GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Ümit YALDIZ
YAZARLAR
21 Mart 2011 Pazartesi

AK Parti temayülünde kim kazandı?

AK Parti Genel Merkezi’nin teşkilatın gönlündeki vekil adaylarını tespit etmek için gerçekleştirdiği ‘temayül’ yoklaması her açıdan ele alınması gerekiyor.
Öncelikle AK Parti genel merkezini kutluyorum. Daha önce sakladığı temayül sonuçlarını bu kez açıkladığı, şeffaf bir yöntem tercih ettiği için. CHP, kalesi İzmir’de önseçim bekleyenleri sukut-ü hayale uğratıp, merkez ataması yapacağını açıklarken AK Parti’nin şeffaf bir temayül yoklamasıyla binlerce yöneticisini sandık başına taşıması her açıdan manidardı doğrusu.  Sonuçları listelere ne oranda yansır bilemiyorum. Ama Balçova’da Kaya Termal Otel’de oy kullanan 3 bin 500 kişi ve aday adaylarının ekipleriyle birlikte 5 binin üzerine çıkan kalabalık, adeta demokrasi şöleni yaşattı.
Kimler kazandı, kimler kaybetti, kimler neden ve nasıl öne çıktı? Sıcağı sıcağına bu sorulara yanıt aramaya çalışacağım.
Öncelikle İzmir teşkilatının kantarında tartılan aday adaylarının karakteristik özelliklerinden başlamak gerekiyor. Bilal Doğan mesela… Ya da Mehmet Bayındır…
İkisi de halk adamı… Bilal Doğan tam 8 yıldır partide. ANAP Eski İl Başkanı, MKYK üyesi. AK Partiyi tercih ettiğinden bu yana çok kez haksızlığa uğradı. Liste dışı bırakıldı, görmezden gelindi, siyaseten yok sayılmaya çalışıldı. Ama yılmadı, yıkılmadı, bozulmadı, kaçmadı. Aksine dimdik durarak iyi bir sınav verdi. Herkesle barışık yapısı, sivil toplum dünyasındaki yeriyle tam bir ilişki yöneticisi, halkla ilişkiler uzmanı olan Bilal Doğan, çoktan hak ettiği TBMM’ye ilk kez bu kadar yaklaştı.  
Dr. Mehmet Bayındır da öyle… MHP kökenli Bayındır’a 2002 seçimlerinde MHP affedilmez bir hata yaptı. Listeyi YSK yolunda değiştirip Bayındır’ı çıkardılar. Ödemiş kökenli, devlet hastanesi doktoru Bayındır, tıpkı Doğan gibi tam bir halkla ilişkiler uzmanı. MHP ile yollarını ayıran Bayındır, 2007 seçimlerinde bağımsız girdi. Bayındır’a 13 bini direkt 13 bini mükerrer olmak üzere 24 bin oy çıktı. AK Parti’nin ikinci bölgede beşinci vekili çıkarmasını engelledi.
Listelere biraz daha yakından baktığımızda teşkilatın milli görüşçüleri değil, liberalleri tercih ettiği rahatlıkla söylenebilir. Birinci bölgede teşkilatçıların ikinci bölgede bürokratların, devlet memurlarının zafere uzandığı da…
Necip Kalkan’ın, Sıddık Topaloğlu’nun, Necip Nasır’ın, Bülent Tercan’ın, Bülent Delican’ın, Kenan Yavuz’un, Erol Altun’un başarısını nasıl anlatabiliriz ki?
İzmir’in AK Parti teşkilatı da farklı… Milli görüşçü yapıya pirim vermiyor. Kendisini temsil edecek isimlerin liberal görüşlü, dokunabileceği, halka yani kendisine yakın olmasını istiyor hatta. Bu nedenle de partiye üç gün önce gelen devlet memurları Dr. Mehmet Bayındır’ı uzak ara birinciliğe, Ömür Kabak tarafından il başkan yardımcılığından alınan Bilal Doğan’ı en tepeye taşıyor. Kadın adayların ilk ona girememesi partinin hala ‘erkek partisi’ olduğunu gösterirken, Kadın Kolları Eski İl Başkanı Nesrin Ulema’nın ancak 13.olabilmesi belki de temayüle dahası teşkilata yakışmayan tek sonuçtu. Teşkilat Ulema ile birlikte birkaç kadını da öne çıkarmalıydı hatta. Erkek il başkanlarına, gençlik kolları eski başkanına verdiği desteği Ulema’dan esirgememeliydi yani…
Gelelim teşkilatın gediklilerine… Üç eski il başkanı, eski teşkilat başkanları, il başkan adayları da çıktı teşkilatın kantarına… Kaç kilo geldiklerini hem gördüler hem gösterdiler.
