GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
İnşaat/Emlak
14 Kasım 2023 Salı 12:21

TMMOB’dan ‘Çeşme Projesi’ tepkisi

Çeşme Projesi sınırlarında kalan alanla ilgili yerel mahkemenin 'tarım dışı kullanım' kararını iptal etmesini değerlendiren TMMOB İl Koordinasyon Kurulu Başkanı Aykut Akdemir, “TMMOB olarak biz yapılan projelerin olduğu haliyle değerlendirip kamu yararı üzerinden değerlendiriyoruz. Hükümetin her projeye karşı, her karşısına çıkan güç söz konusu olduğunda, karşısına çıkan hukuk olduğunda her türlü engeli aşacak becerisi var. Rant konusu olunca hiçbir şey önlerinde duramıyor. Bizim B planımız yok hep A Planımız var” dedi

Oktay GÜÇTEKİN / EGEDESONSÖZ - Cumhurbaşkanı kararnamesi ile ilan edilen “Çeşme Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi” planlama süreciyle ilgili tartışmalar hız kesmeden devam ediyor.

Kentte yerel yönetimler, STK’lar ve hükümet arasında tartışmalara neden olan planlamalar sonrası  Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından hazırlanan 1/5000 Ölçekli Nazım İmar ve 1/1000 Ölçekli Uygulama İmar Planları ile ilgili bakanlık kurum görüşlerini talep etmişti.

Bu kapsamda toplanan İzmir İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, İzmir İl Toprak Koruma Kurulu gerçekleştirdiği çalışmalarda Çeşme Projesi ile ilgili planlama sürecinde İzmir Büyükşehir Belediyesi ve TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası temsilcilerinin şerhlerine rağmen alanın tarım alanı olmadığı yönündeki kararı oy çokluğuyla almıştı.

Alınan karar sonrası  TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası İl Toprak Koruma Kurulu kararı mahkemeye taşınırken dosyasını inceleyen İzmir 7’inci İdare Mahkemesi söz konusu tarım dışı amaçla kullanım kararını iptal etmişti.

TMMOB’DAN AÇIKLAMA
Son gelişmeler ile ilgili Emek ve Demokrasi Güçleri İzmir Mimarlık Merkezi’nde basın açıklaması düzenledi.  Düzenlenen açıklamada konuşan TMMOB İl Koordinasyon Kurulu Başkanı Aykut Akdemir, “Ziraat Mühendisleri odamızın açtığı davada yarımadada korunan bölgesinin statüsünün değiştirilmesi ile ilgili bir karar verildi. Bu kara brizim ne kadar haklı olduğumuzu, hukukun olduğu, siyasi iktidarın hukuka saygı gösterdiğinde nasıl daha güzel bir ülkeye sahip olacağımızı bize gösteriyor” dedi.

B PLANIMIZ YOK
 Olası bir alanın parçalı planlanması durumunda B planları olup olmadığının sorulmasına yanıt veren Aykut Akdemir, "TMMOB olarak biz yapılan projelerin olduğu haliyle değerlendirip kamu yararı üzerinden değerlendiriyoruz. Hükümetin her projeye karşı, her karşısına çıkan güç söz konusu olduğunda, karşısına çıkan hukuk olduğunda her türlü engeli aşacak becerisi var. Rant konusu olunca hiçbir şey önlerinde duramıyor. Bizim B planımız yok hep A Planımız var. Biz tüm planlara bizimle olan tüm kamuoyuna, Emek ve Demokrasi Güçleri ile mücadeleyi sürdürmeye devam edeceğiz. Bunu yaparken karşımızda kim olduğuyla ilgilenmiyorum. Hükümet de olabilir, yerel yönetimler de olabilir. izmir'in tek projesi Çeşme Projesi değil. Aliağa'daki gemi söküm alanları ile ilgili, cüruf atıkları ile ilgili, İnciraltı ile ilgili, Kültürpark ile ilgili tüm süreci A planımız ile sürdürüyoruz. Bu kararın hayata geçmesi lazım. Hukukun bilim  ve tekniğe saygı göstererek aldığı kararların karar vericiler tarafından hayata geçirilmesine ihtiyaç var. AŞAMA geçmeyen hiçbir hukuki karar karşılık bulmayacaktır. AYM'nin kendi alt kurumu tarafından şikayet edilmesinin, alınan kararın uygulanmasının sakatlığa yol açacağını belirtmek isteriz. TMMOB'un açtığı davalar ve mahkeme kararlarının tüm yöneticiler tarafından hayata geçirilmesini talep ediyoruz” diye konuştu.

