GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Politika
11 Mart 2024 Pazartesi 16:58

Yaldız, CHP’deki Tugay-Soyer krizini yorumladı: Adayla kim fotoğraf veriyor ki!

Cumhuriyet Halk Partisi’nin Büyükşehir adayı Cemil Tugay’ın, mevcut Başkan Tunç Soyer’in kendisine destek vermemesi, İmamoğlu’na desteğe gitmesiyle ilgili açıklamalarını değerlendiren Araştırmacı Ümit Yaldız, “Hangi belediye başkanı, ilçesindeki adayla fotoğraf verdi? Hangisi, adayın elini kaldırdı? Aday belirlemeyle başlayan CHP’deki yangın bir türlü söndürülemiyor” dedi. Yaldız, Afyon krizinin, CHP’nin gerçek patronunun İmamoğlu olduğunu ortaya koyduğunu ifade etti

EGEDESONSÖZ – İntegral Araştırma Şirketi Koordinatörü, Gazeteci Ümit Yaldız, SONSÖZ TV’de Gazeteci Fatih Yapar’ın sorularını yanıtladı. CHP’nin içinde bulunduğu ortamın yanı sıra Cemil Tugay ile Tunç Soyer arasındaki  fotoğraf sorununa değinen Yaldız, CHP’nin esas patronu kim tartışmalarına da noktayı koydu.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in, İstanbul Büyükşehir adayı Ekrem İmamoğlu’na destek vermeye gitmesiyle birlikte Cemil Tugay’ın “Tunç Bey, benimle fotoğraf vermek yerine bir başka şehrin başkanına desteğe gidiyor” sitemini değerlendiren Yaldız, şunları söyledi:

ÖZGÜR ÖZEL’İN DOĞRU, ADİL ATAMA YAPMADIĞI ALGISI, KENTTE KABUL GÖRDÜ

“Seçimlere 20 gün kala AK Parti İzmir’de mitingini yaptı. Türkiye geneline bakıyorsunuz, AK Parti milletvekilleri adayların arkasında duruyor. Herkes bir amaç birliği yapmış, yürüyor. Hedef, tabii ki kazanmaktır. Kazanmak olmasa bile tarihin en yüksek oyunu almaktır hedef. Hedefe, adım adım yaklaştıklarını görüyorum. Seçime 20 gün kala, CHP’deki duruma bakıyorsunuz, o ilk düğme yanlış iliklendiği için, aday belirleme sürecinde başlayan yangın bir türlü söndürülemiyor. Tunç Soyer, bir türlü istedikleri gibi sahaya inmiyor. Adaya destek vermiyor, demiyorum tabii ki. Narlıdere metrosunu açmak, CHP’nin  hizmeti olarak kayda geçmiyor mu? CHP kurumsalına yatırım yapıyor. Yol açıyor, metro açıyor, açılışlar yapıyor. Sıradan bir vatandaş için CHP’nin yönetebilirlik algısını yükseltir bu hamleler. Bunları yapmayabilirdi, açılışları erteleyebilirdi. 15 Nisan’a kadar Narlıdere’de ulaşımı bedava yapmayabilirdi. Engel olmaya çalışan, köstek olmaya çalışan bir belediye başkanından ziyade kendi hikayesini tamamlamaya çalışan bir belediye başkanını görüyorum. Tabii ki kırgınlıkları var. Soyer, bunu zaten izah etti. MYK toplantısından 5 dakika önce aday gösterilmeyeceğim bana bildirildi, dedi.”

