Boşanmış Mağdur Babalar Derneği Başkanı Muhammet Özen'in, ulusal bir gazeteye verdiği röportajda söylediği belirtilen, "Karılarını öldüren kahraman babaları alınlarından öpüyorum" sözleri, başta kadın dernekleri olmak üzere toplumun çeşitli kesimlerinin büyük tepkisini çekti. Kadınlar hakkında çıkarılan yasaların erkekleri mağdur ettiğini belirten Muhammet Özen, mahkemelerin babaları ömür boyu nafaka ödemeye mahkum ettiğini, ödemeyenlerin ise cezaevine girdiğini de söyledi. Boşanıldığı zaman devletin erkeğin elinden her şeyi alıp kadına verdiğini savunan Muhammet Özen'in, "Devlet erkek için iki seçenek sunuyor. 'Ya ömür boyu nafaka öde ya da onu öldür' diyor. Başka seçenek bırakmıyor" sözlerini sarfetti.
Eski öğretmen Muhammet Özen'in söylediği bu sözler üzerine, kendisi gibi öğretmen olan eski eşi Hasiye Kabadayı'nın avukatı Pelin Yayalar ve İzmir Barosu Kadın Hakları ve Hukuk Araştırma Merkezi Yönetim Kurulu üyesi avukat Nuriye Kadan, Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulunarak, "Bu hastalıklı zihniyet cezalandırılmalı" dedi. Muhammet Özen hakkında, 'tahrik ve suçluyu övme' suçlarından 5 ile 10 yıl arasında hapis cezası istemiyle dava açıldı.
İzmir 2'nci Asliye Ceza Mahkemesi'nde yapılan yedinci duruşmaya, tutuksuz yargılanan Muhammet Özen, İzmir Barosu'ndan kendisine atanan avukatı Hilal Gülsu Ayhan, Hasiye Kabadayı, avukatı Pelin Yayalar ile İzmir Barosu Kadın Hakları ve Hukuk Araştırma Merkezi Yönetim Kurulu üyesi avukat Nuriye Kadan, Rahile Horzum ve Seda Şen Çavuş katıldı.
Üzerine atılı suçlamaları kabul etmeyen Muhammet Özen, "Ben hakkımda çıkartılan yakalama kararının infazı sırasında beyanda bulundum ve tefferruatlı savunmamı baro tarafından avukat görevlendirilmesi halinde yapacağımı söyledim. Baro tarafından Hilal Gülsu Ayhan atanmıştır. E-devlet'ten avukat atandığını yeni öğrendim. Ancak telefon numarasına ulaşamadım ve kendisi ile görüşme sağlayamadım. Şu an duruşma salonunda kendisini görüyorum. Ancak eski eşim Hasiye Kabadayı'ya yönelik tehdit suçlaması ile ilgili savunma yapacağım. Daha sonra avukatımla diğer suçlamlar ile ilgili savunma yapıp mahkemenize sunacağım. Müşteki ile boşandık. Kendisi ile evliyken hemen hemen ayın üç gününü otellerde geçirmek zorunda kaldım. Çünkü kendisi beni evden kovuyordu. Eve almıyordu. Bu nedenle otele gidiyurdum. Hatta evde kalırsam ağabeyleri de beni ayaklarımdan tavana asıp dövüyorlardı. Ben iddia edildiği gibi kendisini tehdit etmedim. Esas tehdit edilen benim. Ben boşanmak istediğimde de çocuğumun öksüz kalmaması için annem benim boşanmamı istemiyordu. Çocuğum evde ve hayatta öksüz kalmasın diyordu. Hatta boşanma davasını da eşim açmıştır. Müşterek çocuğumuz şu anda lise birinci sınıfta olması gerekiyor. Çocuğumu bana göstermediği için nerede ve hangi sınıfta okuduğunu da bilemiyorum. Ancak aile mahkemesince boşanma davasında benim nafaka ödemem kararlaştırıldı. Onu da düzenli olarak ödemeye çalışıyorum. Tehdit suçlamasını kabul etmiyorum. Belgeleri getirmem için süre verilsin" dedi.
Muhammet Özen'in avukatı Hilal Gülsu Ayhan de müvekkilinin savunmasına katıldığını, tehdit suçunun unsurunun oluşmadığını belirtti. Diğer suçlamalarla ilgili kendisiyle görüşme yaptıktan sonra savunma hazırlayacağını ve bu nedenle süre verilmesini talep ettiğini söyledi.
Hasiye Kabadayı'nın avukatı Pelin Yayalar, "Sanığın savunmasını kabul etmiyoruz. Müvekkilime karşı işlemiş olduğu tehdit ve yaralama olaylarına ilişkin kayıtlar mevcuttur. Gazete beyanlarında işlemiş olduğu suç sabittir. Bu nedenle sanığın cezalandırılmasına karar verilsin" dedi.
Hakim Leman Çalışkan, savunma hazırlamak üzere süre verip, duruşmayı karar verilmek üzere haziran ayına erteledi. (dha)