GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Metin ÖNEY
YAZARLAR
15 Aralık 2020 Salı

Baskın veya erken seçim

Demokrasi ile yönetilen ülkelerde, mevcut yönetimden memnun olmayanların yapacakları iş, bir an önce ülkeyi seçime götürmek...

Çünkü çözüm yolu sandıktır.

Beğenilmeyen yönetimden kurtulmanın yolu da sandıktır.

***

Şimdi…

18 yıldır Türkiye’yi yöneten bir iktidar var.

Kendileri “uçan Türkiye’den” söz etseler de, durumun öyle olmadığı apaçık ortada.

Duvara toslandığı besbelli.

Bütçe görüşmelerini takip ettim.

Bütçenin Cumhurbaşkanı Yardımcısı tarafından sunulması bile bir garabet.

Bir başka husus da “seçilmişlerin huzuruna” atanmış birinin bütçe sunması..

Maliye Bakanı ne güne duruyor…

Hoş Maliye Bakanı sunsa ne olur? O da atanmış…

Ve bunca eleştirileri dikkate almayan, yazılı metinden cevapları okuyan bir sistem…

***

İktidar “baskın veya erken seçim” istemez.

Niçin?

İsmi üzerinde; “İktidar”

Zamanını doldurmak varken, hele şimdiki sistemin yetkileri ile neden erkene alsın veya diğer bir deyişle bu yetkilerden vazgeçsin?

O halde..

Muhalefet isteyecek ve “iktidarı” da mecbur edecek...

Geçmişte hep böyle olmuştur…

***

Gelelim ülkemize tekrar…

Yerel seçimlerde ortaya çıkan tablo, ülkenin bir erken seçime ihtiyacı olduğunu apaçık ortaya koymuştur.

Hele İstanbul seçimleri ile birlikte, 12 Büyükşehrin muhalefet tarafından kazanılmış olması, halkın iradesinin muhalefetten yana ortay koyduğunun de göstergesidir.

İşte tam zamanıydı erken seçim istemenin...

İktidarı mecbur etmenin…

Ama ne gezer..

CHP de İYİ Parti de , “asla ve kat’a erken seçim gündemimizde yok” dediler.

Hatta Meclis aritmetiğinden söz ettiler…

***

Gelelim bu güne...

Şimdi her ikisi de “erken seçim” diyor.

Önce “Demir tavında dövülür” diye bir güzel özsümüz var..

Sonra..

Erken veya baskın veya zamanında olsun; iki seçim olacak..

Cumhurbaşkanlığı seçimi..

Partilerin seçimi..

Bunun için hazırlıklar tamam mı?

Yok öyle sözcülerin, Genel Başkanların “Geldik, geliyoruz” sözlerine..

Birinci seçim için ki, icranın başı ve hem de tek yetkilisi, Cumhurbaşkanlığı için aday tamam mı?

CHP ne diyor anlamadım doğrusu..

İYİ parti ise ilginç bir şey söylüyor..

Diyor ki sayın Akşener, “Herkes Cumhurbaşkanı olmak ister”..

Zannetmiyorum.

Bu öyle “herkesin isteyeceği” bir iş olmasa gerek..

Pek çok şartı var..

Biri de “kazanabilmek”..

Geçmişe dönüp bakalım ve öyle karar verelim…

***

Sonuç:

Cumhurbaşkanlığı seçimi sistemin can damarıdır...

Oarda başlar orada biter..

Her yurttaş gibi ve bir seçmen olarak benim de “öneri”de bulunmak hakkım var.

Bu hakkımı kullanıyorum:

Millet ittifakının adayı İlhan Kesici olmalıdır.

Bunun için pek çok olumlu gerekçe belirtebilirim.

Yakın tarih.

Dün sabah..

Fox TV’deydi.

Bir saat on dakika.

Ekonomiyi anlattı.

Sadece ekonomiyi mi?

Hayır.

Pek çok şeyi..

Varın “Ben varım” diyenlerle mukayese edin.

Efendim, senin yakın arkadaşındır onun için bu öneri de bulunuyorsun..

Elbette..

Bir öneride bulunuyorum ve hem de ülke için hayati bir konuda, tabiî ki bildiğim biri olacak.

Her şeyden önce, dürüstlüğüne güvendiğim.

Bilgi birikimine inandığım.

“Hal ve gidişine” kendimce kefil olabileceğim..

Bunlar olmazsa ne olur?

O zaman “filancı” olur…

Orda burada arayacağınıza, “burnunuzun dibinde”..

Fal bakmayın.

Ve hemen yola çıkın ki, hala yüzde bilmem kaç olan oylarınız “kazanacak seviyeye” çıkabilsin.

Öneri bizden, gerisini siz bilirsiniz…