaklarında Mozart’ı, Çaykovski’yi duymaya, hissetmeye, yaşamaya başladılar.

Yetenekleri  ışıldadı.

Sonra bir başka sürpriz yaşandı.

Senfoninin adını aldığı Tepecik Mahallesi’nde doğup büyümüş ünlü perküsyon sanatçısı Hamdi Akatay, altı ay kadar önce Tepecik Kültür, Sanat ve Eğitim Derneği (TEKSED) Başkanı Dilan Keyvan ile buluştu.

40 yılı aşkın müzik yaşantısında dünyaca ünlü sanatçılarla aynı sahneyi paylaşan Hamdi Akatay, insanın yeteneğini keşfetmesinin gücünü bilen bir sanatçı olarak İstanbul’dan İzmir’e döndü ve Tepecikli gençlerle elele verdi.

Her mahalleye kısmet olmayacak zenginlikte gönül insanı, müzik öğretmeni Dilan Keyvan, sanatçı Hamdi Akatay ve Tepecik mahallesi bir bütün oldu.

Roman gençlerin sosyal yaşamın içerisinde yetenekleri ve yaşam kültürleriyle farkındalık yaratmalarını; hem farkedilmelerini, hem de kendilerini fark etmelerini amaçlayan bir hedef belirlendi.

Tepecik Kültür, Sanat ve Eğitim Derneği’ni kurdular.

İlk olarak Tepecik Filarmoni Orkestrası ile işe koyuldular.

Mozart’ın 25. Ve 16. Senfonileri, Türk Müziği üstadı Haydar Tatlıyay’ın ezgileriyle harmanlandı. Batı Müziği’nin en önemli bestecilerinden Wolfgang Amadeus Mozart’ın eserleri ilk kez Türk Müziği ve Roman ezgileriyle buluştu.

Kıt, hatta hiç olmayan imkanlarla evlerde toplandılar, provalar yaptılar.

Gençlerin kendilerine inanmaları,seslerini bir duyan olacak mı endişesini gidermeleri biraz zaman aldı.

Hiçbiri vazgeçmedi.

Hamdi Akatay ve Dilan Keyvan’ın gençlere olan inancı, birlikte yarattıkları sinerji , Tepecikli gençler ve ailelerine de geçti.

Sonra gün geldi, çalışmalarını müzikseverlerle paylaşmaya karar verdiler.

Konservatuvarlı "12 Dev Adam" Dr. Selahattin Akçiçek Kültür Merkezi’nde konser verdi.



Konak Belediye Başkanı Sema Pekdaş’ın katkılarıyla gerçekleşen konserde hınca hınç dolu salon, Mozart ve Türk müziği ezgileriyle yıkıldı.

Mozart’ın dehası, araya serpiştirilen Roman ezgileriyle yüzü ışıldayan genç yeteneklerin ellerinde neşe bulmuştu adeta.

Salonda en çok dikkatimi çeken şey, gençlerin, ailelerin anne, baba, kardeş ve yakınların yüzündeki haklı gurur ve sevinç oldu.

Unutulmuş Mahalle Tepecik
’e uğrayan Mozart ile gözlere umut gelmişti.


Gençlerle birlikte bu önemli başarıya imza atan Hamdi Akatay ve Tepecik Kültür, Sanat ve Eğitim Derneği Başkanı Dilan Keyvan’ın daha ciddi desteklerle alacakları yol artık hayal değil, gerçekti.

Konser arasında girdiğim kuliste kulağı küpeli, beyaz gömleğinin üzerine taktığı kırmızı pantolon askısı ve ışıl ışıl yüzüyle arkadaşlarıyla kucaklaşan genç sanatçı ise farklı bir heyecanla,
-“Abi iki sevgilim birden gelmiş.... Ben şimdi ne yapacağım?”

diye koşuşturuyordu.

Bence konser akşamı, her nereden dinlediyse Mozart da çok neşeliydi...