Oktay GÜÇTEKİN / EGEDESONSÖZ – Gaziemir Belediyesi Ağustos ayı olağan meclis oturumu gerçekleştirildi. Meclis toplantı salonunda gerçekleştirilen oturuma Belediye Başkanı Halil Arda başkanlık yaptı.
Cumhuriyet Halk Partisi’nde geçmiş dönem belediye başkanını ‘rüşvet’ ile suçlaması sonrası kesin ihracı istenen ve ihraç kararı öncesi partiden istifa ederek meclis üyeliği görevine başlayan Bağımsız Meclis Üyesi İbrahim Özkara’nın gündem dışı konuşması tartışmalara neden oldu. Tartışmaların büyümesi ve konunun geçtiğimiz günlerde onaylanan planlara gelmesi sonrası ise CHP’li üyelerle Başkan Arda arasında da gerginilk yaşandı.
ÖZKARA: AKP’YE HAYIRLI OLSUN
Söz alarak kendisinden boşalan komisyonlara seçilen Nevin Mutlu’yu hedef alan Özkara, “Bugün maalesef çok üzücü bir olay yaşadık. Bu meclis buna şahit oldu. Ben Ali Çavuş'un oğluyum. Ali Çavuş kim bilir misiniz? Benim babam. Ali Özkara. Nasıl bir CHP'li olduğunu, nasıl bir insan olduğunu kamuoyunun birçoğu bilir. AKP üyeleriyle AKP üyelerini arayıp komisyon seçilme acizliğinde hiç olmadım. Hiç de olmam. İnanın sizi kutluyorum, tebrik ediyorum. AKP grup kararı aldırmış, duyduğumuza göre doğrudur, değildir, bilmiyorum. Komisyonlarda bundan sonra Sayın Belediye Başkanımızın getirmiş olduğu önergeleri AKP'li meclis üyeleriyle beraber reddedersiniz. Bu konuda daha önce yaptıklarınız ortada. Kamuoyunun takdirine bırakıyorum. Bu dönemdeki yaptıklarınız ortada. Verilen oylar ortada. Kullanılan oylar ortada. Yapmaya da devam edeceksiniz. Hayırlı olsun size. AKP'lilere de hayırlı olsun. Seçilen arkadaşımıza da hayırlı olsun” dedi.
SERİN: İNSANLARIN İÇİNE ÇIKAMAZSIN
Söz alarak Özkara’ya sert sözlerle yüklenen CHP’li Meclis Üyesi Murat Serin, “Aslında hiç söz almadan bu meclisi tamamlayıp bütün arkadaşları dinleyip gidecektik. Fakat İbrahim Bey o kadar zalimce eleştirilerince cevap verme gereği duyduk. Bu çok çirkin bir itham. Bu çok çirkin bir itham. Siz şahit misiniz ki Nevin Hanım'ın AK Parti'nin grup kararı aldırdığına. Siz önce bundan iki, üç meclis öncesi, dört meclis öncesi bazı AK Partili meclis üyeleriyle beraber Akçay Caddesi üzerindeki en büyük rantı imar planını nasıl geçirdiğinizi anlatın. O zaman AK Partililer size oy verince, sizinle beraber el kaldırınca, siz beraber mi hareket ettiniz? Anlatın bakayım o zaman. Bütün kamuoyu dinlesin bunu. Bağımsız meclis üyesisiniz. Size hangi hakla Cumhuriyet Halk Partisi sıralarında oturma hakkını kim veriliyor? Gideceksiniz Levent Bey'in yanına oturacaksınız. İbrahim Bey siz ihraç edilmenize sebep olacak konuya ilk önce açıklık getirmeniz lazım. Bir önceki sevgili belediye başkanımızın yaptığı hizmetler ortada. Ona teşekkür etmeniz gerekirken o ve diğer bundan önceki görevde bulunan bütün arkadaşımızı ilçe başkanımız dahil olmak üzere zan altında bırakarak bir ithamda bulunuyorsunuz. Siz önce özür dilemeyi bileceksiniz. Siz çocuklarınızı nasıl büyükşehir belediyesine yerleştirdiğinizi anlatacaksınız. Siz belediye meclis üyeliğini sadece kendi şahsi menfaat ve çıkarlarınız için yaptığınızı bu bütün toplumu anlatsanıza. Anlatın dinleyelim o zaman. Bu kadar saçma sapan bir sarmalın içinde olabilir misiniz ya? Bu kadar yalakalığa gerek yok. Bu kadar riyakarlığa gerek yok. Dik duracaksınız İbrahim Bey… Omurgalı olacaksınız. Sizi hakikaten anlamıyorum. Siyasetten geçinen hiçbir insanI anlamıyorum. Sadece sizi değil. Çok ayıp bir şey ya. Siyaset nedir? Siyaset halka hizmet etme sanatıdır. İnsanlara dokunma sanatıdır. İnsanların ihtiyaçlarına dokunabiliyorsanız, problemlerini bir üst gruba anlatabiliyorsanız, aktarabiliyorsanız bu sizin göreviniz. Bu bizim işimiz. Bazen dönem dönem, bize de bazı sorunlar geliyor. Gerek Necati Bey'e, gerek başkana, gerek Diğer arkadaşlara anlatabildiğimiz kadar, aktarabildiğimiz kadar aktarıyoruz. Ama benim şahsımla ilgili ya da atıyorum bir kişinin işiyle ilgili gelip de demem ki şurada şu oğlumu işe al, şu kızımı işe al, şunu yap, bunu yap, şunu yap. Bu çok çirkin bir şey. Bu çok çirkin… Siyasetçi bu olmamalı. Siyasetçi hizmet etmek için gelmeli. Rant için gelmemeli. Çıkarları için gelmemeli. Şahsi menfaatleri için gelmemeli. Hizmet edebiliyorsa gelecek. Hizmet edebiliyorsa lütfen müdahale etmeyin. Çok, çok ayıp. Nevin Hanım kendini savunabilecek bilgiye, birikime, terbiyeye sahip bir insan. Ama hakikaten o kadar büyük bir alerji yarattınız ki, bütün arkadaşlarımız aynı refleksi gösteriyor. Bu hakkı size kim mi? Yeni mi başladık? Başlayalım o zaman. Siz burada insanların içine çıkamazsınız” dedi.
ARDA: SUÇLAMAYI KABUL ETMİYORUM
CHP’li Serin’in planlar ile ilgili yaptığı eleştirilere yanıt veren Başkan Arda, “1/1000’lik planlar ilçe belediyeleri tarafından yapılır. Burada başkanlık önergesiyle Gaziemir Belediye Başkanlığı'nın yapmış olduğu bir plan bu meclise geldi. Bu meclisten de kimseyle pazarlık yapılmadan oy çokluğuyla geçti. İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne gitti. İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde de sadece Emin Aksoy'un ret vermesiyle oy çokluğuyla geçti. Aslında oy birliği bile diyebiliriz. 1/5000’lik planlara uygun, 1/1000’lik plan burada kimseye rant sağlamadı. Kimseye sıfırdan bir yer imara açılmadı. Tam tersi on yıl, on bir yıldır yapılmayan planlar yapıldı. Büyükşehir belediyesi planı revize ederek onayladı ve oy birliğiyle Emin Aksoy haricinde bütün herkesin desteğiyle burada da geçti. Adalet ve Kalkınma Partisi'nin bir önergesi değildi. Gaziemir Belediyesi Şehir Plancıları, Etüt Proje Müdürlüğü'nün hazırlamış olduğu plana destek veren oldu. Destek vermeyen oldu. Hepsi kendi vicdanıyla hareket etti. Aynı şekilde İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde de herkes vicdanıyla hareket etti. Burada suçlayıcı konuşmanızı şahsım olarak asla kabul etmiyorum. Bunu bilinmesini istiyorum” ifadelerini kullandı.
