GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Ümit YALDIZ
YAZARLAR
12 Ekim 2009 Pazartesi

Dalan-Aslan-Hotar-Susam

Genel politikada Başbakan Erdoğan ve Deniz Baykal arasındaki ’“Mektup’’ komedisi gibi gelişmeler yaşansa da yerel politikada hareketli bir hafta sonu yaşadık.’¶
Demokrat Parti’’de İzmir İl Kongresi, AKP’’de İl Danışma Meclisi, CHP’’de iki ilçede yapılan operasyonun perde arkasındaki sıcak gelişmeler, Sarıgül Hareketi’’ndeki beklenen operasyon derken politik açıdan hareketli iki gün yaşadık. Demokrat Parti’’de Fatih Dalan, kurt politikacı Turhan Arınç’’a karşı kongreden zaferle ayrıldı. Açıkçası Dalan’’ın zaferi ’‘sürpriz’’ oldu. Benim için bile’…
Çünkü, karşısında Demokrat Parti İzmir tabanının yakından tanıdığı, defalarca il başkanlığı yapmış, milletvekili olmuş bir siyaset kurdu vardı Dalan’’ın.
Ve de DP’’nin en az Arınç kadar deneyimli, genel başkan yardımcılığından, il başkanlığına kadar önemli görevlerde bulunmuş Yıldırım Ulupınar’’ı da unutmamak gerek.
Keza Ulupınar, Dalan’’ı istemediğini Arınç’’a destek vereceğini günler öncesinden ilan etmişti. DYP’’de yıllarca karşı cephelerde siyaset yapan, çoğu zaman rakip olaniki kurt siyasetçinin Dalan’’a karşı ittifakına rağmen salondan bu sonucun çıkması, partiye dışarıdan bakanlarca beklenmiyordu.
Her ne kadar delegasyon Dalan tarafından yapıldıysa da Arınç ve Ulupınar cephesinde siyaseten ’‘Dünkü çocuk’’ olarak görülen Fatih Dalan, gençliğin verdiği enerjiyi sandığa yansıtmayı başardı. 
Ve tabi ki en az Arınç ve Ulupınar kadar siyaset kurdu olan Eski Müsteşar, Başbakan Danışmanı Aytun Çıray’’ı da unutmamak, İzmir’’deki sonuç için hakkını teslim etmek gerek.
 
Şu veya bu şekilde Dalan,  Arınç ve Ulupınar gibi siyaset kurtlarına öğrenmenin yaşının olmadığını gösterdi. Siyasi manevra gücü bakımından tanıdığım en yetenekli siyasetçiler arasında yer alan Arınç-Ulupınar ikilisi, sanıyorum genç siyasetçiden yedikleri tokadı uzun süre unutamazlar.  Benim için asıl sürpriz Demokrat Parti kongresinde 700’’e yakın oy kullanılması oldu. Çünkü siyaseten ’‘dip yapmış’’ bir parti olarak görülen ve canlandırılmaya çalışılan DP’’deki bu hareketlilik bana ’‘İzmir’’deki ’‘Dalan’’ aşısının’’ tuttuğunu hatta ANAYOL formülü ile DP’’nin Türkiye için yeniden umut olma yolunda ilerleyebileceğini düşündürttü.
İlçelerde masa başında yapılan asker delegasyon iddialarına rağmen Fuar İsmet İnönü Kültür Merkezi’’ndeki kongrede salondaki ’‘gerilim’’ bile partinin geleceği için umut verici.
 
Bu umut benim gibi çok sayıda kişiye siyaseten ’‘AKP’’ye mecbur olma döneminin’’ kapandığını, olası alternatif yaklaşımların halk cephesinde ilgiyle izlendiğini ve de ilk genel seçimde çok farklı bir Türkiye tablosunun oluşma ihtimalini düşündürttü.
Sağda DP, solda Sarıgül hareketi Türk siyasetine alternatif çözümler sunması bakımından önem verdiğim dahası umutla izlediğim yapılanmalar.
Tabi ki Demokrat Parti’’nin de Sarıgül’’ün de kat etmeleri gereken ciddi bir mesafeler var.
DP’’de Hüsamettin Cindoruk’’un (yıllar önce yaptığı gibi) günü geldiğinde emaneti sahibine teslim etmesi şart. Bu kez emanetin sahibi Demirel değil, TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu..
Bir dönem ’‘Çoban Sülü’’nün kaptanlığındaki Köylü Partisi DP, yeni dönemde patronların partisi olma yolunda ilerliyor. İzmir kongresinden çıkan sonuç da tam olarak bu bence’…
Köylü partisinin patron partisi olması nasıl bir sonuç doğurur?
Bence DP doğru yolda. Çünkü Türkiye’’nin en büyük sorunu işsizlik... Ve de işsizliği giderecek olan kesim de üreticiler. Yani patronlar.
Türkiye’’de iktidarın sihirli anahtarı bence bu’… İşsizliğe çare olacak reçeteyi toplumun önüne kim koyarsa, ipi göğüsler, iktidara yürür. Yeter ki bu konuda toplumu inandırabilsin.
Hisarcıklıoğlu’’nun başkanlığındaki DP, işsizliğe çare bulma konusunda inandırıcı olabilir. Bularlar demiyorum, inandırıcı olabilirler.
Başbakan Erdoğan’’ın bile işsizlik sorununda sığındığı liman TOBB olmuştu hatırlarsanız. Her TOBB üyesi bir kişiyi istihdam etse sorun çözülür dememiş miydi?
İşte size çözüm.
Üretim ekonomisi ve işsizliğin bitirilmesi’…
 
