EGEDESONSÖZ - Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, Sonsöz TV’de gündeme dair değerlendirmelerde bulundu.
YETKİ TİCARET BAKANLIĞI'NIN!
Fiyat artışlarına yol açtıkları sebebiyle gündeme gelen zincir marketlere ceza kesilmesi ile ilgili Konak Belediyesi’nin tasarrufunun ne olacağı yönünde soruya yanıt veren Batur, “Bu konuda tek sorumlu Ticaret Bakanlığı. Bütün yetkiler onda. Girdisi ve çıktısı, kar marjı nedir, üreticiden tüketiciye kadar giden tüm konuları inceleme ve yaptırım hakkı Ticaret Bakanlığı’nda. Bu konuda yeni bir görevlendirme yapılmadığı sürece böyle devam edecek. Bizim böyle bir yetkimiz yokken kafamıza göre bakanlığın üstlendiği görevi yapabilecek durumda değiliz” değerlendirmesini yaptı.
MARKET KAPATANLAR TAMAMEN SİYASET YAPIYOR
Bazı belediyeler tarafından yürütülen kapatma faaliyetleri hakkında yorum yapan Başkan Batur, “Kapatanlar tamamen siyaset yapıyor. Bir taraftan tepki gelince belediyeler ayağa kalıyor. Ne yasak ne yönetmelik ne yasalar tanınıyor. Herkes kendi görevini yapmalı. Bu noktaya nasıl geliniyor, nasıl bir denetim mekanizması var, onu da sorgulamak lazım. Salatalığı 50 kuruşa alıyorsun gelip 20 TL'ye satıyorsun. Bu aradaki fark nedir, girdi maliyeti nedir hepsi bakılmalı. Ülkenin içinde bulunduğu durum da masaya yatırılmalı. Bu işin bakanlığı var. Tek taraflı olarak değil, iki boyutu incelenmeli. Herkes görevini yapmalı. Görevini yapmayıp o görevi başka kurumlara atarsan olmaz. Daha önce en ucuz malı satan alışveriş marketleri şu an uçuk noktalara geldi. Bunun nedeni nedir onlara da bakmak lazım” ifadelerini kullandı.
İZMİR NEDEN AFET BÖLGESİ İLAN EDİLMEDİ?
Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik olarak gelen eleştirilere yanıt veren Başkan Batur, son 3 yılda kentte yaşananlara dikkat çekti. Büyükşehir'in üzerine düşen görevleri yaptığını kaydeden Batur, “Eleştirmek çok kolay. Bu ülkede, İzmir’de Büyükşehir sınırları içinde bir orman yangını ile başlayan, pandemi ve deprem ile devam eden bir felaketler yaşandı. Büyükşehir bu dönem için altyapı çalışmalarına zaten devam ediyor. İnsanların sosyal yaşantısına, özellikle onların bu sıkıntılı süreci rahat atlatması konusunda büyük çalışmalar yaptı. Yaptığı yardımlar neredeyse Ankara-İstanbul ile yakın. Zor durumdaki hemşerilerine önce bunları yapmaya çalıştı. Yol ve altyapıdan daha önemlidir. Deprem oldu, depremden etkilenen yurttaşlarımız binalara yerleştirildi, otellere yerleştirildi. Bunlar her şeyden daha önemli. Bu binaları kim yapacak? Belediyenin görevi mi? Elazığ'da yapıldı. İzmir olunca şu kadar verelim mi diye tartışıldı. Düzce'de deprem oldu afet bölgesi ilan edildi. İzmir'de 117 vatandaş vefat etti. Buna rağmen felaket bölgesi ilan edilmedi. Böyle bir şey olabilir mi? Düzce'de kaç bina yıkıldı? Yıkılan bina yok ancak burada bir afet yaşandı” açıklamasını yaptı.
BÜYÜKŞEHİR’İN BEKLEYEN PROJELERİ İÇİN ANKARA HAREKETE GEÇMELİ
Soyer’in belediye bütçe görüşmelerinde yaptığı “İzmir düşman toprağı değildir” çıkışı ile ilgili olarak yaptığı açıklamanın hatırlatılması üzerine konuşan Batur, “Başkanımız imzada bekleyen 11-12'lik madde halinde bir liste yaptı. Kentin rahatlamasını sağlayacak bir sürü proje var orada. Bir imza bekleniyor. En önemlisi depremzedelere orta hasarlı konutların yeniden yapılmasına büyük katkı sağlayacak Dünya Bankası’ndaki krediydi. 500 milyon dolara yakın bir kredi. Bunun bulunmasını istemiyor, sadece imza istiyor. Kaç sene geçti? Sadece bir tanesini söyledim... Biz de bu ülkenin şehriyiz, bunu bir an önce imzalanması gerekir dedi başkanımız. Düşman şeklinde yorumlamamak lazım… Sitem etti başkan sadece. Büyükşehir belediyemizin 11 maddelik bekleyen projesi var. Bunların bir an evvel halledilmesi lazım. Büyükşehir bu kentin lokomotifi... Tüm ilçelere faydalı olacak bu projeler ufacık bir imza ile hayata geçirilebilir” şeklinde konuştu.