ATMACA: ARKADAŞLARIMIZ KARAR VEREBİLECEK YETİYE SAHİP
Özkara’nın iddiasına sert sözler ile tepki gösteren AK Parti Grup Başkanvekili Uğur İnan Atmaca, “Nevin Hanım'a atfedilen bu cümlelerden dolayı sizi kınıyorum. Neden kınıyorum biliyor musunuz? Nevin Hanım, ben daha önce sizinle tanışmadım, bilmem. Ama bu mecliste beraber görev yaptık. Teknik insandır, teknik insan olması sebebiyle de bizim grubumuzun Sayın Başkan'ın dediği gibi nasıl vicdanıyla hareket etmişse arkadaşlarımız daha önce… Şimdi de vicdanlarıyla hareket ettiler. Ve Nevin Hanım'ın bu işi layıkıyla yapılacağına inandıkları için oy verdiler. Kimsenin AK Parti üzerinden bu türlü laf cambazlıklarını yapmasına gerek yok. Çünkü bizim grubumuzdaki her bir arkadaşımız kendi özgür iradesiyle kararlarını verebilecek yetiye sahip. Asıl üstünde durmak istediğimiz konu önceki dönem rüşvetler. Bakın burada önceki dönem görev yapan arkadaşlarımız da var. Örneği meclis üyesi olup bu dönem ilçe başkanı olan Cumhuriyet Halk Partisi ilçe başkanı olan Sayın Kasım Özkan var. Siz bu ifadelerinizle asıl hedef aldığınız, hedef gösterdiğiniz insanlara karşı bir özür borcunuz varken bu özrü dilemek yerine özrünüz kabahatinizden büyük bir laf ettiniz. Siz bırakın bizi. Siz bunu bir açıklayın bakalım. Hangi mantık, hangi zeka kendi partisinin belediye başkanlığını yapmış bir insana bu ithamda bulunur. Hangi zeka bunu söyleyebilir? Değerli arkadaşlar başka konulara girecektim ama başka konulara girmiyorum. Ben bu konuda Sayın başkan sizden açıklama bekliyorum. Bu meclisin başkanısınız. Selefsiniz. Önceki dönemin rüşvetleriyle ilgili bir açıklama yapmanız gerekiyor. Bu sizin ve ayrıca önceki dönem görev yapan arkadaşlardan da bu konuda bir açıklama bekliyorum” diye konuştu.
MUTLU: BU NASIL AYMAZLIK
İddiaların odağındaki CHP’li Meclis Üyesi Nevin Mutlu ise Özkara’dan özür beklediğini dile getirirken, “Çok üzgün ve şaşkınım. Yani bir insanın bu kadar pişkin olabileceğini ömrümde hiç şahit olmadım. Bu kadar iftira edip partisinden istifa ettiği halde yüzü kızarmadan utanmadan sırasında oturabilen bir insan. Seçilmiş, hayatında belli bir yere gelmiş. Haydi bana ısrar etmek istiyorsun anladım da. Seçilmiş ve belli bir yere gelmiş insanların iradesine ipotek koyabileceğini, neye güvenerek söylüyorsun? Başkan'ın önergesine örnek verirken ‘hür irade’ öbür türlü ‘Nevin Hanım'ı arama’... Yani bu nasıl bir aymazlıktır? Hiç mi utanmadın? Derhal özrünü bekliyorum. Bu iftira kabul edilebilir bir şey değildir. Ben bir teknik insanım. Kendince bir etkinliğim ve siyasi istikrarım var. Kişiliğim var. Bana bir şekilde iftira edemezsin. Özür bekliyorum İbrahim Özkan… Olmadığın yerde oturduğun an bu partiyi temsil ettin ya, ona yanıyorum ben. Hiç utanmadın mı İbrahim? Hiç bir şey diyemiyorum. Benim sözlerim burada tükendi” ifadelerini kullandı.
KEMAHLI: MHP GRUBU ADINA KINIYORUM
MHP Grup Başkanvekili Aydın Kemahlı, Özkara’ya tepki göstererek “İbrahim Bey ortalığı gerdi. Dört seneyi geçtik. Evet aramızda istişare yaparız. Yapıyoruz da. Şu kapıdan girdiğimde az önce Uğur Bey'in yanına geldiğimde ilk geldiğimde dedim ki bugün İbrahim Bey'in yerine kim var bir bilgim var mı dedim. Bilmiyorum abi bakacağız dedi Doğru mu? Biz grup karar almışız ya. Ben de bugün gündüz bunu okurken kafamda canlandırdım. Cemal arkadaşım orada. Cemal dedim olabilir. Ünal Bey olabilir. Tahir Bey olabilir. Murat Bey seni hiç düşünmedim. Agresifsin olmaz. Evin önünde aklıma gelmemişti. Sonra Nevin Hanım el kaldırınca dedim olabilir. Doğru mu? Ben dedim Nevin Hanım'a vereceğim. Bir kere dahi biz grup kararı almadık bugüne kadar. Herhangi bir konuda. Ha istişare yaptık… Görüş alışverişinde bulunduk. AK Parti grubunun da düşüncesini aldık. Onların içinde de neticede biz ikimiz Selahattin Bey'le karar verdik. Dedik biz ret vereceğiz. Ve de öyle oldu. Yani en önemli konu diyorsunuz ya, en önemli konu da bile bizim grup şeyimizi. Doğru mu? Bunu da hep beraber konuştuk. Ne yaptın İbrahim Bey? Yani seni de seviyorum, soruyorum. Daha önce de söyledim. Beni kimsenin şahsıyla, karakteriyle falan hayatta işim olmaz. Şu karşı kapıdan çıktık. Biz arkadaşız, eşiz, dostuz. Burada siyaset yapıyorsak fikirlerimizi söyleyeceğiz. Olmayan bir şeyi olmuş gibi söylüyorsun. Bu konuda seni şiddetle kınıyorum. Yani hiç sana yakışmadı. Burada bizi de kastettiğin için bir seferde kendini adamı kınıyorum” diye konuştu.
IŞIK: ÖZÜR DİLEMELİDİR
CHP'li Ünal Işık ise Özkara'ya söylemlerini yakıştıramadığını belirtirken, "İbrahim Bey bir önceki mecliste bir Hacivat Karagöz sırasında gerçekten kimseye bir insana yakıştıramayacağım cümle kurdu. Geçmiş dönemde biz görev yaptık. Biz kimsenin rüşvet aldığını, verdiğini görmedim. Kendi partimizden de olsa başka partiden de olsa karşısında bildiğimiz, gördüğümüz bir şey olursa dimdik dururduk. Bizim doğrumuz bu. Bunun karşısında durmayı da görebiliriz. O yüzden haddinizi aşan bu kötü kelimeden dolayı bir kere bu meclisten geçmiş meclis üyelerinden ve önceki dönem belediye başkanından özür dilemelisiniz. Bizim hakkımız da bir başkasıyla işbirliği yaparak bir teklife, bir oyunla gelerek birine oy vermek gibi bir düşünce olmaz. Asla da böyle bir şey olmamıştır. Nevin Hanım bu görevi de layıkıyla yapabilecek birisidir. Bir de kendi aklımızla bu oyunu kullanan insanlarız. Haddinizi fazlasıyla aştınız. Cemal Bey'in söylediği gibi ben de size özür dilemeye davet ediyorum. Ve bizden dileyin. Söylediğinizin sözün cezasında parti kurullarımız vardı, gereği de yapıldı. Ayrıca Uğur Bey bizim ne söyleyeceğimizle lütfen bize akıl vermeyin. Gereği yapılmıştır. Bunun karşılığında da biz gerekeni söyleyecek bilgiye ve tecrübeye sahibiz” dedi.
