Türk siyasetinin kabuk değiştirdiği bir geçiş döneminin arifesindeyiz. Bu geçiş döneminin kimin/hangi siyasi anlayışın önderliğinde gerçekleşeceği konusu ise ilerleyen günlerde, aylarda, mevsimlerde kendisini belli edecek.
31 Mart Yerel Seçimleri’nde CHP’nin başarısı konusu çeşitli nedenlere dayandırıldı. Bu nedenlerin arasında bir tık atlanılan bir konu var.
O da CHP’deki örgütsel dinamizm…
AK Partililerin deyimi ile “CHP, AK Parti gibi çalışmaya başladı”.
*
Sadede gelelim.
Soma, en kötü dönemde dahi siyaseten CHP’ye sırtını dönmüş bir ilçemiz.
Maden faciası öncesinde milletvekilliği döneminde sık sık Soma’da yaşanan sorunları meclise taşıyan da Genel Başkan Özgür Özel’di.
301 madencinin ölümünün hemen ardından gerçekleşen Haziran ve Kasım seçimlerinde ve sonraki seçimlerde Soma’nın tercihi hep AK Parti’den yana oldu.
Sırf AK Parti kazandı diye Somalılara en ağır sözleri söyleyenleri dahi duydu bu kulaklar.
Soma’da uzaklarda bir köy…
İsmi Turgutalp.
Balkanlardan göçen Pomak topluluğunun çoğunlukta olduğu bu köy kendi kültürel değerlerini korumak adına bazı girişimlerde bulundu. Dernekleşme kararı alan vatandaşlar köyde bulunan eski bir evin dernek binası olarak kullanmak istese restorasyon maliyetleri buna pek izin vermedi.
Peki yardım elini uzatan kim?
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Ekrem İmamoğlu…
Verilen desteklerle dernek güzel bir binaya kavuşturuldu ve yörede vatandaşların ihtiyaçlarına oldukça cevap verdi.
Soma’nın ücra köşesindeki bir köyün ihtiyacına yetişecek kadar yürütülen bir çalışma mutlaka meyvelerini verecekti. Ki yerel seçimlerde de verdi. “Muhalif”lerin küfür ettiği Soma “CHP” dedi.
*
CHP öncülüğünde uzun süredir ülke genelinde vatandaşın ihtiyacının odaklanan çalışma biçimi var ve bunu artık AK Partililer de inkar edemiyor.
Edindiğim bilgilere göre İmamoğlu’na bağlı bir ekibin vatandaşın ihtiyaçlarına odaklı çalışma yürütmek adına birim oluşturduklarını, bu birimin belediye başkanları, belediye başkanlarının olmadığı yerde il-ilçe başkanlarını sık sık arayarak o yörenin acil ihtiyaçlarını tek tek sorduklarını öğrendim. İmamoğlu’na bağlı ekibin özellikle doğu illerine yönelik olarak çok yoğun bir çalışma içerisinde olduğu belirtiliyor.
Kısacası, 2023’te direkten dönen adaylık ve sonrasında yaşanan hezimeti kendi yarattığı rüzgar ile tersine çevirmeye başaran İmamoğlu’nun 2028 hazırlıkları sessiz ama derinden ilerliyor.
*
Suda 99 derecede görmediğimiz şeyleri 100 derecede görmeye başlarız. Siyasette nicel birikimlerin ürünü olan nitel sıçrama anları vardır. Kaynayan suyun açığa çıkışı ve kanalını bulacağı yol ise kimin bu sürece nasıl hazırlandığı ile de bağlantılıdır.
Yarın ne olur bilinmez. Ancak şu anki halde politik arenada yaşanacak kabuk değişiminde CHP’nin İmamoğlu öncülüğünde bir adım daha önde ve hazır olduğu görülüyor.
İktidar ise zorda…
Ekonomide yaşanan sorunlara 1 yıldır çözüm bulamadığı gibi sorunlar daha da derinleşiyor. Dünya Bankası’nın dayattığı acı ilacı toplum her gün kaşık kaşık içmeye devam devam ediyor. Gri liste utancından Haziran ayında çıkıp çıkmayacağımız belirsiz.
Bir yanda da ıstakoz, pahalı tatiller ve Rolex saat tartışmaları…
Tek avantaj ise ilk sandığın 4 yıl sonra kurulacak olması…