YARIMADANIN YÜZDE 40’INA DENK GELİYOR
Düzenlenen basın toplantısında hazırlanan ortak metni Peyzaj Mimarları Odası İzmir Şube Başkanı Elvin Sönmez Güler okudu. Güler,” İzmir’de doğal ve kültürel varlıklara, kamusal alanlara yönelik müdahaleler gün geçtikçe artarak devam ederken; TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu ve bağlı odalar olarak kent suçlarına karşı mücadelemize kararlılıkla devam ediyoruz. Kentimize yönelik çılgın projeler ile ilgili mücadelemizde bizler açısından bütünüyle bir rant projesi olan Çeşme Projesi ve buna ilişkin yürüyen hukuki sürece ilişkin sözümüzü bir kez daha ifade ederek hatırlatma gereği duyduk. İzmir, Çeşme Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim bölgesi sınırları 2019 yılında belirlenmiş, 2020 yılında ise sınırların yeniden belirlendiği Resmi Gazetede yayınlanmıştı.  Bu yeni kararla birlikte, Çeşme Yarımadasında güneye doğru orman olarak tescilli alanlar, kıyılar, deniz alanı ve koruma alanları, mera alanları, tarım alanları ve hatta Carufa Adası da dahil edilerek, önceki 11 adet turizm alanı ile birlikte Yarımadanın %40’ına tekabül eden bir bölge turizm alanı olarak ilan edilmiş, dolayısı ile bu alanda bir kullanım olanağı yaratılmak istenmiştir” ifadelerini kullandı.

BAĞIMSIZ ÖZEL BİR YETKİ ALANI OLUŞTURULACAK
Özel bir yetki alanı oluşturulacağını da belirten Güler, “Bu karar; Çeşme Yarımadasında mevcut devletin hüküm ve tasarrufu altındaki alanların tümünü, 47 km kıyı alanını, yarımadanın kuzey ve güneyinde 4.000 hektarı bulan deniz alanlarını ve bu alanlardaki beş adet adayı, 4,293 hektar orman alanını,600 ha. mera alanı, içme suyu koruma havzalarının tamamını, bölgedeki doğal koruma alanlarının %70’ini, nitelikli tarım alanları ile zeytinlik alanları, kültürel ve arkeolojik miras alanlarını, yarımadada yerleşim alanları dışında kalan alanların tamamını içeren 16.000 hektarlık (22400 futbol sahası büyüklüğünde) devasa kamu arazisini kapsamaktadır.  Bu kararların hemen arkasından Kültür Turizm Bakanı tarafından bizzat açıklanan, toplantılar ile ortak bir proje olarak ortaya konulan Çeşme Projesi itirazlarımızı ve haklılığımızı ortaya koymuştur. Bu devasa kamu arazisi ve deniz alanları yatırımcılara irtifak hakkı tesisi suretiyle tahsis edilerek bu alanın tümünde ve adaları da içeren deniz alanlarında halkımızın girişine kapalı imtiyazlı bir azınlığın kullanımına özgülenmiş, girişi denetimli, bağımsız özel bir yetki alanı oluşturulacaktır” diye konuştu.

Alandan elde edilecek paraların kamu yararı için kullanılmayacağına dikkat çeken Güler, sözlerini şu ifadeler ile sürdürdü;

“Bu devasa kamu arazisinin ve deniz alanlarının irtifak hakkı sahibine devri karşılığı alınacak bedel kamu harcamaları için kullanılamayacak sadece alanın alt yapı yatırımlarına harcanabilecektir. Yani irtifak bedeli dahi kamuya değil yatırımcının hizmetine sunulacaktır. Tahsis edilecek kamu arazisi ve deniz alanları nadir bir ekosistemi barındırmaktadır.  Alan, Doğal sit alanları, su koruma havzaları, orman alanları ile çok özel niteliklere haizdir. Ancak alanın bu çok özel niteliklerine müdahale edilerek, imtiyazlı bir azınlığın hizmetine sunulmak üzere; mega yat limanları, golf sahaları, kıyı otelleri, lüks konut ve rezidanslar vb. yapılacaktır.  Kararın iptali için yürüttüğümüz haklı hukuki mücadelemiz olumlu sonuçlar vermektedir. Son olarak. TMMOB Ziraat Mühendisleri odamızın açtığı davada Karar veren İzmir 7. İdare Mahkemesi. "Çeşme Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi" kapsamında, yer alan 4.826,30 hektarlık tarım arazisinin 698,0519 hektarlık kısmında imar planı yapılmak üzere tarım dışı amaçla kullanımının uygun görülmesine ilişkin 26/04/2022 tarih ve 5334965 sayılı Tarım ve Orman Bakanlığı işlemini iptal etmiştir. Mücadelemiz devam edecektir. Konu ile ilgili yayınladığımız Çeşme Projesi Raporu, dava sürecinde bilirkişi raporları, yaptığımız açıklamalar, bilim insanlarının görüşleri ortaktır: Proje kamu yararı içermemektedir.