Hotar’’a tebrik!
AKP cephesinde seçim sonrasındaki ilk İl Danışma Meclisi Pazar günü yapıldı. İl Başkanı Ömür Kabak, yerel seçim sonuçlarının partisi için ciddi bir özeleştiriyle daha iyi anlaşılabileceğini savundu. Kabak, ’‘Suçlu aramak değil ciddi bir özeleştiri yapmalıyız’’ derken haklı.  
Ancak AKP cephesindeki asıl gelişme İzmir Milletvekili Nükhet Hotar’’ın yeniden Genel Başkan Yardımcısı olmasıydı. Başbakan’’ın A takımı olarak nitelendirilen 50 kişilik MKYK listesinde İzmir’’den giren tek isim olan Hotar, iki dönemdir başarıyla yürüttüğü ’‘Sosyal İşler Başkanlığı’’ koltuğunu korudu. Hatta partinin 13 kişilik gerçek A takımına girebilen/alınan tek bayan olmayı da başardı.
Kongrenin hemen ardından yaptığımız yorumda yine haklı çıktık. ’‘Başbakan İzmir’’de Nükhet Hotar görünümlü merkez sağ yapılanmasına ağırlık verecek, MKYK’’ya da MYK’’ya da girecek tek isim Hotar olacak demiştik hatırlarsanız.
Kongre salonunda ilk 50’’ye alınan Hotar’’a yönelik aylar öncesinden başlatılan yıpratma kampanyası ve de ’‘çizik’’ler işe yaramadı. Erdoğan, İzmir’’deki siyasi patronluğu önceki dönemlerde olduğu gibi Hotar’’a teslim etti.
 
Ve de CHP’…
İl Başkanı Rıfat Nalbantoğlu’’nun Karşıyaka ve Buca’’da ilçe başkan ve yönetim kurulunu değiştirmesi, Buca yönetiminin iki gün sonra MYK tarafından görevden alınmasıyla karmakarışık bir durum yaşanıyor.
Bu durumda söylenebilecek tek şey; ’‘At izi it izine karıştı’’ olabilir. Başka hiçbir cümle durumu bu kadar net açıklayamaz.
Operasyon için düğmeye basanın bizzat Baykal’’ın olduğu artık net. Çünkü Buca’’daki iptalin en büyük nedeni Mehmet Süne ağırlıklı bir yönetim kurulu. Yani Sav ağırlığı’…
Karşıyaka’’da Genel Sekreter Sav’’ın en sadık adamı Ertam Özen’’in feda edilmesi operasyonun ardındaki gücün Baykal olduğunu gösteriyor.
Ve de Başkan Ercan Tatı’’nın da yönetime ’‘3’’ isim sokması, Baykal’’ın Buca’’da muhalefetten çok Başkan Tatı’’nın yanında durduğunun başka bir göstergesi.
Çiğli’’deki operasyonun ardında da Baykal’’ın ’‘sağ kolu’’ Mehmet Sevigen’’in olduğu düşünülürse Sav ekibine yönelik tırpana önümüzdeki günlerde devam edilebileceğini söyleyebiliriz. Ancak Nalbantoğlu’’nun ’‘dik’’ duruşunu koruması şartıyla tabi ki. Nalbantoğlu cephesinden gelen haberler de bu yönde. Yakın çevresine ’‘Baykal ne derse o olur’’ diyen Nalbantoğlu, Ankara yolunda sıkıntı yaşamak istemiyor’…
Bu arada İzmir’’in MYK Üyesi Susam’’ın da Buca golünü kaleden çıkarmak için yaptığı ekstra çabayı da görmezden gelemeyiz. Çarşamba günü ataması yapılacak Buca listesinde kimin dediği olacak merak ediyorum.
 
İpler Aslan’’ın elinde
 
Birkaç satır da Sarıgül cephesi için’… Haftalar öncesinden Sarıgül Hareketi’’nin patronu Hüseyin Aslan’’ın Tekin Kansoy’’u görevden alacağını yazmıştık. Ve de beklenen operasyon dün gerçekleşti. Hüseyin Aslan, Sarıgül Hareketi’’nin İzmir İl Başkanı Kansoy’’u görevden alıp tanıdığımız, bildiğimiz, kendisinin de bir dönem basın danışmanlığını yapmış bir ismi, Gazeteci Bülent Demirsoy’’u atadı. Bunun anlamı açık. Sarıgül Hareketi’’nin İzmir yapılanması tamamen Hüseyin Aslan’’ın elinde. Ama Demirsoy kısa süre sonra ’‘emaneti sahibine’’ teslim edecek. Aslan İzmir il başkanlığı için bir kadın siyasetçi arıyordu. Sanıyorum bulmuş. Tahmin ediyorum ama birkaç gün daha sabretmek gerekiyor’…