GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Harun ÖZDEMİR
YAZARLAR
25 Ağustos 2013 Pazar

AK Parti İzmir’de hezimete hazırlanıyor!

9, 13, 16, 19 ve 23 Ekim 2012 tarihlerinde seri halde beş yazı yayımlamıştım. Dört yazımda CHP’nin İzmir’de 2014 Mahalli İdareler Seçimi’ni kazanmaya çok yakın olduğunu belirtmiştim.
 
Beşinci yazımda ise “Ak Parti’nin İzmir’de başarılı olmasının ancak ulusal ve uluslararası gelişmelere bağlı olduğunu… olası gelişmelerin yaşanacağını ve birinci parti olabileceğine… ” net ifadelerle vurgu yapmıştım. Çünkü Ak Parti İzmir’de siyasi liderliği ele geçirecek ve kamuoyu oluşturacak bir örgüt yapısına sahip değil. Durum bugün de böyle.
 
1-PKK silahı bırakacak.
2-İsrail özür dileyecek ve tazminat ödeyecek.
3-Demokratikleşme paketleri yasalaşacak.
4-Suriye’de rejim yıkılacak.
 
Özetlediğim ulusal ve uluslararası gelişmeler öngörülerimi doğrular nitelikte. Mart 2014’e kadar demokratikleşme paketinin yasalaşacağından ve Suriye’deki rejimin yıkılacağından da eminim!  
 
Bu arada “çapı” öngörülmeyen Taksim olayları CHP’yi hareketlendirdiyse de kısa sürede halkın gerçeği görmesi ile balon patladı!
 
Bununla beraber, Başbakan Erdoğan’ın Mısır’daki darbeye başta Batılı ülkeler olmak üzere tüm dünyaya meydan okurcasına demokrasiyi sahiplenmesi, Ak Parti’ye ülke içinde ve dışında önemli bir prestij kazandırdı.
 
Son gelişmeler Ak Parti’nin gevşeyen tabanını pekiştirdiği gibi yeni seçmen kazanmasına da neden oldu.
 
Buraya kadar her şey yolunda!
 
Sanki Ak Parti yedi ay sonra İzmir’de de birinci parti olacak gibi!
 
23 Ekim 2012’de yazdıklarım bir öngörüydü, bunların tamamı gerçekleşmek üzere ama Ak Parti’nin İzmir’de birinci parti olması çok zor!
 
Çünkü Ak Parti’nin İzmir örgütleri beni yalancı çıkarmak için ellerinden geleni yapmaya devam ediyor.
Yazarlık kariyerim bitmek üzere:
 
1-Ak Parti İzmir’de CHP’li seçmenin çoğunluğu oluşturduğu kahvelerden, pazarlardan, semtlerden kaçabildiği kadar uzaklara kaçmaya devam ediyor. Taa Tavacı Recep’e, nargile salonlarına, Marrakech’e, lobilere ve localara, çoğu da işine gücüne, evine barkına, yazlığına kadar kaçmakta.. Bir bakan mı gelecek, Ankara’dan bir parti büyüğü mü İzmir’de, bu koku nasıl alınır, akıl sır ermez, çalışmayan taife VİP’de aktif hale gelir! Misafir usûlüne göre ağırlanır ve uğurlanır! Bol miktarda poz verilir! Görev tamamdır! Sonra herkes kendi izbesine!
 
2-“Kapı kapı gezilecek!” haberi basına şık pozlarla ve abartılı rakamlarla açıklanır! Hepsi yalandır! Bu haberler Ak Parti Genel Merkezi ve İzmir’de Ak Parti’ye oy verenleri uyutur; CHP’liler de ise ateşleme etkisi yapar! Bu da bir gerçektir!
 
3-Hikmetinden sual olunmaz, nedense Ak Parti İzmir Teşkilatı siyaset yapmanın ne demek olduğunu bir türlü öğrenmek istemez! Bu konuda çok kararlıdır. Seçimlere ise “Başbakandan talimat aldık, bu kez İzmir’i alacağız!” komutu ile hazırlanılır… Ak Parti için yanıp tutuşan zavallı yüreklere böylece güzel bir su serpilir!
Nedense bu “talimat” vatandaşta heyecan yaratırken örgütün önde gelenlerinde “uyku etkisi” yapar!
 