ÇAĞLARSU: ALAKASIZ ÇIKIŞLARINA ALIŞKINSINIZ
Söz alarak Özkara’ya tepki gösteren Bağımsız Meclis Üyesi Levent Çağlarsu, “Cumhuriyet Halk Partisi grup sözcüsü kendi arkadaşını atılan iftirayı savunmuyor. MHP'li meclis üyesi Cumhuriyet Halk Partili Belediye meclis üyesini savunuyor. Ya grup sözcünüz ağzı açmadı bu konuda. Bağımsız meclis üyesi, iftira attı. Grup sözcüsü sustu, MHP sözcüsü sizi savundu. Dilsiz şeytanlık yapmayalım. Siz az önce sosyal belediyeciliği oy birliğiyle Cumhuriyet Halk Partisi'nin oylarıyla belediyemizde mezara gömdünüz. Sosyal belediyeciliği yok saydınız. Elleriniz kalktı. İftirada mı harekete geçiyorsunuz? İlla size mi iftira atılması lazım? Anca birinize bireysel olarak iftira atılınca mı hareketleneceksiniz? Sosyal belediyeciliği hep beraber ellerinizi kaldırarak gömerken iyi miydi? Sayın Meclis, değerli Gaziemirliler. Mayıs ayı birinci bir meclis toplantımız direkt ve Temenniler gündem maddesinde konuşmamı yaptığım sırada sorduğum sorulara hiç alakası anlatmaya çalıştığım ülke siyasetiyle ilgili açıklamalarımla hiç alakası olmayan bir konuda o zaman Cumhuriyet Halk Partili meclis üyesi İbrahim Özkara geçtiğimiz dönem Cumhuriyet Halk Partili belediye başkanı Halil İbrahim Şenol'un ismini de zikrederek sen o dönemde dönen rüşvet olaylarını anlat dedi. Uğur İnan Atmaca'da basına yansıttı. İbrahim Özkan'a bağımsız kaldı. İhraç edilecekti, edilmedi. Şimdi İbrahim Özkara'nın burada konuşulan konularla konuşulanları ben zaten yazmışım arkadaşlar. Özkan'ın burada konuşulan konularla hiç alakası olmayan çıkışlarına biz zaten alışkınız. Geçtiğimiz bir mecliste de gazi meclis hukuklarında rahatça dolaşabiliyorsak bunu Halillerle borçlu olduğumuzu belirtmişti. Daha sonra kendisi ‘yok yanlış anlaşıldı, özür dilerim’ dese de bu bilinçaltına yerleşmiş bir görüşün dışa vurumu olduğunu ben nazikçe söylüyorum. Şimdi bağımsız kalan Sayın Özkara olmak üzere Sayın Halil Erdem geçen dönemin meclis üyesi CHP Gaziemir İlçe Başkanı Kasım Özkan, geçen dönemin Cumhuriyet Halk Partili meclis üyeleri Ben Gülsel Köse ve Ünal Işık.. Doğru söyler mi bilmem. Halil İbrahim Şenol'a yakınlığı ve komşuluğu ile bilinen meclis üyemiz Sayın Cemal Çalışkan'dan Özkan'ın söylediği rüşvet olayları hakkında bildiklerini anlatmaları gerekir” ifadelerini kullandı.
ÇAĞLARSU VE ARDA ARASINDA SERT GERİLİM
Çağlarsu’nun sözlerine yanıt verdiği sırada Başkan Arda ile Bağımsız Üye Çağlarsu arasında ‘edepsiz’ atışması yaşandı.
Çağlarsu’ya tepki gösteren Başkan Arda “Biz sizin dengesizliğinize alıştık Levent Bey. Halil İbrahim Şenol döneminde Sarımsaklı’da o iki tane düğün salonunu alsaydınız, keyfiniz çok güzel olacaktı ama o düğün salonlarına alamadığımızda neler söylediğinizi ben biliyorum. Edebinizi de biliyorum ben. Her türlü tarzını biliyorum. O iki düğün salonunu ah bir alabilseydin. Ah bu dönem çiçek işini bir alabilseydin. Ah ne güzel keyfin güzel olacaktı. CHP, CHP Genel Merkezi'nde kimse için dolaşmadım. Dinlemesini bil. Sen edepsizsin” diye konuştu.
Çağlarsu ise Arda’nın söylemleri sonrası meclis sıralarından ‘Edepsiz sensin’ diyerek sesini yükseltirken, sözlerine devam eden Başkan Arda, “Sen edepsizsin. CHP Genel Merkezi'nde benim dolaştığım yalanını burada iftirasını sen atıyorsun. Yok öyle bir şey. Nereden biliyorsun? Nereden biliyorsun? Bırak. İftiracının kendisi sensin. O dönemle ilgili isteyip de ulaşamadığın şeylerle ilgili neler yaptığını ben çok iyi biliyorum. Hiç onların hepsini geçeceksin. Gaziemirliler biliyor. Gaziemirliler sizin ne olduğunuzu çok iyi biliyor” dedi.
CHP VE ARDA KARŞI KARŞIYA
Gündem dışında son olarak söz alan Tahir Türkbay’ın geçtiğimiz aylarda geçen plan kararı üzerinden Özkara’yı eleştirmesi sonrası ise mecliste dikkat çeken bir tartışma yaşandı.Belediye Başkanı Halil Arda, Türkbay’ın sözlerine tepki göstermesi sonrası, CHP sıralarından da Arda’ya ‘Özkara’ya neden tepki göstermedin’ eleştirisi gelirken CHP sıraları ve Arda arasında sesler yükseldi.
