Oktay GÜÇTEKİN / EGEDESONSÖZ - 30 Ekim'de İzmir'in Seferihisar ilçesi açıklarında yer alan Samos Fay Hattı'nda meydana gelen 6,9 şiddetindeki deprem sonrası kent genelinde birçok bina için ağır, orta ve hafif olmak üzere çeşitli hasar kayıtları oluşmuştu.
İzmir genelinde depremden en fazla etkilenen ilçe Bayraklı olurken, can kayıpları da en çok bu bölgede yaşanmış ve yüzlerce ev için yıkım kararı alınmıştı.
Deprem sonrası gerek Bayraklı Belediyesi ve İzmir Büyükşehir Belediyesi, gerekse ilgili bakanlıklar aracılığı ile hükümet, yaraların sarılması için çalışmalar yürütürken, 1 yılını doldurmaya yaklaşan 30 Ekim depremi için bir türlü somut adımların olmaması depremzedeleri bir kez daha mağdur etmişti.
İzmir Büyükşehir Belediyesi deprem sonrası vatandaşların mağduriyetlerini minimuma indirilebilmesi için Dünya Bankası'ndan kredi talebinde bulunmuş ve yetkililer tarafından aktarılan bilgilere göre ise 340 milyon Dolarlık Dünya Bankası kredisi son olarak Cumhurbaşkanlığı'nın onayına kalmıştı.
Cumhuriyet Halk Partili birçok siyasi Cumhurbaşkanlığı'na 'krediyi onayla' çağrısında bulunurken AK Parti ise 'böyle bir kredi yok' iddiasında bulunmuştu.
Yaşanan tartışmalar sonrası açıklamalarda bulunan Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal da Dünya Bankası kredisi ile ilgili Cumhurbaşkanlığı'na çağrıda bulundu.
VATANDAŞLARA BİR AN ÖNCE DERMAN OLUNMALI
Ülkede yaşanan ekonomik durum nedeniyle Dünya Bankası kredisinin bir an önce imzalanması gerektiğini de vurgulayan Sandal, "Her geçen gün enflasyondan kaynaklı olarak inşaat maliyetleri çok artıyor. Dövizdeki küçük bir kıpırdanma inşaat girdilerinde yüzde 30'lara gidebiliyor. Dövizde ve faizde geri çekilme olmasına rağmen bunlar geri gelmeyebiliyor. Bu anlamda ivedilik ile yurttaşlarımız adına tekrar Cumhurbaşkanımız'dan bir an önce imzalamasını ve vatandaşların derdine bir an önce derman olunmasını talep ediyoruz" diye konuştu.
TEMENNİMİZ BİR AN ÖNCE İMZALANMASI
Bayraklı Belediyesi olarak İş Bankası ile yapılan protokolün ardından Denizbank ile de görüşmeye başladıklarını dile getiren Sandal, Cumhurbaşkanlığı'na da çağrıda bulundu. Sandal, "Biz İş Bankası ile protokol imzaladık. Şu anda arkadaşlarımız Deniz Bank ile bir çalışma yürütüyorlar. Söz konusu Dünya Bankası kredisini de Büyükşehir'deki yetkililer organize ediyor. Onlardan aldığımız bilgi Cumhurbaşkanı'nın onayında olduğu. Biz de bunun bir an önce onaylanmasını istiyoruz. Biz afet bölgesinde yapılan evler gibi onlara tanınan haklar gibi düşük faizli 2 yıl ödemesiz 18 yıl geri ödemeli düzenlenmesi için Cumhurbaşkanımız'a çağrıda bulunmuştuk, temennimiz bir an önce imzalanması" dedi.
