GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Güncel
21 Mart 2016 Pazartesi 14:44

Karaburun’da RES çalıştayı: 3 ana karar!

Ege Çevre ve Kültür Platformu ile Karaburun Kent Konseyi tarafından düzenlenen “Rüzgar yaşamdan yana essin-Ege bölgesi res çalıştayı” Karaburun’da yapıldı.

Ege Bölgesi’nde çok yoğun olarak kurulan rüzgar enerji santrallerinin doğa, kültürel-ekonomik-sosyal yaşam üzerindeki ağır ve geri dönüşü mümkün olmayacak tahribatını değerlendirmek ve ortak bir yol haritası oluşturmak amacıyla düzenlenen çalıştay İzmir, Bodrum, Çeşme, Didim, Urla, Ayvalık, Cunda Adası, Aydın, Aliağa, Turgutlu, Bergama, Germiyan, Foça, Salihli, Güzelbahçe, Marmaris, Dereköy’den ve Ege’nin daha birçok yerinden yoğun bir katılımla yapıldı.

İzmir Milletvekili Musa Çam, Karaburun Belediye Başkanı Ahmet Çakır, İzmir Büyükşehir Belediyesi’den katılımcıların yanı sıra meslek odaları, üniversiteler, İzmir kent konseyleri birliği, kent konseyleri, bilim insanları, hukukçuların da bulunduğu çok sayıda kuruluş ve kişi de çalıştaya katıldı.

Ege Bölgesi, işletmeye alınan ve inşa halinde olan RES’lerde ilk sırada... Bunun yarısı kadar da, yatırımına henüz başlanmamış lisanslı proje var. Mevcut RES’lerin bölgedeki yıkımı sürerken, bunun iki katı gücünde yeni RES projeleri EPDK tarafından değerlendirmeye alındı.

Enerjide kullanılmayan kapasitenin kurulu güce oranının % 21, kayıp kaçak oranının % 17’ler ve enerji tasarrufu potansiyelinin % 30 civarında olduğu ülkemizde, enerji yatırımları ile gerçek kamu/halk yararı arasında denge kurulması bir zorunluluktur. Sadece rüzgar verimine dayalı yanlış teşvik politikaları, hem kaynakların kötü kullanımına hem de RES’lerin plansız bir şekilde belli bölgelerde yaşamı yok edecek boyutlarda yoğunlaşmasına neden oluyor.

Gezegenimizi iklim değişikliği/küresel ısınma sorunuyla karşı karşıya bırakanlar, şimdi de yine aynı kar hırsı ve aşırı tüketim dayatmasıyla “yenilenebilir-temiz enerji” maskesi altında çılgın bir res furyasıyla tüm canlıların yaşam alanlarının, dünyanın oksijen kaynağı olan ormanların, bitkisi örtüsünün, fauna habitatlarının hoyratça/acımasızca tahrip edilmesine yol açıyorlar.

Ege’nin ormanlık alanları, doğal sit alanları, kültürel ve tarihi varlıklarının bulunduğu bölgeler dahil çok geniş alanlar RES’lere tahsis ediliyor.

Zeytinlikler, tarım ve mera alanları, turizm bölgeleri RES sahasına dönüşüyor. Böylece, enerjide dışa bağımlılığın azaltılması denirken, tarım ve hayvancılıkta dışa bağımlılık artıyor. turizm gelirleri risk altına sokuluyor.

Pek çok ülkede yaşam alanlarından uzaklıkları konusunda yasal düzenlemeler yapılan türbinlerin, yaşam alanlarımızın içinde kurulmasına dahi izinler veriliyor. Sağlıklı ortamda yaşam hakkı hiçe sayılıyor.

Çalıştayın Prof.Dr. Ümit Erdem (çevrebilimci, avrupa ekoloji fed. konseyi üyesi) yönlendiriciliğinde yapılan ilk iki oturumunda, bilim insanları ve uzmanlarca, Türkiye’nin enerji polikaları ve RES’ler, RES’lerin ekosistemler ve yaban hayatı, insan sağlığı, kırsal kalkınma, planlama uygulamaları üzerindeki etkileri ve  konunun  hukuksal  boyutu değerlendirildi.

Bu değerlendirmelerin ışığında, çalıştayın son oturumda, Ege’nin dört bir yanından gelen tüm katılımcılar, canlı bir tartışmanın ardından, bu ağır tahribata karşı insanların ve tüm canlıların yaşam hakkını ve yaşam alanlarını savunma mücadelelerinin birleştirilmesi, güçlendirilmesi, sürekliliği ve sürdürülebilirliğini sağlamak üzere:

1) Ortak yol haritasının ana ilke ve konularında anlayış birliğine varıldı,

2) Çalıştay’da ifade edilen görüş, değerlendirme ve öneriler ışığında “çalıştay ortak bildirgesi”nin hazırlanması ve kamuoyuyla paylaşılmasına,

3) Ortak yol haritasını hayata geçirmek amacıyla “rüzgar yaşamdan yana essin inisiyatifi”  oluşturulmasına karar verildi.