Söz alan CHP’li Türkbay Özkara’yı eleştirirken, “Memleket yangın yeri. Pahalılık almış başını gitmiş. İşsizlik diz boyu. Ama temsilcilerinin bulunduğu AKP grubu burada. Algı ve demagoji uzmanı bir partinin mensuplarıyla karşı karşıyayız. Ama burada bunları konuşmamız gerekirken maalesef Cumhuriyet Halk Partisi'nden istifa eden bir arkadaşımız… Terbiye sınırlarını, haddini aşan oturduğu o koltuğa, Cumhuriyet Halk Partili oylarıyla seçildiğini unutan beş değil, on yılda belediye meclis üyesi görevlerini öğrenemeyen bir arkadaşın söz talep etme haddi de yoktur, hakkı da yoktur. Nevin Hanım kendi mesleki dalında kendine göre bir kariyer yapmış. İbrahim Bey sen bu partide denetleme kurulu başkanlığı yaptın. O denetleme komisyonunda yanında avukat arkadaş kimse sesini çıkardı mı? Bu mecliste Plan Bütçe Komisyonu'nun başlıklarını yaptı. Kimse sesini çıkardı mı? Her komisyonda başkan oldun. Tabii sen bulunmaz Hint kumaşısın. Başkası olunca hazmedemiyorsun. Bırakacaksın bu egoları… Kraldan çok kralcı oluyorsun. Diyorsun ki işinize geldiği zaman AKP grubuyla işbirliği yaptı. Bu mecliste yüzlerce önerge AKP grubunun Oy birliğiyle geçmiştir. Geçen iki ay önce burada Akça Caddesi'nin güneyindeki ticaret alanına beraberce oy verirken hiç yüzünüz kızarmadı. Ben yıllardır siyasetin içindeyim. İlk defa burada bir mecliste alınan karar grup tarafından alkışlandı. Yüzünüz kızardı mı? Kızarmadı. Çünkü kişi bilir işini. Hani işidir insanın kişiliği. Şimdi siz demek ki bu olayları biliyorsunuz. İftira atıyorsunuz. Çamur atıyorsunuz, haddinizi bilmiyorsunuz. Belediyenin asli görevleri halkına hizmet, bulunduğu yerelde park yapmak, bağış yapmak, yol yapmak, sosyal donatı alanları yapmak, o kentte yaşayan insanların refah düzeyini yükseltmekten geçiyor. Geçen meclislerde Akçay Caddesi'nin doğusuyla aldığımız karar sonucu yarın bir gün Sarnıç'ın bir hapishaneye çevireceğini biliyor musunuz? Farkında mısınız? Bugün oturduğunuz mahallede trafiği görüyor musunuz? Ama buna alkışlıyorsunuz ve yüzünüzü vermiyor. Önce bulunduğunuz daha önce bulunduğunuz partinin tüzüğünü yönetmeliğini kutlayacaksınız. Siz istifa etmişsiniz. Hiç usanmadan gelip burada CHP sıralarında oturuyoruz. Ayıp değil mi size?” ifadelerini kullandı.
ARDA’DAN TEPKİ
Türkbay’ın sözlerinin bitmesi sonrası ise mecliste kriz patlak verdi. Türkbay’a tepki gösteren Başkan Arda, “ Sizde haddinizi bilin. İşinizi bilirsiniz, yüz kızartıcı ne demek? Haddinizi bilin! Siz kendinize bakın” diye konuştu. Başkan Arda’nın çıkışı sonrası ise CHP’li isimlerden Arda’ya tepki geldi.
Meclis sıralarından seslenen CHP’li Murat Serin, “İbrahim beyle niye konuşmuyorsunuz?” diyerek Başkan Arda’ya çağrıda bulundu. Serin’in sözleri sonrası ise Arda, “Biz burada yüz kızartıcı iş yapmadık” yanıtını verdi
Yeniden tepki gösteren Serin, “İbrahim beye neden sesiniz çıkmıyor?” diyerek sorunu yineledi. Serin’in tepkileri sonrası yanıt veren Arda, “Size ne oluyor ben Tahir Beye söylüyorum” dedi.
MUTLU’NUN ÇIKIŞI GERGİNLİĞİ TIRMANDIRDI
Meclis sıralarından tartışmaya dahil olanNevin Mutlu ise kararı ima ederek ‘Kişi kendinden bilir işi’ çıkışında bulundu. Nevin Mutlu’ya yanıt veren Başkan Arda, “ Ne demek kişi kendinden bilir işi?Ne demek istiyorsunuz? Rant ne demek? Siz beni neyle suçluyorsunuz?” dedi.
Meclis kararı sonrası AK Parti sıralarından gelen alkışları hatırlatan Murat Serin ise, “Tarihte yok başkan tarihte. Tarihte AK Partililerin sizi alkışladı meclis tarihte yok” çıkışında bulundu. Serin’in söylemine yine yanıt veren Arda, “Bana ne tarihte yoksa, ne yapabilirim” yanıtını verdi.
ARDA’DAN O İDDİA SONRASI ‘KONUŞMAYIN’ ÇIKIŞI
Atışmaların devam ettiği mecliste Serin ise, “Biz planın ne olduğunu biliyoruz” diyerek tepki gösterdi. Serin’in sözleri sonrası Başkan Arda’dan ‘konuşmayın’ çıkışı gelirken, söyleme tepki göstere Murat Serin, Neyi konuşmayalım? Onu konuşmayın bunu konuşmayın” dedi. Yeniden söze giren Arda ise “Burada yüz kızartıcı iş yapılmadı, haddinizi bilin. Konuşmayın” yanıtını verdi. Son olarak Murat Serin, “Ne demek konuşmayın. İbrahim bey ortada hiçbir şey yokken, hiçbir bilgi yokken söylediği şeylere niye yanıt vermediniz?” tepkisini göstermesi sonrası ise Halil Arda meclisi sonlandırdı.
Mecliste neler yaşandı;
ATMACA: NEDEN CEVAPLANMADI
Söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Uğur İnan Atmaca, Şehit Jandarma Astsubay Kıdemli Çavuş Uğur Palancı’nın ailesinin kendisine yazdığı mesajı mecliste okurken, “Şehit Uğur Palancı... Rahmetle anıyorum kendisini. Gaziemir'i de yetişmiş bir kardeşimiz. Vatanı uğruna gözünü kırpmadan şehadete ermiştir. Bugün Babası Ali İhsan falancıyı ziyaret ettik. Selahattin Bey'le beraber. Daha önce kendisinin Sayın Başkan'a iletmiş olduğu bir talebi var. Ailenin yani eşiyle birlikte İhsan Bey'in Bununla ilgili hem yazılı hem de sözlü olarak taleplerini dile getirmişler. Talepleri de Birlik Parkı'nın isminin Şehit Uğur Palancı olarak değiştirilmesi. Bunun da gerekçesi yirmi beş yıldır orada oturuyor olmaları ve şehidimizin de o parkta o parkta oynamış olması. Bu vesileyle ailenin böyle bir talebi olmuş. Şimdi ben İhsan Bey'in yazmış olduğu bir yazı var. Onu buradan okumak istiyorum; ‘Suriye Afrin Zeytin Dalı Harekatı kapsamında Bilal Köyü mevkiinde icra edilen operasyon esnasında silah çatışma sonucu oğlum Jandarma Astsubay Kıdemli Çavuş Uğur Palancı bir 2018 tarihinde şehit olmuştur. Anısının yaşatılması için ikamet etmekte olduğumuz Gazikent Mahallesi'nde bulunan Birlik Park'a isminin verilmesini çok istiyoruz. Eski Belediye Başkanı Halil İbrahim Şenol döneminde vekiline dilekçeyle müracaat etmiştik. Cevap verilmedi. Şu anki Sayın Belediye Başkanımız Halil Arda'yı iki yıl önce eşimle makamında ziyarette bulunduk. Dilekçemizi ve şifaen ricada bulunduk. Kendileri bir anıt yapılacağını ve bütün şehit isminin verileceğini söyledi. Şehidimizin annesi, oğlumun bu parkta 2000’li yıllarda çocukluğu geçti. Özellikle o parka ismi verilsin istiyoruz. Şehidimizin bu parka ismi verilmemesi gerçekten eşimi çok üzdü. Ve sürekli ağlıyor. Tek isteğimiz Bu parka isminin verilmesi. En son resmi kanalla 2022 tarih ve 34724 sayılı dilekçemi verdim. Olumlu veya olumsuz cevap verilmedi. Bu bizleri derinden üzmüştür. Tek isteğimiz o parkta şehidimizin isminin verilmesi’… Değerli arkadaşlar biliyorsunuz daha önce yine Selahattin Bey tarafından verilen, bizim de desteklediğimiz Cemil Koç isimli şehidimizin isminin sahaya verilmesiyle ilgili bir önergemiz vardı. Bu önerge reddedildi. Şimdi şehidimizin babasının da bu son derece haklı talebi karşısında biz söyleyecek söz bulamadık. Önerge verilmesi durumunda yine aynı cevapla karşılaşacağımızı, gene ret olacağını ifade ettik ama yine de talebinin burada dile getirilmesini, okunmasını arzu ettik. Ve bunu neden olumlu ya da olumlu cevaplanmadığını soruyoruz Sayın Başkan” ifadelerini kullandı.
