GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
30 Eylül 2018 Pazar

Meğer ekmek aslanın ağzındaymış

Bugün Pazar…

Atatürk’ü bu köşede anma ve hatırlama günü…

Bir kez daha…

Az bilinen yaşanmış bir öyküyü paylaşalım…

Ama önce…

Bu öykünün başkahramanını yakından tanıyalım…

***

Türk Edebiyatı’na meraklı kitap kurtları…

Ahmet Rasim’i iyi bilir…

Fıkra türünün edebiyatımızdaki ilk önemli ustasıdır…

Aynı zamanda gazetecidir…

Kısa cümleli, yalın ve açık bir üslup kullandığı için…

Döneminin en çok okunan yazarı oldu…

Cep romanlarının öncüsüdür…

Şiir ve hikâyelerin yanı sıra…

Eğitim dünyasına yön veren okul kitapları yazdı…

Tarih ve bilim konularında çeviriler yaptı…

Mutlakiyeti, meşrutiyeti ve cumhuriyet dönemlerini gördü…

Atatürk’ten 17 yaş büyüktü…

Gün geldi, yaşlandı…

Köşesine çekildi…

Kitapları hala revaçtaydı ama…

Nihayetinde işsizdi!

Ah, bi’de hatırını soran olsaydı…

***

İşte hikayemiz burada başlıyor…

Yıl; 1927…

Yaşı ilerleyip işsiz kalan Ahmet Rasim’in yolu bir gün Ankara’ya düştü…

Anafartalar Caddesi’nde O’nu gören, gazeteci ve milletvekili İsmail Müştak şaşırdı, saygıyla sordu:

“Aman efendim, nasılsınız? Bir emriniz var mı Ankara’da?”

Ahmet Rasim, buruk bir gülümsemeyle karşılık verdi:

“Fırınlarda ekmeklerin dört köşe değil, yuvarlak yapılması yüzünden buraya kadar geldim!”

İsmail Müştak, bir şey anlamadığını bakışları ile belli edince, Ahmet Rasim devam etti:

“Bir okka ekmek alayım dedim… Elimden düşüp yuvarlanmaya başladı… Ekmek önde, ben peşinde buraya kadar koştuk… Şaşkın şaşkın şimdi o ekmeği arıyorum…”

İsmail Müştak, o akşam bu konuşmayı Atatürk’e anlatınca Ulu Önder…

“Sen ne yaptın İsmail Müştak?” diye parladı… “Yarım asır Türk eğitimine hizmet etmiş bir zat, yoksul düşmüş; Ankara’ya ekmek aramaya geldiğini söylemiş; sen hangi otelde kaldığını bile sormamışsın!”

***

Hemen bütün oteller arandı ve Ahmet Rasim bulundu…

Atatürk’ün sofrasına çağrıldı…

Gecenin sonuna doğru Atatürk,

“Boş bulunan İstanbul mebusluğunu kabul eder misiniz?” deyince…

Atatürk’ün elini öpen Ahmet Rasim’in dudaklarından şu sözler döküldü:

“Ekmek, gerçekten aslanın ağzındaymış!”

***

Bu anıyı, Süleyman Bulut’un “Büyük Atatürk’ten Küçük Öyküler” kitabından seçtim… Okumalısınız…

Sonsöz: “Ancak kendilerinden sonrakileri düşünebilenler, milletlerini yaşamak ve ilerlemek imkanlarına kavuştururlar… / Atatürk…