GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Ümit YALDIZ
YAZARLAR
14 Ocak 2013 Pazartesi

CHP Karşıyaka, AK Parti Bayraklı!

Son dönemde İzmir CHP’de pek de alışık olmadığımız adımlar atılıyor. Kongre sürecinde adı ‘Kocaoğlu’nun/Yüksel’in İl Başkanı’na’ çıkan Ali Engin, kimilerine göre o imajından kurtulmaya çalışıyor. Örgütün başkanı, herkesin il başkanı mesajının altını çizmeye çalışıyor. Önce eski il başkanlarıyla Karabağlar’da buluştu.
Ardından İzmir Eski Milletvekilleri ile Karşıyaka’da...
Siyasette vefanın olmadığı genel kabul görmüş bir kuraldır. Hele hele CHP gibi ‘vefanın semt adı olarak bilindiği’ bir partide eskiye, emektara ‘Alo’ denmesinin bile anlamı çok büyüktür. İl Başkanı Ali Engin’in, ‘Fikir Sofrası’ adını verdiği buluşmalardan ne öğrendiğini zaman gösterecek. Ancak Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun da katıldığı ‘fikir sofralarının’ oldukça zengin bir siyasi mönü sunduğu söylenebilir. Acı/tatlı günlerin nostaljik hatırası… Ve tabi ki de acı gerçeklerin soğuk sunumu.
 ‘Aman canım eskilerle buluşmuş. Eskiye rağbet olsa bitpazarına nur yağardı’
diyenleri duyuyorum. CHP gibi her daim hareketli bir partide kimin eski kimin yeni olduğu, bugün adının başında ‘eski’ sıfatı olanların yarınlarda hangi yeni sıfatın/koltuğun sahibi olduğu’ da belli olmaz ayrıca. Kaldı ki CHP’nin ihtiyacı yeniden köklü bir değişimden çok sağlıklı bir kaynaşımdır. Dünüyle, bugünüyle… Eskisiyle yenisiyle…  
Meseleye bu cihetten bakıldığında İl Başkanı Engin, ‘fikir sofralarıyla’ örgütün dününe de sahip çıktığını mı göstermeye çalışmaktadır? Zehir zemberek tespitlerin, içe dönük eleştirilerin havada uçuştuğu bu toplantılarda altı çizilen en önemli mesaj ‘Başka CHP yok’ mesajı. Türkiye her açıdan kritik bir süreçten geçiyor. 2014 pek çok açıdan zorlu bir yıl.  Siyasetin sağında ve solunda ciddi kırılmaların, dalgalanmaların olması bekleniyor. CHP bu kritik süreci nasıl yönetecek? Ve bu süreçte CHP’yi bekleyen potansiyel tehlikeler nelerdir? Neler yapılmalıdır? Tüm bu soruların sorulduğu ve CHP’nin kalesi İzmir’in yerel seçimlerdeki misyonunun da sorgulandığı ‘fikir sofralarının’ doğru bir adım olduğu tartışılmaz. Yeter ki bu adımların devamı gelsin. Yeter ki ‘konuşmalar bir kulaktan’ girip ötekinden çıkmasın. CHP İl Başkanı Engin’in partiye emeği geçenleri toplayıp ‘Ne yapalım, nasıl yapalım’ diye sorması anlamlıdır. Dahası ‘nasılsınız’ diye sorması bile siyasette pek alışık olduğumuz bir durum değildir. O nedenle Engin’i kutluyorum.
*
Ve İzmir siyasetinde iki hareketli ilçeye geldi sıra. Bayraklı ve Karşıyaka’ya… Sıcak gelişmelerin yaşandığı bu ilçelerdeki hareket Ankara’dan bile rahatlıkla hissedilebiliyor.
CHP açısından her daim hareketli ilçe Buca’ydı düne kadar. Buca’daki hareketlilik son bulmuş değil. İlçe Başkanı Bektaş Gül’ün ‘Atarım ha’ tehdidine rağmen Başkan Ercan Tatı’ya yönelik muhalefet alabildiğine sürüyor.
Hatta CHP’den kopan bazı isimlerin yakın gelecekte AK Parti rozeti takması bile söz konusu.
CHP Bayraklı’da da ciddi sancılar yaşanıyor. Özellikle meclis üyeleri arasındaki homurtular giderek daha duyulur hale geldi.  İlçe örgütünü yönetenlerin önemli bölümüne belediyeden maaş ödeyen Belediye Başkanı Hasan Karabağ’ın giderek kontrolü kaybetmeye başladığı artık siyaseti az/buçuk takip eden herkesin dilinde. Ama Bayraklı’daki asıl hareket şu sıralar AK Parti’de… Genel Merkeze rağmen seçilen İlçe Başkanı Erdal Seyitler, AK Parti’deki teamüllerin aksine koltukta tutunmayı başardı. İl Başkanı Ömer Cihat Akay’ın kongrenin hemen sonrasında sahip çıktığı Seyitler, kredisini erken tüketti.
İsmail Sarı’ya karşı seçim kazanmak için çok parçalı bir yapı oluşturan Seyitler, siyaseten yamalı bohçayı andıran yönetimini daha fazla bir arada tutamadı.