ARDA: KİMSEYİ DE KIRMAK İSTEMİYORUZ
Atmaca’ya yanıt veren Başkan Halil Arda, “Değerli arkadaşlar bütün şehitler bizim şehidimiz. kimseye bir özellikli bir şeyimiz, tavrımız yok. Özellikle birlik olduğu yerde kaymakam beyle görüşürseniz, ilçe emniyet müdürüyle görüşürseniz orada şehit olmuş emniyet mensuplarının da benzer şekilde talepleri var. Yani aynı parka şehit olmuş polis isminin verilmesini de istiyorlar. Kaymakam Bey ve İlçe Emniyet Müdürü'nün özel talebi yani İhsan Bey de Uğur falancının isminin verilmesini istiyor. bu ve benzer şeylerden dolayı ben o zaman bir şehitler anıtı yapalım. Gaziemir'de ve bütün şehitlerimizin ismini orada yaşa Uyalım ki Uğur Palancı'nın ismi de bildiğim kadarıyla Gaziemir'de de bir okulda yaşıyor zaten. Yani burada aynı yerle ilgili farklı talepler olduğu için şu anda yıktığımız Migros mağazasının altında bir Mehmetçik Parkı var. O park maalesef heykelinden havuzuna kadar çok yıpranmış durumda ve öndeki duvar gibi setten arkası görünmüyor. Arkadaki park da maalesef büyükşehir belediyesinin şantiyesine dönüşmüş durumda. Yaklaşık dört beş tane konteyner koymuşlar. Biz orasıyla ilgili şu anda bir çalışma başlattık ve bir çalışıyoruz. Büyükşehir belediyesini o parktan çıkartıp, o duvarı yıkıp orada Gaziemir'e çok güzel, heybetli bir şehitler anıtı yapmak ve bütün isimleri orada yaşatmak istiyoruz. Yoksa ne İhsan Bey'le, ne diğer hiçbir husumetimiz yok, alıp veremediğimiz yok. Dediğim gibi bu şehitlerimizin hepsi bizim şehitlerimiz. Şunu dilemek lazım aslında. Bundan sonra şehit bu ülkeye şehit gelmemesini aslında dilemek gerekiyor. Bu ülkenin artık kavuşması ve bundan sonra şehit gelmemesi ve hiçbir isim verecek şehidimizin olmamasını dilemek gerekiyor. Uğur Palancı'nın ismi de şu anda Gaziemir'de bir okulda yaşıyor. Tavrımız bu yöndeydi. Yoksa hiç kimseye bir karşıtlığımız yok bilinmesini isterim. Ben İhsan Bey'le defalarca konuştum. Yani yazılı değil, defalarca sözlü olarak kendisiyle size ilettiği şeyleri bana da ilettiler. Eşiyle birlikte kendisine de bu açıklama hepsini kendisine yaptım. Onu da anlıyorum. Yürekleri yanıyor. Çocuklarının ismi bir yerde yaşıyor. Ancak kimseyi de kırmak istemiyoruz. bu anlamda. Dolayısıyla şehitler anısı görkemli bir şehitler anıtı yapıp Gaziemir'deki bütün Şehitlerimizin isminin orada yaşamasını istiyoruz. Başka da bir hiçbir şeyimiz yok. Ben İhsan Bey'le tekrar tekrar konuşurum. Yazılı bir cevap istiyorsa yazılı cevap da kendisine veririm. Kendisini muhatap almadığımız gibi bir şey asla söz konusu değil. Kendisiyle Zaten şehitlerle ilgili verdiğimiz yemeklerde, iftarlarda, çeşitli etkinliklerde, resmi törenlerde devamlı bir arada oluyoruz ve devamlı görüşüyoruz” yanıtını verdi.
GÖNEN: TİCARİ MAKSATLAR VAR
AK Parti Grup Sözcüsü Ali Gönen önergenin iki farklı boyutu ile değerlendirilmesi gerektiği yönünde eleştirilerini dile getirirken “Bu önergeyle ilgili şöyle düşünüyoruz. Bu önergenin mümkünse ikiye ayrılmasını, iki ayrı önerge olarak verilmesi durumunda. Biz Fen İşleri İmar Müdürlüğü imarla ilgili fen işleriyle ilgili şehircilik plan projelerine dair tarife cetvellerini geldiği gibi olumlu bakıyoruz. Olumlu oy vereceğiz. Çünkü onlar da ticari bir takım maksatlar da var. Sağlık, kültür ve sporla ilgili kısma itiraz ediyoruz. Neden? Çünkü biliyoruz ki kültür ve spor bir toplumun can damarıdır. Gelişmiş simgesidir. O bakımdan Gaziemir gibi Şampiyonlar Ligi yetiştirmiş bir ilçemizin. Bundan sonra da başarılı olmasını istiyorsak gençlerimizin önünü açmamız lazım. Kültür faaliyetlerimiz, spor faaliyetlerinde onlara destek olmamız gerekir. E biz bu kaliteleri yüksek buluyoruz. Özellikle kültür ve spor faaliyetlerine dair tekrarları incelediğimizde gerçekten onların daha makul bir seviyeleri, hatta imkan olsa da onlar ücretsiz olarak bu faaliyetlerin yürütülmesine destek olabilecek. asıl daha da önemlisi sağlıkla ilgili cetvellere baktığımızda orada yavaş ve alzaymır hastalığıyla ilgili cetveller fahiş fiyat diyeceğimiz gibi bir fiyatlandığına söz konusu. Sağlıkta Yani en makul seviyelere çekilmesi lazım. Sahaların ne kadar uzun olduğunu hepimiz biliyoruz. Hastalarımıza bu anlamda katkı koymak, onların sağlıklarına kavuşması noktasında destek olmak belediyemizin de görevi olduğunun bilincindeyiz. Mesela orada dikkatimi çekti. Bir günlük hasta bakım ücreti yüz beş liradan 210 lirayı çıkarıyor. Ikinci gün daha da artarak gidiyor. katlıyor. Şuradan ben izninizle şey yapmak istiyorum, okumak istiyorum. mesela haftada iki gün yüz yetmiş beş liradan üç yüz elli liraya, haftada üç gün ki yüz kırk liradan, dört yüz seksen liraya devam en sonunda haftada beş gün için üç yüz yetmiş lira da o da yedi yüz kırk liraya kaldı ki bu altı aylık süreç için yapılmış. Yüzde yüz bir zam. Yani fiyat cetvellerde böyle bir güncelleme yapılmış. Eğer biz bunu yıllık olarak düşünürsek yıl sonu itibariyle bir altı ay sonra tekrar güncelleme olacağını anlıyoruz buradan. Bu yüzü 200 lira nispetinde bir fiyatlandırmış, getirdiği güncelleme ortaya çıkıyor. Bu çok fahiş ve çok rahatsız edici. bunun da biraz gözden geçirilmesini istiyoruz. Ve mümkünse spor, kültür ve sağlıkla ilgili bu cetvellerin ayrı bir önerge şeklinde meclisimizde oylanması ve görüşülmesinin daha doğru olacağı kanaatindeyiz. bunun tekrar gözden geçirilmesini isteriz. Kaldı ki bütün Gazi Belediyemizin Gaziler Belediyesi'nin bütündeki siz az önce kaynak sıkıntılarından başlayayım. Kaynak sıkıntımızdan bahsettiniz. Bu ihtiyacı olduğunu söz ettiniz. bunun toplamının gazilerin gelir bütçesi içerisinde çok ciddi bir rakam oluşturduğunu düşünmüyoruz. o bakımdan bu cetvellerle ilgili önergenin geliştirilerek tekrar iki ayrı şekilde meclis kurulmasını istiyoruz” dedi.
