GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Nedim ATİLLA
YAZARLAR
23 Mayıs 2022 Pazartesi

Gezegen için iyi haber: Kripto paralar çöküyor

Kripto paralara, sadece bir grup dolandırıcının saadet zinciri kurabileceğini çok önceden öngörerek karşı çıkmadım. Çünkü Bitcoin gibi kripto para birimleri dijital para olarak kullanılması için tasarlanmıştı. Karşı çıkışımın nedeni popüler spekülatif yatırım araçlarına dönüşme kaygısıydı. Yakın çevremden bile “kısa sürede kripto para ile köşe dönme” hikayeleri dinlemeye başlamıştık bile. Eskiden şöyle bir laf vardı “hap yap, para kap”.

Hayatları oturarak para kazanma üzerine kurulu olanlar için kripto paralar iyi gelmişti… Sonra Karadeniz türküsündeki gibi, “ne oldisaa, ne oldiboyle?”bir durum ortaya çıktı.

Son 6 ayda, en büyük kripto para birimleri arasında gösterilen Bitcoin ve Ethereum’un fiyatı yüzde 55 düştü. Bazı çevreler, karışıklığın kontrol altına alınması için düzenlemeye ihtiyaç olduğunu söylüyorlar ama asıl sorun sürdürülebilir dünya kaygıları. Genel olarak yüzde 55’lik düşüş şöyle açıklanıyor: Yıllarca birçok ülkedeki faiz oranları sıfıra yakındı. Bu da banka bonoları ve hazine bonoları gibi finansal ürünlerin cazip olmamasına, öte yandan kripto para ve NFT gibi yeni ürünlerin popüler hale gelmesine yol açtı.ABD Merkez Bankası ve İngiltere Merkez Bankası, 2000 yılından bu yana en yüksek faiz artırımını yaptı. COVID tedbirleri ve Rusya’nın Ukrayna’yı işgali gibi olaylar da işin cabası. Bitcoin, devlet ve bankalardan etkilenmemesi için tasarlanmıştı. Ancak yatırımcılar bu gelişmelere karşı kayıtsız kalmıyor, portföylerimden riski ve kripto varlıklarını elden çıkarıyorlar.

Büyük düşüşün, ABD doları ile aynı fiyatta olması amaçlanan ‘stabil para’ TerraUSD’nin çöküşü nedeniyle yaşandığını savunanlar da yok değil.

Ama asıl mesele kripto para birimlerinin doğası gereği israfa sebep olması ve çok fazla kaynak tüketmesi.

Şimdi “Kripto paralar ve gezegen arasında nasıl bir ilişki var?” sorusunun cevabını verelim: Bitcoin, Ethereum ve Dogecoin gibi büyük kripto para birimleri için her yıl toplamda 300 terawatt saat (TW/h) civarında elektrik harcanıyor. Üstelik bunun bu enerji büyük oranda fosil yakıtlardan elde ediliyor.

Bitcoin’in yıllık karbon ayak izi 114 milyon ton civarı. Bunun ne kadar büyük bir rakam olduğuna anlamak için, 380.000 uzay roketi fırlatışına veya 10,7 milyon nüfusa sahip Çek Cumhuriyeti’nin bir yıllık karbon ayak izine eşdeğer olduğunu söyleyebiliriz.

Yeni kripto paraların üretilmesi ‘mining’ (Madencilik) olarak da adlandırılıyor ve bu işlem özel bilgisayarlarla yapılıyor. İşlem için gerekli bilgisayar gücün o ağın ‘hashrate’i (çalışma hızı) olarak adlandırılıyor. İşlemin kârlı olup olmadığı, madencilik yapan ekibin bilgisayarlar için ne kadar ödeme yaptığına ve onları çalıştırmak için gereken enerjiye bağlı. Madencilik yapılan cihazların çoğu, kömürle çalışan elektrik santralleri tarafından üretilen elektriği kullanır. Kripto para birimi fiyatı ne kadar yüksek olursa, madencilik yapanların işlem masrafına rağmen kâr etme oranı yükselir.

Bitcoin fiyatı düşerken, bu kârlılık da düşüyor. Kullanılan elektriğin maliyeti nedeniyle ‘mining’ yapmak cazibesini yitiriyor. İklim ve küresel ısınma düşünüldüğünde, bu gezegenimiz için güzel bir haber.

Ancak şaşırtıcı bir şekilde, ağın ‘hash rate’ ve dolayısıyla karbon ayak izi tüm zamanların en yüksek seviyesine çok yakın. Bu da Bitcoin fiyatının düşmesine rağmen, mevcut fiyatlar ile fiyatlarla Bitcoin madenciliğinin muhtemelen henüz karlı olduğu anlamına geliyor. Peki bu nereye kadar devam edebilir?

Bitcoin'in değeri, hash hızına uzun vadeli önemli bir zarar vermeden, daha önce birkaç kez de üretim maliyetinin altına geçici olarak düşmüştü. Ancak piyasa yeterince uzun süre durgun kalırsa, artan sayıda madencinin üretimden vazgeçmesi söz konusu olabilir.Yüksek maliyete sahip madenciler, kârlılık düştükçe Bitcoin varlıklarını satarak piyasada daha fazla satış baskısı yaratacak gibi görünüyor.

Ancak büyük madencilik firmalarının birbiri ardına kapanmasıyla domino etkisi, kripto fiyatlarının ve ağın neden olduğu karbon emisyonlarının hızla sıfıra düşmesine neden olabilir. Bu senaryoya kripto para piyasalarında ‘Bitcoin ölüm sarmalı’ deniyor.

Umarım yeni kriptocular bu yazıları okurlar…

***

Akademik Titizlik Gazetecilik Yeteneği

Bu yazıyı hazırlarken Creative Commons lisansı altında TheConversation’dayayımlanan makaleleri okudum. Haber okumak için ayırdığım vakti geçirdiğim yerlerden biri de TheConversation adlı web sitesi. TheConversation, akademisyenler ve gazeteciler tarafından 2011 yılında Avustralya'nın Melbourne şehrinde kuruldu. Başta ABD ve İngiltere olmak üzere dünyanın bir çok ülkesinde yaygın olarak çalışıyor. İlkeleri “Akademik titizlik, gazetecilik yeteneği” olarak belirlenmiş. Tüm çalışmaları okumak ve Creative Commons altında yeniden yayınlamak ücretsiz. Bunu, net bir amaç doğrultusunda yönlendirilen, kâr amacı gütmeyen bir grup olarak yapıyorlar. Bu da daha iyi karar vermeyi sağlayan yüksek kaliteli açıklayıcı gazeteciliğe erişim sağlamaya yarıyor. Bence günümüzün gazeteciliği de bu…