ADAY YAPMAMANIN DA BİR YOLU YÖNTEMİ VARDIR

“Mevcut belediye başkanı Soyer, çeşitli söylemlerle yıpratıldı, aşağıya çekildi. Biz bunu İzmir’de yaptığımız anketlerde gördük. Soyer başarı algısını, yüzde 20’lerle başladı, yüzde 10’lara kadar düşürdü bu açıklamalarıyla. Sonuçta Özgür Özel’in doğru, adil atama yapmadığı algısı, kentte bir kabul gördü. Bu kabul devam ediyor. Bu kabul, sadece Büyükşehir’de değil, pek çok ilçede devam ediyor. 19 tane kurumundan faydalanmamayı tercih etti Özgür Özel. Aday yapmayabilirsiniz, aday yapmamanın da bir yolu yöntemi vardır. Mesela aday adaylık başvurusu yapmamasını sağlarsınız. Muğla’da, Eskişehir’de, Çanakkale’de olduğu gibi… Karabağlar adayı, Karabağlar’dan aday adayı değildi, Bornova aday adayıydı. Güzelbahçe’de de keza öyle. Çeşme adayı, Çeşme adayı değildi. Karaburun’a atanan aday, Karaburun’dan aday değildi. Bu durumlar, CHP’de adalet duygusunu zedeledi. Kılıçdaroğlu bir dönem önce buna benzer şeyler yaptı. Ama Kılıçdaroğlu çok güçlüydü, ittifak vardı. Kılıçdaroğlu’nun güçlü olması nedeniyle kırgınlıklar çabuk unutuldu. Çok güçlü belediye başkanları, kaşını dahi kaldıramadı yapılanlar karşısında. Siz değişim vaat etmişsiniz, önseçim vaat etmişsiniz, demokrasi vaat etmişsiniz, namus sözü demişsiniz. Sağlıklı anketler yapacağınızı ilan etmişsiniz. Ödül de yok, ceza da yok söylemleriyle bir yere oturtulamadığı için bunlar yaşanıyor. Bu yüzden Özgür Özel her çıktığı yayında İzmir parantezi açmak zorunda kalıyor. Cemil Tugay, bu yüzden hep duygusal konuşmalar yapmak zorunda kalıyor, hem de ajitasyona varan konuşmalar yapmak zorunda kalıyor. Benimle fotoğraf vermiyor, bana destek vermiyor, gibi. Mesela Tunç Soyer’in, Aziz Kocaoğlu benim yanımda bir gün bile durmadı dediğini hatırlamıyorum. Genel merkezin atamalarından sonra bu tür duygusal süreçler eskiden de yaşanırdı ama hiç bu kadar seçime gün kalıncaya kadar devam etmiyordu. Özgür Özel daha dün ekrandaydı, Tunç Soyer’e ayar veriyordu. Adayımız için çalışması lazım, çalışmazsa kötü olur, şeklinde. İletişimi koparmış. Ana muhalefetin en büyük illerinden birinin görevdeki Büyükşehir Belediye başkanı ile irtibat kopmuş! Direkt, endirekt konuşma dönemi bitmiş, medya üzerinden konuşuyor! Ajitasyona varan konuşmaları, bu tartışmaları ben hayra alamet görmüyorum açıkçası. Orta yerde bir başıbozukluk var CHP’de.”

HANGİ BELEDİYE BAŞKANI, ADAYIYLA FOTOĞRAF VERİYOR?

“ Tunç Soyer-Cemil Tugay ilişkisini ilçelere uyarlayalım! Mesela Bayraklı adayıyla bir dayanışma ilişkisi var mı mevcut belediye başkanının? Bornova’da, Karabağlar’da var mı? Sadece Konak’ta gördüm, iki gün önce Abdül Batur çıktı, Nilüfer Çınarlı Mutlu için oy istedi. Batur, Cemil Tugay için de oy istedi. Mustafa İnce’nin, Çalkaya’nın sitemleri hala devam ediyor. Utku Gümrükçü var mı mesela Çiğli adayının yanında? İzmir’de 19 belediye başkanı aday gösterilmedi. Sen bu ölçekte devrim yapmayı göze aldıysan, bu yaşananları da göze almışsın demektir. İlçelerden duymadığımız, belediye başkanı benimle fotoğraf vermedi sitemini, Büyükşehir adayından duyuyoruz. Bu, seçmene bir başıbozukluk olarak yansıyor. 2019’daki ittifaklar, bugün rakip oldular. Türkiye’nin DEM diye bir gerçekliği var. Politikacılar bu gerçeği bazen görmezden gelebiliyorlar, bazıları kutuplaşma aracı olarak görebiliyor. Egedesonsöz’ün güzel bir haberi vardı, DEM adayı, Cemil Tugay bizimle fotoğraf çektirmedi, diyor. Ortalıkta bir fotoğraf krizi almış başını gidiyor! Afyon’daki CHP adayı Burcu Köksal, DEM açıklaması yaptıran gerçeklik, İstanbul’da İmamoğlu’na başka bir açıklama yaptırıyor. Afyon’daki DEM gerçekliğiyle İstanbul’daki DEM gerçekliği aynı değil. İstanbul’daki adayın DEM adayıyla beraber olması lazım çünkü 3,5 milyon Kürt kökenli yurttaşın oyu olduğu söyleniyor bu ilde. Bir başka üst perdeden açıklamasından sonra herkes, CHP’de patron belli, dedi. Patron konuştu, patron kendini gösterdi, dedi. Özgür Özel’in dil sürçmesi açıklamasıyla alt perdeden yaklaşımı, buradaki sıkıntıyı yok etmeye yetmedi. Ekrem İmamoğlu’nun çıkışı, bir çeşit kükremedir! CHP’nin asıl liderinin kim olduğu da toplum nazarında ortaya koymuştur bu çıkışıyla. Partideki iki başlılığa yeni bir boyut kazandırmıştır. Bildiğimizi netleştirmiş oldu. Biz zaten biliyorduk, İmamoğlu’nun etkisini, belirleyiciliğini, gücünü, Özgür Özel’i oraya atayanın kim olduğunu… Bu Afyon kriziyle bunlar daha da netleşmiş oldu.”