İki ay öncesine kadar…
Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer…
Sosyal Medya’nın prensiydi…
Tam 9.5 yıldır…
Başta kadınlar olmak üzere…
Kimlik, kişilik ve icraat üçleminde…
Bırakın bu kenti…
Türkiye’nin kutup yıldızıydı!
Seferihisar’ı adeta yeniden yaratmıştı…
Zarif adamdı…
Kooperatifçiliği gönülden destekliyordu…
Kadın üreticiyi baş tacı yapmıştı…
Türkiye’nin ilk “Yavaş Şehri”nin Reisiydi…
Hatta kimilerine göre…
Alaçatı out…
Seferihisar in…
Olmuştu…
Kaleiçi parmakla gösteriliyordu…
Başkanlık koltuğuna oturduğunda…
Seferihisar’daki yatak sayısı 1.500’dü…
Şimdi altı bin!
Kaleiçi’ndeki şirin pansiyonlar…
Bu yaz adam başı 250-300 liradan yok sattılar odaları!
İlçenin köylerindeki kadınlar bile tiyatro yapıyor…
Ya sonra?
***
Büyü filan bozulmadı…
Dedikodu çarkı “reis” öğütmeye başladı…
Son dört yıldır…
Başkan Soyer’in adı…
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na yakıştırılıyordu…
Hiç bi’zaman “adayım” filan demedi…
Kimileri, O’nun için…
“Kılıçdaroğlu’nun Prensi” yakıştırması bile yaptı…
Yine de gıkı çıkmadı, işine baktı…
Taaa ki…
AK Parti Seferihisar İlçe Başkanı Serdar Kısaağa…
Tunç Soyer’in…
Son 9.5 yılda 175 kez yurtdışına çıktığını geçen hafta açıklayıncaya kadar…
Başkan’ın bu seyahatlerdeki uçak parası bile…
525 bin TL.’yi geçiyordu…
Bununla da kalmadı Kısaağa…
Belediyenin yıllık gelir-gider dengesi kuramadığı için…
Bütçe açığı yüzünden…
İlçenin gelecek 10 yılının ipotek altında olduğunu iddia etti…
Soyer, bu geziler nedeniyle…
Ortalama…
Yılın “üç ayı” Seferihisar’dan uzak kalmıştı…
***
AK Parti ilçe başkanı doğru söylüyor…
Başkan Soyer…
Kapıdan geçen herkese sorun…
Yurtdışı gezilerini abartmıştır!
Ancaaaak…
Bu memlekette bir belediye başkanın…
Sayısı, adedi kaç olursa olsun…
Tüm yurtiçi ve yurtdışı gezileri…
Belediye Meclisi’nin kararı ve…
İçişleri Bakanlığı’nın onayı ile gerçekleşebilir…
Aksi mümkün değil…
Bir belediye başkanı…
Üç gün “vekil bırakmadan” ortadan kaybolsa…
İçişleri anında soruşturma açar…
Hizmetin bütünlüğü bunu gerektirir!
Eğer vatandaş bu durumdan mutlu değilse…
Anında biletini keser…
Soyer’i (bi’kez daha aday olursa / gösterilirse) seçmez; olur biter!
***
Şeytan insanı dürtüyor!
Yoksa Seferihisar’da şu anda yaşananlar…
Seçim öncesi “planlı dayak atma” çalışmaları mı?
Neden Başkan Soyer’in…
Abartılı yurtdışı gezileri…
Çok değil, bir yıl önce gündeme gelmedi?
Koca CHP…
Seferihisar’da siyaseten fokurdayan kazana…
Neden “şaşı bakmakta” inat ediyor?
Şu hale bakın…
Tunç Soyer Başkan’ın…
“Yasal olmayan bir icraatı” varsa…
İçişleri Bakanlığı…
Bunun hesabını sorar…
Kaldı ki, bu başkanın…
“Zaman Tüneli”ne girip baktığımızda…
Nasıl CHP’ye geldiğini bilir misiniz?
