GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Metin ÖNEY
YAZARLAR
29 Aralık 2020 Salı

Mahkeme kararları

“Uymam…”

“Tanımam…”

“Takmam…”

Ve benzeri kelimeler mahkeme kararları için kullanılamaz.

Hiç şüphesiz “Kesinleşmiş yargı kararları hukuksal açıdan eleştirilebilir”

Ancak..

Hiç kimsenin mahkeme kararlarına “takmamak, uymamak, tanımamak” gibi bir hakkı yoktur.

Eğer birileri bu tarz beyanlarla mahkeme kararlarını “yok” sayarlarsa, bir başka birileri de…

Sulh Hukuk,

Asliye Hukuk,

Ağır Ceza Mahkemeleri’nin kararlarını da “yok” sayabilir…

Bırakın “Hukuk Devleti”nde, sıradan bir “Kanun Devleti”nde” bile böyle bir uygulama düşünülemez…

***

Şimdi..

Önce bir konuya açıklık getirelim.

Bilinenin aksine AİHM, AB Mahkemesi değildir. Yani AİHM’nin AB ile hiçbir ilişkisi yoktur.

Ya nedir?

AİHM Avrupa Konseyi’nin bir kuruluşudur.

Türkiye Cumhuriyeti de yıllar yıllar önce Avrupa Konseyine üye olmuştur.

Avrupa Konseyi sözleşmesinin 46. maddesi  “üye ülkelerin Avrupa Konseyinin kararlarına ve kurumlarına uymayı” düzenlemiştir..

Anayasa’nın 90’ıncı maddesi, uluslararası sözleşmelerin kanun hükmünde olduğunu hükme bağlamıştır.

Hal böyle olunca, öncelikle bir hukuki vecizeyi daha hatırlatmak isterim.

Ünlü bir hukukçu der ki..

“Senin hiç bir fikrini paylaşmıyorum. Ancak fikirlerini söyleyebilmen için demokratik ve hukuksal ortamın yaratılması için her gayreti gösteririm”

Herkes adil yargılanma hakkına sahiptir.

Tabii Devlet “Hukuk Devleti” ise…

O halde..

Öncelikle kim olursa olsun “adil ve hızlı” yargılanma hakkına sahiptir ve bu haktan sonuna kadar faydalanmalıdır.

Kesinleşmiş mahkeme kararları tartışılabilir, ancak, uyup uymamak gibi bir hak veya yetki söz konusu değildir…

Bir örnekle açıklayalım…

***

Silahın kabzası sizde, namluyu dilediğiniz yöne çeviriyorsunuz..

Ya bir gün kabzayı tutan el değişirse, o zaman ne olacak?

İşte bunun için hukuk her zaman ve her yerde herkese gereklidir…

Bütün bunları beğenmeyen mi var?

O zaman yapılacak iş bellidir.

Önce Anayasa’nın 90’ıncı maddesini kaldırırsınız.

Sonra Avrupa Konseyi’nden çıkarsınız.

İşte o zaman ne ala memleket…

***

Yine bir vecizeye daha değinelim…

“İyiler kötü kanunlara uymazsa, kötüler iyi kanunlara hiç uymazlar”

Hele hele yargı kararı olmadan, kişileri “itham” etmek, asla doğru bir davranış olamaz.

Bir kez daha tekrarlayalım ki…

“Hukukun üstünlüğü esastır. Üstünlerin hukuku” değil…