GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
İhsan Özbelge ÖZDURAN
YAZARLAR
29 Nisan 2021 Perşembe

Ben her bahar böyle olurum…

Çocukluğumun 1 Mayıs’ları gül kokardı benim...

Baharın müjdecisi idi...

Özgürlüktü... Uyanmaktı... 

Emeklerin karşılığını almaktı kucak kucak... 

Kırlara koşmak, çayırlara uzanmaktı...

Hava güzelse okuluma en yakın mesire yeri olan İzmir fuarında yapılan piknikti...                     

“Öğretmenim bizi pikniğe götür” yalvarmaları idi...                      

Fuarın mis kokulu gül bahçesinde açılan piknik sepetinden çıkan boyalı yumurtaları tokuşturmaktı...

Topumu çoook çok havalara fırlatmaktı...

Uçurtmaların göklere yükselmesi, bulutlarla buluşması idi...                                       

Kısa pantolonlara, kısa çoraplara kavuşmanın sevinci idi...                  

Kısacası 1 Mayıs; BAHAR ve ÇİÇEK BAYRAMI idi... 

Papatyalar, laleler sarmaş dolaş...

En yumuşak topraktan en sert kayaların üzerine kadar...

Doğaya muhteşem bir dekor hazırlama telaşı içinde idiler... 

Adeta aralarına hiçbir ayrık otunun girmesine müsaade etmeyecek kararlılıkla...

Dağları, ovaları, kırları, bayırları sarıp sarmalayıverirlerdi de...

Gelin gibi süsleniverir de kırmızı ile beyaza boyanıverirdi dağ taş...                          

Bahar; uyanıştı, sevinçti, aydınlıktı, ferahtı...                                        

Ben böyle bilirdim “BAHAR”ı...

Yirmi yaşına gelip de aklım suya erene kadar...                                                                           

Vakta ki, 1 Mayıs 1977 kanlı Taksim olaylarının hissettirdiği o derin acıya kadar...                                                               
O gün bu gün...

Her yıl takvimler 1 Mayıs’ı gösterdiğinde...

Emeğe saygı bilinci ile...

Toplumumuza  her alanda emek veren, üreten, düşünen her bir bireyini...

Aralarına o zehirli ayrık otlarının girmesine müsaade etmeyen gelincikler ve papatyalar gibi sarmaş dolaş olduğunu resmeder zihnim... 

Şairin umudu ile umut ederim... 

* Şimdi bunca karanlığın üstüne 
 Oturup bir mektup yazmalı 
 İlkbahara ve yaz´a ..
 "Hadi renklerini topla da gel" demeli..

Belki cevap gelir derim, beklerim..

Ben her bahar böyle olurum...

Yüreğimdeki umutsuzluk yaralarını sarmaya çalışırken...

Yine yeniden umutla dolar taşar yüreğim.                                     
Birlik ve dayanışma içinde ülkeme emek vermiş tüm emekçilere saygı ile...                                         
Emeklerin boşa gitmeyeceği nice zamanlarda, en güzel renklerini toplayıp geliversin nice baharlar.

*Turgut Uyar