ARDA: AFAKİ RAKAMLAR YOK
Gönen’e yanıt veren Başkan Arda, “Ali Bey keşke imkan olsa da yapılmasa dediniz. Keşke imkan olsa da hükümet de zamlar yapmasaydı. Keşke imkan olsa da akaryakıttan elektriğe hiçbir şeye zam gelmeseydi de biz de keşke keşkelerle idare etseydik. alzaymır, demans merkezi belediyenin görevi değil. Belediye burada özveride bulunuyor. Hangi belediyede alzheimer, demans merkeziyle ilgili bir hizmet var. Söyler misiniz? AKP'li belediyeleri söyleyin. Gaziemir Belediyesi'nin En önemli hizmetlerinden birisi. Sadece, sadece alzaymır hastalarını evden alıp evlerine bırakmanın bile karşılığı değil. Bırakın bütün gün içerisinde başında uzmanlarıyla ısıtmasından, soğutmasına, yemeğine kadar harcanan emek ha Canan para asla bu alınan paralarla finanse edilecek bir şey değil. Burada belediyenin inanılmaz bir sübvan sesi var. Bütün şeyle ilgili, sağlıkla da ilgili. Sağlıkla da ilgili Gaziemir Belediyesi'nin kültür sanatla da ilgili sadece klimaların parasını ödemez bu rakamlar. Yani bu paraların toplamı tabii bu arada şeyde alzheimer demasta ikinci kahvaltısı da var. Sadece öğlen yemeği yok. Ikindi kahvaltısı da veriliyor. Bir defa bilmiyorum ziyaret ettiniz mi? Hiçbir defa ziyaret edin. alzheimer hasta yakınlarıyla bir araya gelin. oradaki verilen hizmetin parayla ölçülemeyeceğini bilirsiniz. Buradaki toplam paranın Gaziemir bütçesinde çok yeri olmadığını söylüyorsunuz. Ama biz yüz liranın hesabını yapıyoruz. Bir lira mı? Gaziantep'de şu anda dört buçuk yıldır ayakta kaldıysa bu ince hesaplarla yoluna yürüyor. Ben vatandaşların ödeme gücü kısmını ölçmüyorum. Vatandaşların ödeme gücünde güçlükler var. Zaten inim inim inliyorlar zamlardan. Pazarından, çarşısından inim inim inliyor insanlar. Ama bizim de sübvanse edebileceğimiz bir yere kadar. Bu evet ocak ayında 2024 bütçesi görüşülürken tarifeler tekrar konuşulacak. Orada bunun üstüne bir daha afari bir zam yapma gibi bir Düşüncemiz yok. Inşaatımıza karşılarında da yüzde elli bir arttırıma gittik. Her şey yüzde yüzlerin üzerinde artarken biz inşaat ruhsat artışlarını yüzde elli oranında arttırmışız. Dolayısıyla burada afaki rakamlar yok. bu rakamlarla yolumuza devam edeceğiz” diye konuştu.
DERİNSU: BÖYLE BİR DÖNEM GÖRMEDİK
Söz alan CHP Grup Sözcüsü İzel Zenginobuz Derinsu ise Gönen’e yanıt verirken, “Ali Bey'in cümleleri sonrasında söz alma ihtiyacı duydum. Çok kısaca söz konusu artışlara değinmek istiyorum. Ülkemizde Sağlık Bakanlığı bile sağlık hizmetinin ücretsiz vermiyor. Ama bunu örtülü bir şekilde eczanelerde tahsil ediyorlar. Reçete parası, muayene parası girin bakın o kesintilere. Emeklilerin zaten maaşından direkt kesiyorlar. Çoğunun eczanede bile karşısına çıkmıyor. Ama bizim gibi çalışan kişi eczaneye gittiğimde bir ilaç alırken bir anda eczacıyla kavgaya tutuşuveriyorsunuz. Ya iki tane ilaç aldım ne bu para? Adam geriye dönüp mü çıkartıyor? Işte şu zaman diyor muayene onun için şu kadar para bu kadar diyor reçete yazılmış. Şu kadar para. Reçetenin bile ücreti var bu ülkede. Gelip burada Gaziemir Belediyesi'nin sosyal yapmış olduğu hizmet bunlara asli görevlerimiz değil. Bunları ayrı tutalım, onlara ret verelim. Siz önce gidin asli görevi olan bakanlığın ücretsiz olarak bu hizmeti sağlamasını sağlayın. Onu geçiyorum. Eğitim. Sen metin temel eğitim Sayın Başkan bakanlar çıkıyor ücretsiz. Temel eğitim diye işte asla müsaade etmeyeceğiz. Bu iş adı altında alımlar yaptırmayacağız. Okullar kan ağlıyor. Milli Eğitime ayrılan bütçeyle okullar kan ağlıyor. Ücretsiz sandığınız eğitim gidin bakın velilere bir sorun. Ne kadar Başladı altında ödeme alıyorlar. Gidin bir sorun o velilere. Siz önce bakanlıkların adında yer alan görevlerini halka asli görevlerini halka ücretsiz yapabilmelerini sağlıyor. Sosyal ve kültürdeki Şeyleri ayıracakmışız. Onlara ayrı bir oylama ret verecekler muhtemelen. O zaman sosyal ve kültür tesislerinde elektriği bize ücretsiz yapın. Doğal gazı ücretsiz yapın. Internet hizmetini ücretsiz yapın. Hepsini ayıralım o zaman Dediğiniz gibi bu bahsi geçen ücretler oraların bir faturasını bile karşılamayacak. Bedeller. Ama maalesef ki bu dokunuşların yapılması da gerekiyor. Öyle ayırmak yok. Öyle ayırmak yok maalesef önce asli görevi olanlar, asli görevlerini ücretsiz olarak yapmayı taahhüt etsinler. Bir görelim bakalım. Selalar okunurken beş lira zamları şakır şakır ölmeyi biliyorlar ama. Bu ülkede bunu hiçbir zaman unutmayacak. Bu yaşanılanları unutmayacak. Hiçbir zaman böyle bir dönem görmedik biz” ifadelerini kullandı
GÜCÜ: AYRI DEĞERLENDİRİLMELİ
MHP Grup Başkanvekili Selahattin Şahin’in milletvekilliği aday adaylığı için istifası sonrası MHP sıralarına seçilen Şerafettin Gücü AK Partili Gönen’in önerisinin haklı olduğunu belirtirken, “Sosyal kültürel değerler üzerine yapmış olduğu bir konuşmaydı. değerli meclis üyemiz bu konuyu biraz daha farklı siyasi mecralara çevirdi. Bunda söz almak istedim. Sizin vermiş olduğunuz beyanete ilişkin bir cevap olarak da Pamukkale Belediyesi bu hizmeti alzheimer hastalarına yapılan tedavi, yardım vesaire hizmetleri ücretsiz olarak hep baktı. AK Parti Belediyesi efendim orası öncelikle. Onu belirteyim. Hiçbir AK Parti belediyesi yok dediler. AK Parti Belediyesi olan Deniz'in Pamukkale ilçesinin belediyesi tamamen ücretsiz olarak o hizmeti vermekte efendim. ayrıca Ali Bey bunu sunarken efendim belediyenin buradaki hizmetleri efendim tamamen ücretsiz olması vesaire şeklinde değil de yani diğer tarafta baktığımız yüzde elli yapılan zamlara ilişkin yani fen ve imar işlerine ilişkin baktığımızda kontrol ettiğimizde tamamen yüzde elli gibi bir artırım söz konusu. Ancak burada sağlıkla ilgili, kültürle ilgili yapılan zamlar yüzde yüz ve üzeri üzerinde bir zamlar yapılmıştı efendim. Ona ilişkin bir itirazdı. Yani ayırmadaki gaye de bu da. Eğer ki yapılacaksa beraber yapılsın Yapılmayacaksanız dediğim gibi ayrı yapılmasını teklif edilmiştir” ifadelerini kullandı.