Yarımada; arkeolojik sit, doğal sit alanları, orman, tarım alanları, sulak alanlar, koruma alanları, endemik türler, su kaynakları gibi ekolojik ve biyolojik çeşitliliği ile son derece özel bir bölge. Yarımada Bölgesi kapsamında yapılan Doğal Sit derecelerinin değiştirilmesi süreçlerinde de koruma kaygısından çok alanın korunması gereken özel değerlerinin tahribatı ve yok olmasına yol açacak yapılaşma ve faaliyetlere izin verecek şekilde sit statülerinin düşürüldüğü gerçeği ile karşı karşıyayız.  ölgede gerçekleştirilen ve geçmişte de davacı olduğumuz doğal sit statülerinin değiştirilmesi kararlarının, yine TMMOB olarak da davacısı olduğumuz Turizm Alanı İlanı Kararı, Çeşme Projesi gibi süreçler ile ilişkisi ve bu ve benzeri projelere yönelik ardışık etki yaratacak izinler ilişkisi aynı zamanda kurumsal yürütülen bir tahribatın da parçasıdır. Bu noktada yapılan uygulama ile bölgede izin verilen ve önü açılan faaliyet ve yatırımlar mevcut doğal ve ekolojik yapıyı bozacağı gibi getireceği ilave çevresel yükler ve ihtiyaçlar ile de bölgenin son derece kısıtlı olan kaynaklarına yönelik de ilave baskılar yaratarak kirletici etkiler oluşturacaktır.

Her mevzuat düzenlemesinin altında kamu yararı taşımayan, kentlerimiz, doğal yaşam alalarımızın tahribine yol açacak uygulamaların önündeki engelleri kaldıran mekanizmalar olarak karşımıza çıktığı bugünlerde  bu uygulamaların geri dönülemez sonuçları olacağı çok açıktır.İktidarın kentlerimize, yaşam alanlarımıza yönelik kar hırsı, rant baskısı bugünlerde tekrar dile getirilmektedir.Bizler bilimden, kamudan, doğadan yana bakan, toplum yararına mücadelesinden vazgeçmeyen meslek odaları olarak bir kez daha paylaşıyoruz. Çeşme Projesi ile ilgili olarak dün neredeysek, bugün de oradayız. Kentimizi, Yarımadayı, kamuya ait alanları ranta teslim edecek, halkın girişini engelleyecek, belli bir kesimin zenginleşmesi için önümüze konulan “turizm projesi ve kalkınma” adı altında rant projesine karşı mücadelemizi sürdüreceğiz.

Unutulmasın ki; Anayasa’nın 135. maddesinde TMMOB’a tanımlanan yetki ve görevler kapsamında halkımızın geleceğini tehlikeye atacak hiçbir kent suçuna karşı sessiz kalmayacak, toplumun ve doğanın ortak yararı için mücadelemize inatla devam edeceğiz. Kamuoyu tarafından da bilindiği üzere meslek odalarımız, kamuyu ilgilendiren her uygulamayı bilimsel ve hukuki yönden inceleyerek, uygulayıcısı kim olursa olsun, kamu yararına hizmet etmeyen uygulamalara itiraz etmiş ve davalar açmıştır; açmaya devam edecektir. Yaşanabilir kentler için; yaşamın bugünü ve geleceği için, yaşamına sahip çıkan, emekten ve doğadan yana tüm kurum ve kuruluşları akıl dışı girişimlere karşı ortak mücadeleye davet ediyoruz.  Biz mücadelenin parçasıyız, herkesi burada olmaya davet ediyoruz.