GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Metin ÖNEY
YAZARLAR
20 Ekim 2020 Salı

Kıbrıs (2)

Kıbrıs yeşil bir ada,

Eşi yoktur dünyada…

Türk’ler görür her gece,

O'nu düşte, rüyada…

***

Çocukluğumda radyoda en çok dinlediğim şiirlerden biriydi...

O heyecanlı günlerde…

Yıllar, yıllar geçti ve pek çok şey değişti…

Kemal Tahir bir romanında, “Yurt dışında bulunan mezar taşlarına sahip çıkalım; çünkü, onlar bizim tarihi haklarımızın delilleridir…” diyordu…

Şimdilerde bırakın “mezar taşları”nı, uluslararası antlaşmalarla bizim olan “Süleyman Şah Türbesi”ni bile koruyamadık… Nerede olduğunu bilen var mı acaba?

***

Kıbrıs bizim için sadece “toprak, stratejik konum ve soydaş” meselesinden ibaret değildir…

Bunlarla birlikte ve belki de daha önemlisi, bizim için Kıbrıs bir “mukavemet testi” dir…

Yani…

Kıbrıs'ta çözülürsek, direnişimizi sürdüremezsek, Anadolumuz’un her hangi bir köşesini savunmakta fevkalade güçlük çekeriz…

Çünkü:

Kıbrıs'taki “hak ve hukukumuzu” savunamayan bir anlayış ve tutum, diğer yerleri savunamaz…

Ve daha doğrusu emperyalizim burdan cesaretle iştahını öteki bölgelerimize yöneltir…

Diğer bir deyişle…

Kıbrıs, bir “milli dava”dır ve aynı zaman da bizim için bir “mukavemet testi”dir…

***

Geçen sene kasım ayında, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne bir grup arkadaşla bir ziyaret gerçekleştirdik… Hemen her köşesini gezdik, gördük... Şehitliklerimizi ziyaret ettik... Direnişin simgesi yerleri gördük...

Önceden randevu aldığımız için o zaman Başbakan olan ve dün itibariyle de Cumhurbaşkanı seçilen Sayın Ersin Tatar, Başbakanlık’ta bizi kabul etti...

Öncelikle şunu ifade edeyim…

Başbakanlığa gittik; ne arayan var ne soran…

Yani öyle korumalarla dolu bir yer değil…

Girişte bir görevli kadın var; kendimizi tanıttık...

Hemen bize “Bir üst kata çıkın, karşınıza çıkan salonda görevli sizi bekliyor, bir kaç dakika sonra da Sayın Başbakan gelecekler” dedi…

Salona çıktık…

Sayın Tatar çok sıcak bir tarzda bizi karışladı ve kucakladı…

Çeşitli konulara değinen sohbetimiz oldu…

Bu vesileyle iki konuya temas etmek isterim.

Biri, seçim öncesi habire tekrarlanan “Seçime beş kala Maraş bölgesinin bir kısmını seçim yatırımı için açtı…” tarzındaki sözlerdir…

Oysa sayın Tatar da o zaman bize Maraş ile ilgili geniş bir bilgi verdikten sonra bu bölgeyi açmak için çalıştıklarını ifade etmişti…

Diğer bir konu da, Başbakanlıkta Cumhurbaşkanlarının fotoğrafları var.

En başta merhum Denktaş…

O fotoğrafı eliyle işaret ederek, “Biz Denktaş ekolündeniz” demişti…

Pazar günü yapılan ikinci tur seçimlerde “Denktaş ekolünden olduğunu” söyleyen sayın Tatar seçimi kazandı…

Hayırlı olsun…

***

Şimdi?

Esas mesele şimdi başlıyor…

Çünkü devasa sorunlar ve çözüm yolları Tatar'ı bekliyor...

Birincisi bize göre…

“Tanınma” meselesidir…

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni bir tek biz tanımışız...

Bu, “tanınmamak” meselesi elbette pek çok sorun yaratıyor...

Şimdi Tatar, Türkiye ile birlikte başta Türk Cumhuriyetleri olmak üzere harekete geçmelidir…

Türk Cumhuriyetleri, artık “Şu ne der, bu ne der?” gibi kaygılardan vazgeçip “tanıma” işinde öncelik almalıdırlar…

Ve hani, ortalıkta habire “ümmet, ümmet” diyorlar ya…

Nerede bir görelim bakalım...

***

Ayrıca…

Şu bitmez tükenmez müzakereler de sonuçlanmalıdır…

“İki Devletli” çözümden taviz verilmemelidir…

Pek çok sorun bekliyor ama her sorunun mutlaka bir çözümü vardır…

Yeter ki, gayret gösterilsin…

Hem hayırlı olsun ve hem de başarılar diliyorum…