VATANDAŞLARIMIZ ÜZERİNDEN KÖR SİYASET YAPIYORLAR
Depremzedelerin yaptığı eylemlerde yerel yönetimi de eleştirmesi ve gerekli çalışmaların bir türlü yapılamaması konusundaki sitemlerini dile getirmesi ile ilgili 'yetki sınırlı' yorumunda da bulunan Sandal, "Biz dernekle sürekli görüşüyoruz. Yerel yönetim olarak yasal sınırlarımız içerisinde bu meselenin içerisindeyiz. Bayraklı Belediyesi olarak plan notunu 8 gün içinde halletmiş bir belediyeyiz. Plan notlarına itiraz geldiği halde yeniden hazırlayıp gönderen bir belediyeyiz. Vatandaşlarımız ile görüşen onların taleplerini toplayan, müteahhit firmalar ile görüşüp onların beklentilerini alan, bu anlamda vatandaşlarımıza destek olabilecek bütün faaliyetlerde depremzedelerin ihtiyaçlarını çözebilecek şirketimizi kurduk Bütün danışmanlık hizmetlerini ücretsiz veriyoruz. Biz üstümüze düşeni yapıyoruz. Anca bu mesele o kadar büyük bir meselesi ki bir TOKİ tarafından yapılan evler ve vatandaşın talepleri var. 120 metrekare evim 80 metrekareye düştü diyen vatandaşlar var, yerim belli değil diyen vatandaşlar var… Orada bir problem var, bir diğeri de müteahhitler fiyat veremiyorlar. maliyetlerin nasıl değişeceği konusunda garanti yok. Bize müteahhitlerin söylediği yüzde 5-10 kar ile bu işi yapabiliriz diye. Ancak bu günden bir inşaat maliyeti verip 1-2 yıl sonra evleri teslim etme durumuna kimse girmiyor. Zorlu bir süreç, biz üstümüze düşeni yapıyoruz. Bu anlamda Bayraklı anlamında bir sıkıntı varsa biz bunu arkadaşlarımıza da söylüyoruz. Bazen kafa karıştıran kişiler olabiliyor yani yok işte belediye isterse size kat fazlası verebilir diye… Bu doğru bir bilgi değil. Bunu yapanlar vatandaşlarımız üzerinden kör bir siyaset yürütüyorlar. Biz eksik görmüş olabiliriz, bürokratlarımız eksik görmüş olabilir ancak depremzede yurttaşlarımızı arasında farklı diplomaları bilgi birikimleri olan farklı çevrelerden yeni öneriler gelirler ve mevzuatlar ile ilgiliyse biz mevzuatlar çerçevesinde gerekeni yaparız ancak mevzuatları biz zaten elimizden geldiğince zorluyoruz" ifadelerini kullandı.
TUNÇ BAŞKAN İLE HAYATA BAKIŞIMIZ ÖRTÜŞÜYOR
Özellikle deprem sonrasında Büyükşehir Belediyesi ile Bayraklı Belediyesi arasındaki uyumdan memnun olduğunu belirten Sandal, "Büyükşehir Belediye Başkanımız Tunç Soyer'in hayata bakışı belli. Bizim de hayata bakışımız , Büyükşehir Belediye Başkanımız ile örtüşüyor. Biz burada öncelikli olarak vatandaşımızın derdini sıkıntısını nasıl çözeriz ona bakıyoruz. Geri kalanları bir kenarı bırakmış durumdayız. Tunç Başkan ile kesişim kümemiz bu olunca da ortaya böyle bir uyum çıktı."
İŞİN İÇİNE BELEDİYEYİ DE ÇEKMEYE ÇALIŞANLAR OLDU
Cumhuriyet Halk Partisi Bayraklı ilçe örgütünde yaşanan sorunlara belediyenin de çekilmek istendiğini dile getiren Sandal, "Bir dönem bu işin içine belediyeyi de çekmeye çalışanlar oldu. Bu kesinlikle doğru değil. Gençliğin, kadın kollarımızın örgütümüzün tek vücut olarak yürümesinden yanayız bu da şu an sağlanmış durumda."
BİZİM İSTEDİĞİMİZ ŞEY TEK VÜCUT SAHADA OLMAK
İlçe örgütünde yaşanan sekreter değişikliği hakkında 'birlik' çağrısında bulunan Sandal, "Belediye başkanı olarak benim bu konuya girmem çok doğru değil bu onların konuları, bizim istediğimiz şey tek vücut sahada olmak, bizim yaptığımız çalışmaları da örgütümüzün siyasallaştırarak partiye katkı sağlamasını istiyoruz."
ÇATIŞMA İÇERİSİNDE DEĞİLİZ
Son dönemlerde İzmir'de tartışmalar ile gündeme gelen Bayraklı Belediye Meclisini de değerlendiren Sandal, "Son meclisimiz çok kısa sürdü… Zaman zaman tabii ki tartışmalar olacaktır. Bizim dışımızdaki siyasal yapıların eleştirilerine pozitif bakmamız lazım. Bazen bizde bunlara farklı tepkiler veriyoruz. Bu tartışmaların büyük bir çoğunluğu Bayraklı dışındaki meselelerden alevlenen şeyler. Genel siyasete girdiğinizde farklı işlere girdiğinizde… Bazen de farklı nedenlerle olan işler. Sonuçta bir çatışma içerisinde değiliz."