GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Ümit YALDIZ
YAZARLAR
1 Kasım 2010 Pazartesi

Kritik PM öncesi olası senaryolar

Türkiye’’nin genel seçimi konuştuğu, hükümetin aflar, zamlarla gönülleri fethetmeye, oyları devşirmeye çalıştığı dönemde CHP’’nin gündemi yine aynı’…’¶
Kongre, kurultay, tüzük, imza’… Yani, iç çekişme, kavga.
İzmir’’deki ön seçimciler birkaç parçaya ayrılmış olsa da demokratik bir parti istemine dönük (!) çabaları sürüyor. Yüksel Çakmurcular ayrı koldan, Cihan Türsen-Musa Çam-Sabri Ergülcüler başka koldan hatta Mustafa Tosunlar gibi Aziz Başkan’’a yakın isimler dış kulvardan imza işine sarılmış durumda.
İddia odur ki örgütte umduğunu bulamayan imzacılar işi sade vatandaşlara kadar indirgemeye başlamışlar. Ön seçim, parti içi demokrasi gibi ’‘şirin’’ söylemlerle öne çıkmaya çalışanlara inat genel merkez tam tersine bir gündemle boğuşuyor.
Baykal’’ın Aralık 2008’’de kabul ettirip 1,5 yıl sümenaltı ettiği, bu döneme sakladığı ’‘anti demokratik tüzük’’ Yargıtay Cumhuriyet Savcılığı tarafından partiye dikte edildi.
Savcılık yürürlükteki tüzüğün uygulanmasını istiyor. Parti içi demokrasicilerin birinden bile ’‘çıt’’ çıkmıyor. Hani parti içi demokrasiden bahsediyordun bilader?
Genel Başkanı tek adama dönüştüren, CHP’’yi sosyal demokrat parti yapısından uzaklaştırıp, AKP modeline sokan tüzük yürürlüğe giriyor.
’‘Bu tüzük demokratik değil’’ desene’… Yemiyor. Maçalar sıkmıyor.
Varsa yoksa ’‘sen kaç imza topladın, ben kaç imza topladım’’ mevzuları’… Topladığın imza kadar varsın çünkü’… Ve de işin ucunda Önder Sav’’la ilişkilendirilmek dahası Genel Başkan’’a karşı olmak da var.
’‘O zaman biz bu tüzük mevzudan uzak duralım. Bana değmeyen yılan bin yaşasın’’
Ön seçimciler kendi siyasi gelecekleri için imza toplayadursun, 3 Kasım tarihi CHP için tarihi bir anlam hayati bir önem taşıyor. Pek çok açıdan hem de.
Mayıs kurultayında ’‘Gandi Kemal’’ yakıştırmasıyla halkın umudu olarak CHP’’nin başına geçen, kamuoyunda ’‘Başbakan adayı’’ olarak lanse edilen Kılıçdaroğlu ile onu bu makama taşıyan Genel Sekreter Sav’’ın arasına ’‘kara kedi’’ sokmaya çalışanlar boş durmuyor.
Nedenini defalarca yazdık, çizdik.
Örgütün hakimi Sav ile sokağın hakimi Kılıçdaroğlu’’nu birbirinden uzaklaştırıp, belki de yüzyılın koalisyonunu bozmak.
Kim yapıyordu bunu?
Ağırlıklı olarak Angora merkezli, siyasi hayatının sonuna gelen, son kullanma tarihi geçmiş ya da geçmekte olan yapılar, isimler’…
O yapılar biliyordu ki Sav yanında/etrafında olduğu sürece Kılıçdaroğlu’’nu devirmek/ele geçirmek mümkün değildi. Ve o yapılar biliyordu ki kendilerini ciğerlerine kadar tanıyan Sav ’‘güçlü genel sekreter’’ kaldığı sürece siyasi açıdan dirilme, ayağa kalkma şansları yok.
Son bir hamle yaptılar.
CHP’’nin ’‘Türban, Kürt Sorunu, İşsizlik’’ gibi önemli konularda proje ürettiği dahası iktidara kilitlendiği süreçte önüne her zamanki gibi tüzüğü/kongreyi/kurultayı koydular.
Yarınki kritik Parti Meclisi toplantısı öncesi yapılan son MYK’’da yol haritası konuşuldu.  
Ne olacak, nasıl olacak?
Ağırlıklı olarak iki yol var CHP üst yönetiminin önünde. Ya Yargıtay Cumhuriyet Savcılığı’’ndan gelen yazı aynen uygulanacak. Ya da yeni bir tüzük kurultayı için karar alınacak.
Üçüncü yol hem tüzük uygulanır hem yeni tüzük için kurultay tarihi alınır.
Dördüncü yol’…
Olağanüstü kurultay (seçimli) kararı alınır. Tabi ki gerekirse’…  
 