***
2009 yerel seçimleri öncesi…
Deniz Baykal CHP’nin Genel Başkanıydı…
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Kocaoğlu’na bi’görev vermişti…
Bayındır, Urla ve Seferihisar belediye başkanlarını…
Altıoklu partiye transfer etmek için…
Üç başkan da ANAP’lıydı…
Bayındır’ın Reisi Alaattin Çapuk ile Urla’nın Reisi Selçuk Karaosmanoğlu…
Hiç nazlanmadılar…
Seferihisar’ın genç reisi Hamit Nişancı güçlüydü…
1999’da ilk seçildiğinde…
Türkiye’nin en genç belediye başkanı unvanını taşıyordu…
İlçe’de Dutaltı Kahvesi’ndeki randevuya bile gelmedi…
Deniz Baykal’ı kahvede bekletti…
“Seferihisar CHP örgütü bana bağlı olacak…” diye haber yolladı…
Baykal bunu duyunca…
Etrafındakilere “Kalkın gidiyoruz” dedi…
Bi’daha da Seferihisar’ın semtine uğramadı…
O günlerde…
Tunç Soyer’in adı…
CHP ilçe örgütünde ufak ufak geçiyordu…
Babadan CHP’liydi…
Çok iyi eğitim almıştı...
Turizmciydi… Rahmetli Piriştina’ya danışman oldu… Ticaret Odası’nda genel sekreterlik görevini üstlendi… Dışişleri Bakanlığı tarafından EXPO 2015 İzmir Yönlendirme Kurulu’nun Genel Sekreterliği’ne getirildi…
Nitekim…
CHP’nin o dönemdeki il başkanı Kemal Karataş…
Bi’adım öne çıktı ve…
Tunç Soyer adını, Baykal’a seslendirdi…
Soyer, CHP’nin adayı öyle oldu…
2009 seçimlerinde ilçeden %44 aldı…
2014’te yine aday oldu, %52 aldı…
Yani…
Kalkıp da “İlle beni aday yapın” diye kendini paralamadı!
***
Peki, neden üstüne gidiliyor Tunç Soyer’in şimdi?
Genel kanı şu:
“İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adaylığı’nın önünü kesmek için…”
Çünkü…
Aziz Kocaoğlu…
Eğer…
1 Ekim’de, “Benden buraya kadar!” derse…
Tunç Soyer’in…
Kemal Kılıçdaroğlu’nda bir “karşılığı” var…
Bu kesin…
***
Bi’de madalyonun diğer yüzüne bakalım…
Tüm bu olup bitenlerde…
Tunç Soyer’in hiç kusuru yok mu?
Olmaz olur mu?
Fazla “sessiz çelebi” ne hikmetse!
Yurtdışı gezilerinin alevli bi’şekilde sorgulandığı süreçte…
Bi’başkan kalkar da…
İtalya’dan “yazılı açıklama” yapar mı?
Hatta ve dahi…
Son iki buçuk yılın yurtdışı gezilerini sıralayıp…
Sözüm ona mazaret arayacağı yerde!
Son 9.5 yılın tamamında…
Neden bu kadar çok “elinde bavul uçtuğunu” anlatır…
Kapalı kapılar arkasında…
Dedikodu mekanizmasının çalışmasına izin vermez…
Seferihisar’ın çok kıymetli 25 mülkünü…
Neden “500 milyon liraya” sattığını “kendince” savunur!
Onca gelen paraya karşın…
Belediye bütçesinin…
Neden hala “yamanamaz biçimde açık verdiği”ni açıklar…
Kendisi de rahatlar…
Memleket’in vicdanında da “kara delik” bırakmaz…
Tabii, yapabilirse!
***
Bitiriyoruz…
Peki, tüm bu “seçime çeyrek kala” atakları…
Çok konuşulan Soyer’in adaylığını keser mi?
Galiba bu saatten sonra…
O’nu da bi’Allah bilir, bi’de Kılıçdaroğlu!
Sonsöz: “Bırakırsan kendini dalgalara; ya kayalara çarparsın ya da su alır batarsın… / Zata…”