KENTSEL DÖNÜŞÜMDE SON DURUM
Konak’ta yürütülen kentsel dönüşüm faaliyetleri hakkında son durumu aktaran Batur, Bizim baştan beri en önem verdiğimiz konu bu. Kentsel dönüşüm ile yatıp kalkıyoruz. Seçim gelmeden kazmayı vuracağız. Gültepe ile ilgili parselasyon planları yılbaşı öncesi askıya çıkacak. Kentsel Dönüşüm Müdürlüğü kurduk. Müdürlüğü direkt Toros'ta açacağız. Müdür ve müdür yardımcısı da orada olacak. O bölgenin problemlerini orada çözeceğiz. Vatandaşın belediyeye kadar gelmesine gerek yok. 1 ay içinde müdürlüğü hayata geçirmiş olacağız. Beştepeler de bitmek üzere. 2 ay içinde o da askıya çıkmış olacak. Orada itirazlar yok. Harita Mühendisleri Odası ile yapıyoruz zaten oradaki parselasyonu. Onların da çok büyük çalışmaları var. Kendilerine teşekkür ederiz. Tüm kooperatiflerin bir araya gelmesine gerek yok. Mahalle bazında ayrılanlar var. Onlarla bir araya gelmesi, vatandaşların temsil edilmesi bizim de işimizi kolaylaştırır sonuç olarak. Vatandaşlar ile sözleşmeleri biz yapacağız. Kurumla muhatap olacaklar. Biz orayı da kat karşılığı ihaleye vereceğiz. Girecek müteahhitler. Şartlar koyacağız tabii ki. Her önüne gelen müteahhit oluyor. Biz bunun altyapısını hazırlıyoruz. Dönüşümün belediye garantörlüğünde olması lazım. Böyle olmazsa bireysel olarak müteahhitler gelir, sonra izale-i şuyu davaları ile alıcı vatandaşları mağdur ederler. Biz vatandaşların mağdur olmaması için çaba göstereceğiz” dedi.
TİS SÜRECİ GAYET İYİ GİDİYOR
Toplu İş Sözleşmesi (TİS) sürecinde gelinen son durumu değerlendiren Batur, “TİS devam ediyor. ‘Çalışanlar mağdur’ sözüne katılmıyorum. Konak Belediyesi işçileri hiç mağdur olmadı, ben hiçbir zaman mağdur duruma da düşürmem. 745 KYK'lı işçimizi 1 günde TİS'e dahil eden ilk başkanım. Emekçinin hakkını en iyi savunan, zamanında maaşlarını ödeyen bir belediyeyiz. TİS süreci gayet iyi devam ediyor” dedi.
KÖPRÜDEN ÖNCE SON ÇIKIŞ…
‘Seçimi kaybedersek ilçe belediyeleri kapatılacak’ çıkışına açıklık getiren Batur, “Burada bir mesaj vermeye çalışıyorum ben. Biz, bizim partililerimiz, Millet İttifakı’ndaki bütün partiler bir yola çıktık, hep birlikte güçlendirilmiş parlamenter sistem için bir oluşum var. Bu noktaya geldiğimizde başka bir şey düşünmenin anlamı yok bu taraftakiler için. Bunlarla uğraşanlar da var maalesef. Artık bu işleri bırakmak lazım... Köprüden önceki son çıkış. Yerel seçimde kim belediye başkanı olacak, kim meclis üyesi olacak bunu düşünmekten ziyade, bu seçimi köprüden önceki son çıkışı olarak görmek lazım. Bu seçimi kazanamazsak belediye başkanlığı yapmanın, meclis üyeliği yapmanın ne anlamı var? Kapatma ile ilgili ise genel merkezimizin bilgisi var, bizlerle paylaşılıyor. Hazırlıklar var. Yapılmayacak diye bir şey yok. Şimdiye kadar birçok yapılmayacak şeyi yaptılar. Belde belediyeleri kapandı ilçe belediyeleri de kapansın diyebilirler. Bu seçim hayat memat meselesi… Herkes şapkasını masaya koymalı, ben ne olacağımı ve geçmişi unutmalı” değerlendirmesini yaptı.