Bu yaşıma geldim, seçimin talimatla kazanıldığına ilk kez Ak Parti İzmir’de tanık olacağım!
 
Ak Parti İzmir örgütü, 2009 Mahalli İdareler Seçimlerine de talimatla girmişti. 31 belediyeden 30’unu kaybetmiş, sadece Bayındır’ı kazanabilmişti.
 
Bayındır’ın, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin seçime 7 gün kala 1.800.000 çiçeği peşin parayla alması ile mümkün olduğunu çok az kişi bilir. Aziz Kocaoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin alımını duyunca, 2.500.000 çiçek almaya karar vermişti! Ne yazık ki, Kocaoğlu çiçekleri veresiye almıştı! Açıkçası siyasetten çok peşin para, veresiyeyi 14 oyla yenmişti. 
 
O günlerden bugüne ne değişti?
Koca bir hiç!
Diyebilirim ki; örgüt üyeleri arasındaki güven 2009’a göre bugün daha da sarsılmış durumda!
Kimse 11 Haziran 2011’in yerinde durduğunu ve üzerine bir şeyler konduğunu sanmasın, öyle bir hesap da yapmasın!
11 Haziran 2011’de oy artışını abartıp sarhoş olanlar, kendinden geçip hala uyanamayanlara bir uyarım olacak: Geçen iki yıl içinde yılın 365 gününü İzmir’de geçiren İl başkanı ve yakın çalışma arkadaşları Ak Parti il ve ilçe örgütlerini ciğer gibi doğrayıp CHP’nin önüne servis yaparak mevzuya noktayı çoktan koydular! 
 
Bu ve benzeri nedenlerden dolayı iki yıldır örgütün hiçbir toplantısına katılmıyorum. Çünkü;
1-Toplantılar halktan uzakta, mümkün olduğunca kimsenin göremeyeceği yerlerde yapılıyor. Halktan uzakta sadece birbirine yakın, muhabbeti olan üyeler arasında çok sınırlı kişiler arasında yapılıyor. Katılımcı dostlar da yeni elbiselerini giyip sosyal medyada yayımlayacakları pozlar verip fotoğraflar çektiriyorlar!
Bunun adı da “Çok çalıştık!” oluyor!
 
2- “Başbakan talimat vermiş; İzmir alınacakmış!” Yüreğinde zerre miskal “sorumluluk” taşıyan bir örgüt üyesi ya gerçekten 09.00 – 24.00 arası günde “iki eşek” kadar çalışır ya da istifa eder! Çünkü İzmir’de yılların ihmalini ve daralan süreyi “bir eşek” kadar çalışarak kapatmak mümkün değil!
 
3-“Şu kadar üyemiz var! Hedefimiz ayda şu kadar yeni üye yapmak!”
Üyeler, üye olduğunun farkında değil!
Sandık müşahitleri ya müşahit olduğunu bilmiyor ya da müşahit ne yer ne içer, “niçün” müşahit olunur, bunu bilmiyor!
 
Mart 2014 için söylüyorum: İzmir’de CHP’nin seçim kazanmaya, Ak Parti’nin de aptalca bir hezimete hazır olduğu bir gerçektir!
 
Sakın kimse Taksim olaylarını mazeret olarak ileri sürmesin! Çünkü Ak Parti İstanbul’u da Ankara’yı da alacak!
 
Seçim akşamı 22.00’de sorumluların hiçbiri “Partiyi; aymazlık, yalan, tembellik, insanları partiden kovma, güveni, dürüstlüğü, samimiyeti imha ederek, doğru söyleyeni dışlayarak veya pencereden atmakla tehdit ederek, Genel Başkana ve örgüte ihanet ederek bu hale getirdik!” demeyecek!
Ne mi yapacaklar? 
 
Eskiden olduğu gibi sandıkları başıboş bırakıp İstanbul ve Ankara’nın zaferini kutlamak için korna çalıp pişkin pişkin yollara düşecekler!