GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Muhittin AKBEL
YAZARLAR
9 Ekim 2023 Pazartesi

Eşrefpaşa'nın En Güzel Abisi'ne vefa

Henüz 16 yaşındaydı.

Atatürk Lisesi'nde öğrenciydi.

Eşrefpaşa semtinin en güzel abisiydi.

Doğduğu Atilla Mahallesi'nin çocuklarının, hatta kendinden büyüklerinin bile lideriydi.

Atillaspor'un kurucuları arasında yer aldı.

Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde öğrenciyken kulüp başkanlığını yapmaya başladı.

Tek amacı vardı; mahallenin gençlerini kötü alışkanlıklardan uzak tutmak, onları spora yöneltmek.

Varlıklı bir ailenin çocuğu değildi ama gönlü zengindi.

Elindekini paylaşmayı severdi.

***

Tıp Fakültesini bitirip doktor olunca...

Kazandığı paranın, aldığı maaşın önemli kısmını kulüp için harcamaktan kaçınmadı.

Çünkü Atillaspor, O'nun her şeyiydi; idealiydi, kulübüydü, eviydi.

İlerleyen senelerde maaşı, kulübün ihtiyaçlarına yetmeyince, tüketici kredisi çekip o ihtiyaçları karşıladığını bilirim.

Dahası...

Mahallenin fakir fukarasına, maaşından ayırdığı belli miktarı paylaştırırdı.

Türk Sanat Müziği'nde bir ustaydı.

Korolarda, eş dost sohbetlerinde şarkılar söylerdi.

***

Atillaspor'daki görevini sürdürürken, İzmirspor kulübünde merhum Başkan Cavit Ölçer'in yönetimine girdi.

İzmirspor'un efsane başkanlarından, kadim dostu Arif Ercoşkun'un yönetiminde çalıştı.

Gerçek bir İzmirsporluydu.

Spor okullarıyla ünlü İzmirspor'un o minik sporcularının yanı sıra...

Profesyonel sporcularının da doktor abisiydi.

Doktor arkadaşlarıyla birlikte binlerce spor okulu öğrencisinin sağlık kontrollerini yaptı.

Maksadı, kulübe, spora, sporcuya hizmetti.

Eskiden profesyonel futbol takımları sahaya çıktığında...

Arkalarından masör de gelirdi.

Masör, sağlıktan sorumlu tek kişiydi.

O, İzmirspor'un kulüp doktoruydu.

Öyle ki, Türkiye'de takımla birlikte sahaya çıkan ilk kulüp doktoru olarak kayıtlara geçti.

Mahallesinde, yakın çevresinde dokunmadığı, şifa dağıtmadığı kimse yoktu.

İyilik timsaliydi.

Çoktan emekli olmuştu ama...

İlerleyen yaşına rağmen kulübe destek olsun diye, ihtiyaç duyulduğunda yine kulüp doktoru olarak sorumluluk almaktan kaçmadı.

11 Temmuz 2021'de vefatından 15 gün öncesine kadar...

Çalıştığı tıp merkezinde yine şifa dağıttığını söylersek...

Spora ne kadar düşkün olduğu kadar, mesleği hekimliğe de o kadar aşık olduğunu çok net bir şekilde ortaya koymuş oluruz herhalde.

***

Kim bu örnek insan diye sorduğunuzu duyar gibiyim.

Anlatmaya çalıştığım güzel insan, Dr. Saadettin Yağdıran'dan başkası değil elbette.

En büyük isteği, İzmirspor'u tekrar profesyonel ligde görmekti" diyor.

Ne yazık ki İzmirspor, hala amatör kümede.

Umarım ve dilerim, İzmirspor bu yıl profesyonel lige döner de Doktor Saadettin Yağdıran, kabrinde huzur bulur!

Dr. Saadettin Yağdıran'ın bir başka isteği de...

İlk torunu Yaz'dan sonra doğumu için gün sayılan ikinci torunu Baran'ı görüp bağrına basabilmekti.

Baran, dedesinin vefatından 18 gün sonra dünyaya geldi.

Ömrü uzun olsun.

***

Dr. Saadettin Yağdıran'ın adı, doğup büyüdüğü mahalledeki spor tesislerine verildi.

Kim verdi?

Geride iz bırakan, yaptıklarıyla, katkılarıyla kente damgasını vuran değerli şahsiyetlerin isimlerini sokaklarda, parklarda, bilim merkezlerinde, spor tesislerinde yaşatmayı gelenek haline getiren...

Konak Belediye Başkanı Abdül Batur...

O'nun görev yaptığı kentler, vefanın kenti olarak kendini gösteriyor.

Narlıdere'de olduğu gibi Konak'ta da bu özelliğini koruyor Abdül Başkan...

Batur'un ismini ölümsüzleştirdiği o kadar çok değerli insan var ki...

Liste çok kabarık. Birkaçını hatırlatmak isterim.

Mesela...

Üniversitede benim de hocam olan, Halikarkas Balıkçısı'nın manevi oğlu Prof. Dr. Şadan Gökovalı'nın adını, Alsancak'taki sokağa verdi.

Mersinli semtinde kurduğu Yeşilova kulübünün hem antrenörlüğünü, hem başkanlığını çok uzun yıllar yapan İzmir'in unutulmaz spor adamı Mustafa Küçükoğullarından'ın adını, yaşadığı sokağa verdi.

İzmir'in milli boksörü, Eşrefpaşa semtinin unutulmaz abisi Ali Melek'in adı, bugün bir parkta yaşıyor.

Can kardeşim gazeteci Nizamettin Bedir'in adı da Narlıdere'de bir parka verdi.

Gazeteci Aytaç Sefiloğlu ile Fevzi Yılmaz isimleri de Narlıdere'de sokakta yaşıyor.

İzmir'in iyilik simgesi, İzmir Baba Sancar Maruflu'nun adını, bilim merkezinde yaşatıyor.

Son olarak, Allah uzun ömürler versin, Balkan Dernekleri Federasyonu Başkanı Vahap Savaşan ağabeyimizin adını da bir sokağa verdi Abdül Başkan...

İzmir'e, insana dokunmuş onca insanın adını çeşitli yerlere yazarak yaşatan Abdül Başkan, Dr. Saadettin Yağdıran'ın adını da ölümsüzleştirdi.

Tesislerin girişine Dr. Saadettin Yağdıran'ı anlatan yazıyı çakarken, şöyle diyordu gönüllerde taht kuran Başkan Abdül Batur:

"Bugün burada gördüğümüz dayanışmamızın her zaman devam etmesi umuduyla, Dr. Saadettin Yağdıran'ın aziz hatırası önünde saygıyla eğiliyorum. Bu güzel tesis, bundan sonra O'nun adıyla yaşayacak."

Vefa işte budur. Vefa dediğin böyle olur.

Eşi Zeynep Hanım, oğulları Burhan, Emrehan, dostları, Atilla mahallesi sakinleri ve binlerce sporcu adına ve Dr. Saadettin Yağdıran'la 40 yıllık dostluğu bulunan bir gazeteci olarak şükranlarımızı sunuyoruz Başkan Abdül Batur'a...

İyi ki varsınız.