ARDA: VAY BU MEMLEKETİN HALİNE
MHP’li isme yanıt veren Başkan Arda, AK Partili belediyeleri eleştirirken ,”AK Partili belediyelere baktığımızda yalnız Türkiye Belediyeler Birliği'nden de bizim ödediğimiz aidatlarla bize bir kuruş verilmeden AK Partili belediyelere de dünya kadar yardım yapıldığını bütün Türkiye biliyor. Bugün Türkiye nüfusunun veyahut da Türkiye Belediyeler Birliği'nin bütçesinin yüzde altmışa yakını CHP'li belediyelerden kesiliyor ama CHP'li belediyelere bir kuruşluk yardım yapılmıyor. Ama sizin bahsettiğiniz belediyelere birçok yardım yapılıyor. Dolayısıyla Burada ata evini örnek vereyim. Ata evinden üç ayda bir kişi başı otuz lira para alıyormuş. Aylık on lira. Bir çay parası değil. Orada bulunan psikoloğa, güvenlik görevlisi, memuru elektriği, kliması, ısıtması bunların hepsini topladığınızda onların geziye götürülmesi hepsinin yalnız bir maliyeti var. Aylık on lira. Şimdi diyoruz ki otuz lira olsun. Yani konuştuğumuz rakamlara bak. Konuştuğumuz rakamlara bak. Bu paraları verebilecek durumda insanlar. Eğer bu paraları verebilecek durumda değillerse bunun hesabını siz vereceksiniz. On lirayı, yirmi lirayı, otuz lirayı bu insanlar veremiyorlarsa o duruma düştülerse, vay bu memleketin haline. Zaten de öyle…” diye konuştu.
ÇAĞLARSU: BU HALKA NEYİ VAAT EDECEKSİNİZ
Söz alan Bağımsız Meclis Üyesi Levent Çağlarsu sosyal belediyecilik üzerinden eleştirilerini yöneltirken, “Sağlık hizmeti vermemizi bizim belediyemizin görevi değildir. Ha böyle bir şey olabilir mi ya? Hani o zaman dershanede bizim görevimiz değil. Çok övündüğünüz. Sosyal Market. Ya niye yardım ediyorsunuz et Kaç para gidiyor oraya ya? AK Parti'nin hani Cumhuriyet Halk Partililer çok böyle şey yapıyor ya. Tepki gösteriyorlar. Torba yasa, torba yasa. Ne bulduysa atıyorlar içerisine. Doğrusu yanlışı, eğrisi, büyüsü, Cumhuriyet Halk Partisi'nin de destekleyeceği yasak içerisinde ama torbanın içeriğinde genellikle kötü olduğu için de Cumhuriyet Halk Partisi'yle iktidar partisi uzlaşamıyorlar. Ha biz yerel değil, gazi emiriz bizim sorunumuz, meselemiz. Burada siyasi parti anlayışının olmaması gerekiyor. AK Partili, Cumhuriyet Halk Partili MHP'li bağımsız. Biz hepimiz gazi milisin. Gaziemir'in faydasına faydası için buradayız. Arkadaşlar yani yasal olarak bir para alınabilir. Yani orada bir lira demin Sayın Başkanımız on lira dedi. Evet bu on lira. Olabilir. Ama bir Amatör futbol kulüplerinden amatör, kendi yağıyla kavrulan bir futbol kulübü saati de beş yüz lira, altı yüz lira para veremez ki. En az antrenman iki saat sürer. 6200 lira yapar. Bu da Haftada iki antrenman, üç antrenman yaparsa, bunları da çarparak e biz desteklemeliyiz. Biz sosyal belediyeciyiz. Ya belediyelerin asil görevidir halkına yardım etmek. Hani bu bunu da inkar ettik ya pes doğrusu. Sosyal bile inkar ettik. Cumhuriyet Halk Partili belediye meclis üyelerim bu ikiye ayrılmadı. Ali Bey'e canı gönülden katılıyorum. Bu ikiye ayrılmalı. Sağlık hizmeti, sağlık müdürlüğüyle kültür ve sosyal işler müdürlüğünün teklifleri mutlaka Geri çekilmeli, revize edilmeli. Bu şekilde onaylanmalı. Diğerlerini yüzde iki yüz yapın. Yüzde üç yüz yapın. Müteahhitler alın. Arsa sorgulayacakmış, onu yapacakmış, alın. Müteahhitlerinizi kuruyoruz. Yüzde elli, yüzde kırk, yüzde otuz Yapıyorlar. Her yerde bir yerde korumayın ya. Her yerde koruma. Biz ben burada Gaziemir Amatör Spor Kulüpleri'ni düşünüyorum. sosyal Seydiköylüler Derneği'ni düşünüyorum. Atatürkçü Düşünce Derneği düşünüyorum. Bu insanlar para vermeden hepsi gönüllü olarak hizmet verdikleri yerler. bu arkadaşlara cüzi bir miktarda yasal sınırlar içerisinde yazın kullansınlar. Yerler bizim. Bir emek harcamıyoruz. Klimanın parasıymış. Gitsin. Evet elektriğin parasıymış, gitsin. Onlara yemek bile verelim. Hani sosyal belediyecilik? Siz yedi ay sonra neyi kime vaat edeceksiniz? Bu halka neyi vaat edeceksiniz arkadaşlar? Her mahallede kreş yapılmasını reddettiniz. Çocuklara kumanya dağıtımını Reddettiniz. Bir ay sonraki projeniz ne Sayın Başkan? Bir daha adaymışsınız. Proje yok arkadaşlar. Çünkü gündem yok. Iki ay sonra yapılan mecliste. Ben burada Cumhuriyet Halk Partili belediye meclis üyelerini de diğer bağımsız belediye meclis üyesi yeni bağımsız meclis üyem sayın İbrahim Özkan'ın da vicdanına sesleniyorum. Bu önerge derlenip toparlanmalı. geriye çekilmeli. Farklı maddelerle getirilmelidir diye düşünüyorum. Doğrusu da budur diyorum” dedi.