Yargıtay’’dan gelen yazı aynen uygulanırsa CHP’’de ’‘tek adam’’ dönemi resmen başlayacak. Genel Sekreter Sav’’ın ’‘örgütten sorumlu genel başkan yardımcısı’’ olması bekleniyor. İçi boşaltılıp, sekretaryaya dönüştürülecek ’‘genel sekreterlik’’ için ağırlıklı isim Tekin Bingöl.
İzmirli MYK üyesi, Genel Sekreter Yardımcısı A. Rezzak Erten’’in de genel başkan yardımcılığı şansı yüksek bulunuyor. Ancak Kılıçdaroğlu’’nun PM’’den en az 2 yeni isim istediği, listenin o nedenle biraz sıkışık olabileceği konuşuluyor.
Halen 21 üyeden oluşan (Genel Başkan ile birlikte) MYK, 15 kişiye düşürülecek. Genel Başkan, Genel Sekreter ve 13 genel başkan yardımcısı’… Genel Başkan istediğini atama, görevden alma yetkisine sahip olacak.
Görüntüde ne Sav’’ın Kılıçdaroğlu ile ne de Kılıçdaroğlu’’nun Sav ile sorunu yok. Dedik ya araya ’‘kara kedi’’ sokmaya çalışanlar var’’ diye. Ya başarırlar ve araya kara kedi sokarlarsa? Uzak ihtimal ama ’‘siyasette olmaz olmaz’’ derler’…  
Genel Sekreter Sav’’ın eli oldukça güçlü. CHP’’ye yarım asrını vermiş, kurt (tecrübeli) siyasetçi her duruma hazırlıklı yani.
Gerekirse olağanüstü kurultay kararı alacak, aldıracak kadar hem de.
Ama gelen haberler sevindirici’… Kılıçdaroğlu’’nun da ’‘tek adam’’ olmaktan memnun olmadığı, kurultay salonunda söz verdiği gibi, demokratik tüzük, güçlü örgüt yapılanmasından yana olduğu yönünde haberler.
Umarım CHP’’nin çatısındaki birlik dahası yüzyılın koalisyonu bozulmaz. Bozulursa yazık olur. Gelinen noktada kaçan sadece iktidar treni olmaz çünkü. Türkiye’’nin içinde bulunduğu ve giderek daha da kötüleşen iklimden de sorumlu olur bu koalisyonu bozanlar.
 
***
Ve AKP İzmir’… Tam bir cadı kazanı. Ömür Kabak mı gidecek, yönetimi mi? Genel Merkez’’de filler tepişiyor.
İzmirli Genel Başkan Yardımcısı Hotar, o koltuğa eliyle oturttuğu Kabak’’tan kurtulmak için var gücüyle savaşıyor.
Hotar’’ın destek olması diğer İzmirli Mehmet Tekelioğlu’’nun Kabak’’a sarılması için yeterli.
Üstüne bir de Ekrem Erdem’’in İzmir sorumlusu Zeyid Aslan’’ın, Kabak’’a yakın isimlerce kafalandığı iddiasını koyun.  Ve üstüne Aslan’’ın raporunu rafa kaldıran Başbakan Erdoğan’’ın, bazı yardımcılarının isyanı/şikayeti üzerine ikinci bir müfettiş ile Kabak’’ı yeniden sorgulattığını ekleyin.
İzmir il teşkilatının teftiş üstüne teftişten geçtiğini/geçirildiğini sakın unutmayın.
**
Geçen yıl salona sığmayan AKP’’lilerin senfonili cumhuriyet konserinde Ömür Kabak’’ı yalnız bıraktığını da bir kenara yazın. Kültür Bakanı Ertuğrul Günay’’ın 39 derece ateşle katıldığı konsere 30 ilçe başkanından 15’’inin, 9 milletvekilinden hiçbirinin, 50 il yöneticisinden 40’’ının katılmadığını, 600 kişilik salonun 3’’te 1’’inin boş kaldığını iyi düşünün. Tam bir arap saçıyla karşı karşıya olduğunuzu anlarsınız.
Kendine güvenen varsa ayıklasın pirincin taşını. Bu pirincin taşını ayıklasa ayıklasa Başbakan Erdoğan ayıklar. Sanıyorum kolları sıvamış durumda o da. Bugün yarın pilavı pişirir.
Ayıklamazsa bu pilav daha çok su götürür.