2007 seçimlerini yöneten Aydın Şengül, iyi bir kampanya dönemi yürütmenin semeresini görürken, Ömür Kabak İzmir’de hala ağır olduğunu ortaya koydu. Partinin en emektar isimlerinden Ali Aşlık birinci bölgede beşinci sıraya oturdu. Birinci ile arasında 137 oy vardı Aşlık’ın… Bu sürece hiç hazırlanmadığı gibi oylamanın yapıldığı gün hastalığı yüzünden oy kullanmaya bile gidemedi. Belki kendini hatırlatmış, oy verecek elleri son kez sıkabilmiş olsaydı, daha üst sıralara rahatlıkla çıkabilirdi. Ama bana göre kazananlardan biri de Aşlık’tı… 2007 öncesinde tam 5 yıl il başkanlığı yapıp, deyim yerindeyse tekkeyi bekleyen Aşlık, belirli bir grup tarafından haksızca yargılanıp kenara konulmak istendi. Ama görünen o ki Aşlık, teşkilatın gönlündeki yerini koruyor. Yani teşkilat emektarlarını unutmuyor aksine sahip çıkıyor.
Ve Bülent Delican… Siyasete AK Parti’de başlamış, verilen görevleri layıkıyla yerine getirmiş, İzmir’de ses getiren etkinlikleri (Cumhuriyet konserleri gibi) yönetmiş, adından söz ettirmeyi başarmış bir sima… İzmir’in dilini konuşan AK Partililerden biri olan Delican, bazı kesimlerin iddiasının aksine teşkilatta da oldukça güçlü olduğunu ortaya koydu. Hem de tam 1003 oy alarak.
Fevzi Bayram’ın gücü İl Başkanı Akay’dan geliyor olabilir. 2003’te dönemin Konak İlçe Başkanı Fatih Yıldırım’ın 56. Maddeye dayanarak yönetimden uzaklaştırdığı Akay, kendisiyle aynı kaderi yaşayan siyaset dostuna sahip çıkmış görünüyor. Ve de Fatih Yıldırım’ın listelerin dibinde kalması da rövanş mı alınıyor? sorusunu sorduruyor insana…
Son sürecin flaş isimlerinden Latif Özkan ve teşkilatın tecrübeli ağabeylerinden Rahmi Taştan da gücünü ortaya koyanlardan… Taştan da tıpkı Aşlık gibi ortalıkta hiç görünmemesine rağmen kayda değer bir oy almayı başardı. PETKİM CEO’su Kenan Yavuz’un aldığı destek benim için sürpriz oldu. İTO Eski Meclis Başkanı Necip Kalkan’ın alacağı oy ise bekleniyordu. Kalkan da istifasındaki tartışmayı saymazsak İzmir’de sevilen bir isim olduğunu kanıtladı.
Karabağlar Belediye Başkan Adayı, Sosyal Güvenlik Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Sıddık Topaloğlu da milliyetçi kökenli liberallerden… Teşkilatla iki yılı aşkın süredir haşır-neşir. Ve de Genel Başkan Yardımcısı Nükhet Hotar’ın hem ekip arkadaşı hem de hemşehrisi… Zaten listelere biraz daha yakın baktığımızda İzmir teşkilatında olduğu iddia edilen Nükhet Hotar-Mehmet Tekelioğlu yarışını temayüle göre Hotar’ın kazandığı söylenebilir.
Hotar ekibinin blok listelerindeki isimlerin neredeyse tamamı ilk 10’larda… Tekelioğlu ekibinin daha çok milli görüş/cemaat çizgisine yakın isimleri alt sıralarda… İl Başkanı Akay nasıl durmuştur, hangi ekipler kimleri çizmiş, kimleri yazmıştır şu anda bilmiyorum. Ama bildiğim bir şey varsa bu temayül yoklaması adaylık yarışına farklı bir boyut kazandırmıştır.
Temayül yoklamasını yönetmek üzere İzmir’e gelen Genel Sekreter İdris Naim Şahin ile özel görüşme fırsatı yakaladım. Temayül yoklamasının her şey olmadığını ama gerektiğinde çok şey olabileceğini söylüyor Şahin… Ve de temayüle girmeyen bazı isimlerin de ihtiyaca binaen listelerde olabilme ihtimalini doğruluyor.
Teşkilat yönetmiş bu nedenle birilerinin ayağına basan isimlerin temayülde hışma uğraması, beklenen oy oranına ulaşamaması normal. Ama partiye üç gün önce katılıp ipi göğüsleyenleri başta Mehmet Bayındır olmak üzere canı yürekten kutluyorum.