ATMACA: KAFEDEN BAŞKA BİR ŞEY YAPMADINIZ
AK Parti Grup Başkanvekili Uğur İnan Atmaca ise Bornova Belediye Başkanı Mustafa İduğ’u örnek gösterirken, “Ben bu konuşmalardan şunu anladım önceki dönem belediye başkanlarımızın hepsine çok teşekkür ediyorum ki bu hizmetler yapılmış. Eğer bu dönem olsaydı bu hizmetlerden hiçbirisi yapılmayacaktı. Çünkü hesap edilecekti. Buraya para gidecek. Karşılıklı konuşmayın. Buraya bu paralar gidecek. Buraya bu Paralar gidecek. Sayın Çağlar Su'nun verdiği iki tane çok kıymetli önerge vardı ve sizin de seçim vaadiniz aynı zamanda. Her mahalleye kreş yapılması okul öğrenci çocuklarımıza kumanya dağıtılması ki bunu Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu da İzmir ziyaretinde, Karabağlar Belediye bir programında açıklamıştı. Dolayısıyla niyet varsa bu işlerin hepsi olur sayın başkanım. Şimdi on sekiz milyonu on bir milyonla nasıl karşılayacağım? Ben bunu daha önce de söylemiştim. Eğer siz hükümetten gelecek parayla belediye başkanlığı yapacaksanız siz şube müdürlüğüne özeniyorsunuz. Bunun başka açıklaması yok. Yani size bütçesi olan bir kurum emanetmiş bu halk. Bu kurumu gelirlerini arttırmak, tasarruf etmek, tamamen sizin vizyonunuzla ilgili bir şey. Şimdi siz her fırsatta kamusal alanları genişleteceğiz, genişleteceğiz, genişleteceğiz… Kafeden başka bir şey yapmadınız. Bunları defalarca konuştuk, defalarca söyledik. Madem kamusal alanı genişleteceksiniz, belediyenin gelir getirici, birtakım projelerine imza atabilirsiniz. Üstelik sadece merkezi hükümetten gelen parayla belediye başkanlığı yapılmaz. Bugün bakın İzmir'de de Cumhuriyet Halk Partili olup çok başarılı işlere imza atan belediyeler var. Mesela asfalt şantiyesi kuran belediyeler var. Bir tanesi yanlış aklımda kalmadıysa Bornova Belediyesi. Ve yine Sayın Mustafa İduğ'un bir beyanı var. Deprem sonrasında hiç kimse hükümeti suçlamasın dedi. Böylesine bir afet hiçbir devletin kolay kolay başa çıkabileceği bir büyüklükte değil. Şimdi bunu da söyleyen Cumhuriyet Halk Partili belediye başkanı. Siz de bunları ifade ediyorsunuz. Sosyal belediyecilik demeyin o zaman. Yapmayın, kapatın. Kapatın Sayın Başkan. Yani illa bunları sürdürmek zorunda değilsiniz. Dershanenin kapasitesini azalttınız. Evde bakım hizmetlerinin kapasitesini azalttınız. Bunları da azaltın. Kapat Siz ne yapmak istediğinize daha karar vermiş değilsiniz. Bakın bütün arkadaşlarımız konuştu. Evet. İmarla ilgili, fen işleriyle ilgili, ticari birtakım faaliyetlerin olduğu alanlarda itirazımız yok Bunu en başta da söyledik, yine de söylüyoruz. Ama siz eğer tasarruf yapacaksanız önce temsil tören ağırlama giderlerinden tasarruf yapın. Konserlerden tasarruf yapın. Bakın size örnek veriyorum. Bunları azaltın Bu mecliste tartışması çok oldu. Yarım saat içerisinde otuz beş bin lira sosyal marketin açılışında tüketildi. Türkiye'nin en pahalı İzmirliler tüketiyor. Biz bu konuda bir şey diyor muyuz? Yirmi beş yıldır bakın Selahattin Şahin'le Sayın Başkanımla önerge verdik büyükşehir belediyesine. Altyapılar ne zaman yapılmış diye. Yirmi beş yıl önce yapılmış. Ufak tefek revizyonlar hariç. Bütün dere yataklarının altı İZSU'nun kullanımında. Ve bunları revize edeceğiz, kaldıracağız gibi bir sürü bir sürü de şeyler var. Safsatalar var. Ne zaman olacağı da belli değil. Yatırım yapmadan sürekli zam yapıyorsunuz. Elektriğe zam geldi zam yapalım. Mazota zam geldi, zam yapalım. Ama yatırım yatırım yok. Eğer bunları sağlıklı düşünürseniz, birazcık gerçi şurada seçime de pek bir şey kalmadı ama eğer önümüzdeki bütçede bu şeyleri dikkate alır, temsil tören ağırlama giderlerine dikkat ederseniz, konserlere ve bir takım böyle faaliyetlere, popüler popülist diyeyim daha doğrusu. Hep kullanılıyor burada. Bu tür faaliyetlere çok fazla pay ayırmazsanız eminim ki bu tip derneklerin ondan sonra çocuklarımızın amatör sporcuların faydalanacağı şeylere kaynak fazla ayrılmış olur” diye konuştu.
ARDA: BİZİM VİZYONUMUZ DOĞRU
Eleştirilere yanıt veren Başkan Arda, belediyeyi arayıp da hizmet almamış kimsenin olmadığını vurgularken, “Bütün zamları CHP yaptı diyeceksiniz. Şu emekli emekli maaşlarına bir birazcık dokunun da birçok hizmetimizden faydalan emekli vatandaşlarımız var. Onlar da ödeme güçlüğü çekmesin. Emeklileri unuttunuz. Bu belediye tasarrufla yönetilmese Şu anda bu uygunlukta da olmazdı zaten. Dört buçuk yıldır tasarruf edilerek yönetiliyor. Siz kendi belediyelerinizden örnek vereceksiniz. Gidin bakın neler satıldı. Neler satıldı neler. Bergama'da, Menemen'de. Ne milyarlık yerler satıldı da bu çarkı döndürüyorlar. Gaziemir Belediye daha hiçbir yer satmadık. Hisseli üç metrekare, yedi metrekare, sekiz yüz metrekare hisseli tapulardaki yerler satıldı. Icradan satılan yer ben geldiğimde kucağımda bulduğum bir şey. ben daha önce görev yapmış belediye başkanları, burada hayat Göçenleri rahmetle anıyorum. Yaşayanları saygıyla anıyorum. Hepsinin Gaziemir'e hizmeti dokunmuştur. Karınca kararınca. Biz de o kervanda yer almak için yolumuza yürüyoruz. Dershanenin talebi şu anda dört yüzlerin bile altına Düştü. Evde bakım hizmetini küçültmedik. Evde bakım hizmeti aynı hizmeti eksiksiz veriyor. Evde bakımla ilgili bugüne kadar Gaziemir Belediyesi'ni arayıp da hizmet alamamış hiç kimse yoktur. Varsa getirin. Ambulansından, doktoruna, evde eve giden fizyoterapistine kadar Gaziemir Belediyesi'nin en iyi hizmeti eksiksiz bir şekilde yürüyor. Temsil ağırlama giderleri belki de İzmir'in en düşük belediyesiyiz. Hiç merak etmeyin. Hiç merak etmeyin. İnceler Denetleme komisyonuna giriyorsunuz. Incelersiniz, görürsünüz. Bizim vizyonumuz doğru. Bizim vizyonumuzun doğruluğunu Gaziemirliler zaten sizin bu söylediklerinizi yemiyorlar. Yüzde 67,31 zaten size Gaziemir cevabını verdi. Dolayısıyla burada tribünlere oynamayın. Bak balağa peynirin, peynirin kilosunu açıklamadın. Peynirin kilosunu açıklamadım. Orada yazıyor. Ben altmış lira oldu dediğimde peynir kırk lira falandı. Altmış lira afaki bir rakamdı Hatırlıyorsunuz değil mi? Şimdi gidin bakalım o tam yağlı ezine peyniri, Trakya Mandıra'da kaç para? Ben onu söylemeyeceğim bile” ifadelerini kullandı.