GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Ümit YALDIZ
YAZARLAR
23 Ekim 2010 Cumartesi

Öküz altında buzağı aramak...

Alt tarafı dört kişi arasında bir yemek’… Hala yendiği de belli değil yenmediği de.
Yenmişse bile o konuşmaların yapıldığı da belli değil yapılmadığı da.
Belli olan şu’…
İzmir Büyükşehir’’in ikinci ve üçüncü adamının koltuğu gitti.
Yemek yazarı kendi kendini yalanladı.
Yemeğin yendiğini savunan tek isim olan/kalan eski genel müdüre yönelik iddialar altındaki jipe kadar uzandı.
Ortalık toz duman’… Arapsaçı.
 
Ama daha önemli bir şey oluyor.
 
Harekete geçmek için zaten fırsat kollayan, 6 yıldır dişe dokunur bir şey bulamayan bakanlık müfettişleri altın/hazine bulmuş gibi sevindi.
Hatta suyun kaldırma kuvvetini bulan Arşimet bile daha fazla sevinmemiştir.
 
Hükümet işi gücü bırakıp, 'yenip yenmediği bile net olmayan' yemeğe ilişkin soruşturma açtı.
Valiliğe kamp kuran müfettişler, sadece yemekte olduğu iddia edilen 4 kişiyi değil, müellifi tarafından yalanlanan, tekzip edilen yemek yazısında adı geçen herkesi dinlemeye, her şeyi incelemeye başladılar.
Ve ESHOT’’tan, İZULAŞ’’a kadar pek çok belediyeciyi dinlemeye’…
 
Öküz altında buzağı arar gibiler.
 
’‘Başlasınlar ne olacak, şeffaflık bunu gerektirmez mi zaten? diye düşünebilir, ya da Aziz Başkan’’ın korkusu yok, 'çiğ yememiş ki karnı ağrısın' da diyebilirsiniz.
 
Ama işin rengi, kazın ayağı hiç de öyle değil.
 
’‘Arayan bulur’’ demişler ya. Ya da kurt kuzuyu yemek isterse bir bahane üretir’…
İşte yaklaşan genel seçim öncesinde CHP’’nin kalesi İzmir’’e olan da tam olarak budur.
Yıllar önce İstanbul’’da patlak veren İSKİ skandalını hatırlayın. Sosyal demokratlar sıttin sene çilesini çekmedi mi, hala çekmiyor mu bu illetin?
Her CHP’’li başkana, yerel yöneticiye Ergun Göknel gibi bakılmadı mı uzun süre?
 
Edindiğim bilgilere göre, müfettişler Aziz Başkan’’ın seçim bütçesinden, dağıttığı erzaklara kadar hatta Sezen Aksu Sokağı'nın isim değişikliğine kadar soruyorlar, aldıkları yanıtlar üzerinden yeni soruşturmalara temel oluşturmaya çalışıyorlarmış.
Yemeğin yenip yenmediği en nihayetinde şu veya bu şekilde ortaya çıkacak. GPRS sisteminden söz ettik dün. Yemekte olduğu iddia edilen 4 kişiye ait cep telefonunun 28 Temmuz günü saat 22-23.00 sularında aynı noktada olup olmadığını yargı kanalıyla öğrenmek teknik olarak mümkün.
 
Yendiyse de yenmediyse de bu yemek birilerinin ciddi şekilde karnını ağrıtacak. İzmir’’in karnını şimdiden ağrıttı bile’…
Büyükşehir bürokrasisi şimdiden imzaları yavaşlatmış. 2. adamın başına gelenlerden sonra herkes temkinli. Genel seçime yaklaştıkça yandaş medya manşetleri atacak, Aziz Kocaoğlu ismi uzun süre ’‘yolsuzluk, soruşturma, müfettiş’’ gibi kelimelerle yan yana yazılarak, İzmirli’’nin algısı karıştırılacak.
AKP arsenikli su, metrodaki haksız iptallerle yapamadığını, ipe sapa gelmez, yendiği ya da yenmediği bile henüz netleşmemiş bir yemek soruşturması üzerinden yapmayı deneyecek.

Neden denemesin ki?

’‘Aşk, entkira, satış, yalan/dolan, koltuk, operasyon’’ gibi pek çok şeyin konuşulduğu ama aslında incir çekirdeğini bile doldurmayan birkaç konu etrafında dönen soruşturma, İzmir’’e, Büyükşehir’’e ve CHP’’ye ciddi anlamda yara açabilir.
 
CHP Genel Merkezi’’ne sesleniyorum. Derhal konuya el atmalılar. İşi gücü bırakıp hem de. Partinin kalesinde işler arapsaçına dönüyor. AKP topu, tüfeğiyle alamadığı İzmir’’in kafasını fena halde karıştırmaya başladı.
 
Başkan Kocaoğlu’’na sesleniyorum. Yakın çevresinin etkisinden çıkıp, olayda bir kusuru varsa, ’‘öfke kontrolü gibi’’ mesela’… Gerekirse İzmir için yaptıklarını bir daha düşünmeli.
 
Ve yenip yenmediği bir süre sonra teknik olarak ortaya çıkacak olan yemekçilere sesleniyorum.

Biraz delikanlı olup daha fazla bilgi kirliliğine, farklı amaçlarla öküz altında buzağı arayanlara izin/fırsat vermeyin.