GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Rifat ÖZER
YAZARLAR
7 Şubat 2021 Pazar

Dünyalık...

Eskilerde yazlık sinemalar vardı, şimdi kalmadı... Zaman zaman bazı belediyeler aktivite olsun diye, yazlık sinemalar açsa da, hevesleri çabuk geçiyor... sonra da unutulup gidiyordu !

Biz de, eski zamanlarda Karşıyaka’da mavi köşedeki Hayal Sinemasına, Çarşı paralelindeki Zafer Sinemasına... sık sık giderdik. Açık havada serin serin film seyrederdik. Gazoz içerdik... herkes gibi çiğdem çitlerdik !

O zaman ortalama insandık. (aramızda kalsın, şimdi de farklı değiliz de!) Zengin kız-Fakir oğlan ya da, Fakir kız-Zengin oğlan filmlerine... hem bayılırdık, hem ayılırdık !

Oysa bunlar filmlerde olurdu... Gerçek hayatta değişen pek bir şey yoktu. Çünkü her devirde güç gücü çekerdi. Para parayı çeker ya... zengini de zengin çekerdi. Onlar kendi aralarında halvet olurlardı ! Bu serf/kast düzeni biraz yumuşasa da, hala da dünyada varlığını sürdürüyordu...

***

Karl Marx’da iki yüzyıl önce sermayeye iki suçlama yapmıştı : ziyankarlık ve ahlaki haksızlık... Zygmunt Bauman’da : bu ikiz suçlar güncelliğini yitirmedi ki, aksine ikisi de ‘gezegensel boyut kazanmıştır’ diyor,

“Akışkan Korku” kitabında...

Nitekim de, gelir eşitsizliğinin arası daralmamıştı... Aksine ara, giderek genişlemişti dünyada ;

Tanzanya bir Afrika Ülkesi. Elden ele sömürüldü de en son İngiliz’lerde kaldı.

Zaten İngiliz’ler ülkeleri bir toplar... bir dağıtırlardı. Ortadoğu’da da olduğu gibi.

Tanzanya dünyanın fakir ülkelerinde biri. 2000’li yılların başlarında yılda 2,2 milyar dolar olan kazancını, o zaman ki 25 milyon olan insanına... bölüyordu !

Bir de Amerikalı bankacı Goldman Sach firması var ki... 2,6 milyar dolar kazancını, 161 hissedarına... dağıtıyordu. Halen 60 milyonluk koskoca bir ülke... ve bir şirket !

Şimdi farklımı mı ki, yani pandemi var diye. İnsanlar canları ile uğraşırken, para mı düşünülür canım... diyen var mı ?

Vardır da kuşkusuz... ama dünyalığını yapanlar da yok mu ?

Pandeminin ilk üç ayı içinde dünyadaki büyük iş insanlarının serveti... 434 milyar dolar artmış da !

Biz de de...

Fatih Altaylı ticaret deneyimi de olan bir gazeteci. Haber Türk’teki köşesinde yaklaşığıyla şöyle diyordu 10 gün kadar önce ;

Hayat pahalılığı ile topyekun mücadele kararı almışlar : TÜSİAD, TOBB, MÜSİAD gibi iş dünyasının desteği ile...

Ama sormamışlar ki, Müsiad’ın peynir üreticisi başkanına : kilosu nasıl 60 Lira oluyor peynirin... diye !

Aslında fiyat artışlarının kodları, market zincirlerinin halka açık bilançolarında gizli. Bu market zincirleri pandemi dönemini büyük ve arsız bir fırsatçılığa çevrirmiş vaziyetteler diyor, devam ediyor...

Bunlar üreticiyi ve tüketiciyi... kucağa almışlar, satış fiyatlarını da alabildiğine yukarı taşımışlar...

Türkiye’nin en büyük ve en yaygın “sözde ucuz” market zincirinin bilançosuna göre, cirosu... % 40 artmış, karlılığı ise yüzde 100... Halka net % 60 gibi fahiş yedirmiş !

***

İkinci Dünya Savaşının bitişini göremeyen Başkan Roosevelt... “korkularla savaş” ilan etmişti. Yani, özgürlüksüzlüğe, dinsel eziyetlere, yoksulluk korkusuna...

Bauman’da diyor ki :

Sosyal devlet her yerde geri çekilmiş, Roosevelt’in vaadi ender olarak tekrar edilmiştir. Korkuların hepsi öç alarak...

geri gelmiştir.

Biraz abartılı denilebilir Bauman’ın bu sözlerine de. Ama, Amerikalı düşünür Richard Rorty : Eğer emekçilerin çaresizlikleri avutulabilirse... Süper zenginlerin korkacağı az şey olacaktır diyor ki... Hiç de abartılı değil sözleri !

İyi Pazarlar...