İl Başkanı Akay’ın ve onun temsilcilerinin terk etmek zorunda kaldıkları toplantılar ve de yönetim kurulunun birbirine düştüğü her türlü (belaltı dahil) iddianın havada uçuştuğu sürece noktayı İzmir’in yeni İl Koordinatörü Erol Kaya koydu. Yapılan parti içi çalışmada Seyitler ve yönetiminin Bayraklı’yı bir arata tutmayı başaramadığı vurgulandı.
Hatta genel seçim verilerine göre ‘kazanılmış ilçe’ olan Bayraklı’yı teşkilattaki kaos nedeniyle kaybetme ihtimalinin yüksek olduğu… Kulislerde konuşulan ‘ağabey’ formülüyle sorunun aşılmaya çalışıldığı… Lakin bunun için önce Erdal Seyitler’in istifa etmesi gerekiyor. Genel Başkan uygun bir lisanla bunu anlatmış olsa da ‘seçimle geldim, istifa etmem’ diye direnen/direten Erdal Seyitler, İl Başkanı Akay’a yazılı açıklama bile yaptırdı.  Hala da istifa etmiş değil.
CHP’de olduğu gibi ‘il başkanının’ ilçeleri görevden alma yetkisi yok.
Yetki MYK’da… Ama görevden alınan birinin de en az 3 yıl süreyle partide ‘seçme/seçilme’ hakkını kaybettiği de biliniyor. Yani Seyitler ve yönetim kurulu yerel seçimlerde meclis üyesi adayı bile olamayabilir tüzük gereği.  
Buna rağmen istifada ayak direten Seyitler’in kendi ayağına kurşun sıktığını söylemek yanlış olmaz. İktidar partisi Hasan Karabağ yönetimine karşı zafer kazanmaya hazırlandığı süreçte kendi teşkilatının ayak bağı olmasını istemiyor Bayraklı’da. Ve şimdiden önlem alıyor. Seyitler’in yerine kimi bulurlar bilmiyorum. İl yönetiminden bir ‘ağabeyin’ Karşıyaka’dan başka bir ağabeyin adı geçiyor. Kesin olan şu ki ‘ağabey’ formülüyle Bayraklı’daki kriz aşılmaya çalışılıyor.
*
Ve tabi ki Karşıyaka… İzmir’in kilit ilçesi…
CHP’nin sadece İzmir’de değil Türkiye’de en güçlü olduğu ilçe Karşıyaka.
90 bin fark oy farkı nedeniyle AK Parti’nin hedef ilçesi…
100. yılında zafer kutlamalarına hazırlanan ancak kâbus gören, efsane takımın yönetim zafiyetleri yüzünden dağılmanın eşiğine geldiği KSK…
Ve tabi ki de siyasi açıdan polis operasyonu sonrası görevden alınan, kayyum atanan, kongreye hazırlanan CHP ilçe yönetimi…
Kayyum heyetin başına İl Başkanı Ali Engin tarafından atanan Dr. Ali Karaege’nin Ali Engin’in gönlündeki başkan olduğu tartışılmıyor.
Başkanlık kulislerine adını yazdıran Kadın Kolları Eski Başkanı Nurşen Balcı’nın da Cevat Durak tarafından desteklenebileceği konuşuluyor. Hatta KSK Eski Başkanı, Durak’ın siyasi yardımcısı Hüseyin Çalışkan’ın bile adı geçiyor. Belki bir ağabey formülü CHP Karşıyaka için de geçerli olabilir. Mesela Ertam (Özen) Ağabey…
İlçe kongresi öncesi Kocaoğlu’na yönelik yorumların aslı astarıysa yok. Birinci ağızdan ‘tarafsızlığını’ öğrenmiş durumdayım Aziz Başkan’ın…
Kocaoğlu’nun tarafsız kalacak olması Karşıyakalı Ali Engin’i bağlamayabilir. Kaldı ki Engin’in adı 2014 sürecinde Karşıyaka Belediye Başkan Adayı olarak da geçiyor. Tabi ki hâkim karşısına çıkmayı bekleyen Adnan Alabay’a yakın ekipler, Belediye Başkanı Cevat Durak ve Ali Enginciler arasında bir satranç maçını andıran bu kongrenin sonucunu CHP’liler kadar AK Partililer de merak ediyor.
En azından CHP’nin İzmir’deki gerçek kalesi Karşıyaka’da bir erken çatlak yakalar mıyız umuduyla her türlü gelişmeye kulak kabartıyorlar. Umarım yazının başında anlattığım gibi ‘sağduyulu adımlar’ atarak takdir toplayan İl Başkanı Engin ya da ‘tek aday’ çağrısı yapan Başkan Durak,  her şeyin farkındadır. Yoksa erken bir karşılaşma ya da erken hesaplaşma Karşıyaka’da siyaset hesaplarını değiştirebilir.
Karşıyaka özelinde merak edilen sorulara gelince…
Tutuklanan Alabay delege bazında gücünü ne kadar koruyabilecek ve de kimden yana taraf olacak?
Belediye Başkanı Cevat Durak’ın ‘sağduyu, tek aday’ çağrısı yanıt bulmazsa B planı ne olacak?
İl Başkanı Ali Engin, potansiyel Karşıyaka adayı olarak bu süreçte ne kadar ‘tarafsız’ kalabilecek?