GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Nedim ATİLLA
YAZARLAR
7 Nisan 2024 Pazar

Bodrum Sualtı Parkı kazanırken…

Bodrum Sualtı Parkı Kazanırken…

Kimilerine göre uzun tatil başladı. Biz de tatilin ilk günlerinde Bodrum- İstanköy (Kos) arasında keyif çatan şanslı insanlardık ama öte yandan da bizi çok heyecanlandıran bir projenin yeni hallerine tanık olduk...

Bodrum’da çok değerli dostlarım var. Ama öylesine inatçı iki kadın arkadaşım var ki, ikisi ile de gurur duyuyorum: Şule Kükrer ile Selen Cambazoğlu. Şule hayatta tanıdığım deniz tutkunları arasında ilk sıralarda yer alır, Selen ise çok değerli işlere imza atan Bodrum Deniz Müzesi’nin yöneticisi… İki yıl önce Bodrum merkezli Mavi Ege Rotary Kulübü’nü kurduğumuz da ekibin lideri Şule idi… Şule ve Selen kulübü kurduğumuz anda hayallerini anlattılar ve kolları sıvadılar… Projenin adı BEAP

 

Nedir BEAP? 2022 yılında Bodrum Deniz Müzesi ve Mavi Ege Denizi Rotary Kulübü proje ortaklığında Bodrum’da, Karaada-Kaçakçı Koyu’nda gerçekleşen sualtı sergisiyle hayata geçen Blue Exile Art Project’in (BEAP) ana odağı deniz koruma bilinci konusunda farkındalık oluşturmak ve bölgede deniz ve denizcilik kültürünü tanıtma, koruma amaçlı faaliyetler gerçekleştirmek olarak açıklanmıştı…

Ve geçen Cuma… Küresel ısınma, kontrolsüz avlanma, artan karbon ayak izi, çoğalan plastik atıklar, sahillerin kirletilmesi, “posidonia” deniz çayırlarının korunması sorunları büyüyerek devam ediyor… Bodrum’un simgelerinden biri olmuş Halikarnas Balıkçısı (Cevat Şakir Kabaağaçlı) ve onun mavi sürgününden ilham alarak isimlendirilen Blue Exile Art Project, misyonunu, sanatın gücüyle ve bilimin katkısıyla gerçekleştirmek için sürdürülebilir bir çevre-sanat projesi olarak büyüdükçe büyüdü.

Sevgili Şule Kükrer’in basın toplantısında dediği gibi “Önce her şey bir hayaldi” ve şimdi gerçek oldu. Şule’nin sözleri ile devam edeyim: Gerçekten öyleydi, ilk adımı atabilmek için insanları bir şeylere inandırmak gerekiyor, sizin gördüklerinizi onların da görmesini sağlamak gerekiyor. Bu pek de kolay değil. Bu fikrin iki ilham kaynağı vardı, yıllarca önce yine Bodrum’da açılan “Denizi Pişirdik” sergisi, işte o sergiden bir yada iki fotoğrafla yola çıktık tabii bir de ve Dünyadaki Sualtı Parklarının öncülüğünü yapan Jason de Caires Taylor’ın Meksika’da Fransa’da, İspanya’da Kanarya adalarında, Avusturalya’daki eserleri. Zaman içinde deniz canlılarına yuva olurken, metamorfoza uğrayıp denizle bütünleşen o, fantastik eserleri… Sonradan anladık ki, Jason’ın ilham kaynağı Bodrum’da yıllarca önce açılan “Denizi Pişirdik” sergisiymiş. Ancak o sergi zaman içinde kaybolurken, Jason’ın eserleri dünyanın birçok yerinde kendilerine yer buldu ve birçok Sualtı Parkı’nı oluşturdu. Bu sualtı parklarının görselleri Su Altı Sergisi fikri için bir ilham kaynağı olmuştu ancak bunun bir projeye dönüşmesi için çok daha fazlası gerekiyordu.”

Ve bugün… BEAP, bugünün insanı ile çevreye sanatla dokunarak geleceğe olumlu bir mesaj verecek bir duruma evrildi.

Şimdi ne güzel ki, Bodrum bir Su Altı Parkı kazanıyor. Projenin amacı; yine çevreye ve denize ilişkin bir farkındalık yaratmak, sanatla denizi birleştirmek, sanatla çevreye, çevredeki ve denizlerdeki bozulmaya dikkat çekmek. Bunun yanında da sanatı dört duvar arasından çıkartmayı, sanat-mekân ilişkisini değiştirmeyi, bütün doğanın bir galeri olarak kullanılabileceğini de vurgulamak…

Şule basın toplantısında yineledi:

Sanatçılarımızdan Bağdagül Demirtürk, eseriyle bütünleşen bir cümleyle “Her sabah yüzümüz yerine yüreğimize bir avuç su serpseydik hala uyanmamış olur muyduk?” diyerek amaçladığımız farkındalığı çok güzel anlatmıştı. Gerçekten uyanmamız gerekmiyor mu ?

İşin en önemli yanlarından biri de “Deniz Çayırları Projesi ile buluşma”… Önümüzdeki günlerdeki bir yazımda hem geçenlerde sona eren İzmir Akdeniz Bienalinden hem de BEAP içindeki deniz çayırları farkındalıklarından söz edeceğim.

***

Uluslararası Rotary 2440 Bölge Guvernörü Ayda Özeren de bir denizci  olarak da baktı duruma: [Denizlerin ayrılmaz bir parçası olan doğal yaşamı ve ekosistemleri korumayı becerebilmek/ Su altı dünyasının kırılganlığını ve korunması gerekliliğini vurgulamak/ Ve Gelecek nesillere temiz ve sağlıklı denizler bırakabilmek…

Rotary dünya genelinde tam 232 ülkede  insanları bir araya getirerek barışı teşvik etmeye, çevreyi korumaya, hastalıkları önlemeye, ekonomik gelişimi sağlamaya, temiz su kaynaklarını korumaya yönelik çalışmalar yapıyor. Rotary’nin en temel amacı daha yaşanabilir bir dünya için tüm insanlığa farkındalık kazandırmak…

Bu projede yer almak, çevre bilincini sanatla birleştirmek çok değerli. / Çünkü zamana karşı tek direnen ve ayakta kalan şey sanat… Sanat iyileştirir, sanat iyi gelir. ]

***

Şule sözlerini Halikarnas Balıkçısı’nın sözleriyle bitirdi; “Denize dalarken sanki bir aynayı şangır şungur kırar ve altına geçerdim. Parıltılı yeşil bir cenetti.”

Ama bizim Halikarnas Balıkçısı sözümüz burada bitmeyecek. Bodrum Deniz Müzesi tarafından yayımlanan yepyeni bir kitaptan size yarın söz edeceğim.